Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 AĞUSTOS 1997. SAYI 596 rak mask kullanmay 1 sokak tiyatrosu yaparken kcşfcttik. Ama öy le isteyerek veya ukalalık olsun diye değil, zorunluktan. Oyunculanmız (oyuncularımız kim? Amatörgençler, öğrenciler, işçiler) yüzlerini kullanmaktan, mimiktenyoksundurlar. Bizde yüzlerini örtmek için mask kullanmak zorunda kaldık. Ancak çok geçmeden maskın etkenliğini görduk. Mehmet Ulusoy bu düşünceyi çok benimsedi ve sık sık kullanır oldu." Acar'a "Bakalım yaptığı sansasyondan sonra bu masklardan geriye ne kalacak?" diye soruyordu. Gerçekten de oyun ve masklar çok konuşuldu. Sonra onlar da unutuldu! KanlıPazar'ınfllml Kuzgun Acar öğrenciliğinden beri ilgi duyduğu sinemaya da yöneldi. "Kanlı Pazar" olaylan sırasında ve bir dağ gezisine katılarak gittiği Hakkari'de belgesel filmler çekti.Bugezi sırasında Milliyetgazetesive devrimcigençlerinbaşlattığı"Boğaz'a Değil Zap Suyuna Köprü" kampanyasını da görüntüledi. Bu filmler dekayboldu. Can Yüccl'egöre "Kanlı Pazar"da yaptığı iş kahramancaydı. Komünizmle Mücadele Derneği'nin kışkırttığı saldırganlar, Taksim'de yasal olarak toplanmış ve Amerika'ya karsı miting yapan solcu kitlelerin üzerine vahşicc saldınrlarken, Kuzgun Acar bir otobüs durağının üzerinden olaylan görüntülemeyeçalışıyordu. Bumanzarakarşisındadehşete kapılan Can Yücel, "ln aşağı, öldürecekler seni" diye bağırmaktan kendini alamamıştı. Iki kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylardan sonra Kuzgun Acar'ın çektiğı film en öncmli belge olacaktı. Film polise venldi. Ancak birsonuççıkmadı, saldırganlar yakalanmadı. Bu kanlı tertip, Türkiye'nin 12 Mart darbesine giden yolda, gerilimı ve karmaşayı tırmandırarakbirdönüm noktası olacaktı. Ne yazık ki geriye Kuzgun'un filmi dekalmadı. Özgürlük Tlyatrosu'nda Kuzgun Acar, daha sonra da tiy atro ile ilgisini sürdürdü. 1975'te yine Mehmet Ulusoy 'un Paris'te Özgürlük Mask fotoğraflar. CENGİZ TACER Tiyatrosu' nda sahneyc koy duğu Berthold Brecht'in "KafkasTebeşir Dairesi" oyunu için masklar ve kostümler yaptı. Bu masklann hazırlanış öyküsünü şöyle anlatıyordu: "Mehmet'in Özgürlük Tiyatrosu'yla Tunus ve Cezayir'de rurnedeyiz. Ancak neTunus'unedeCezayır'i görüyorum. Gördüğüm yalnızca Brecht. Durumböyleykengününbirindedenızkaplumbağalançıkıvcrdi kaışıma, kunıun üzerindc. Öyle bir yakışıklı yakışıklı çıktılar ki derhal Brecht'leilintiyikuruverdim.Budenız kaplumbağalarının kabukları egemengüçleringiysisiolabılirdıolsaolsa... Sonra Paris bit pazarı kazan bcn kepçe... Ne kadar savaş artığı araç gercç vai'iıahepbiıü tuplayıpyogurdum, oyundaki kiralık clcmanların masklarıoldu.". Mehmet Ulusoy 'un koleksiyonundaki masklardan. Masklann yapimı sırasında, bugünlerde pek sık izlenen "vvorkshop" tarzı ilginç bir uygu varheykclihazırlamasınavebazıbaşkaça1 ışmalar yapmasına karşın bu alanda beklediğiilgiyibulamadı. 1975yıhndaAntalyaBelediyesi'ninhazırladığı "Antalya Sanat Şenliği" kapsamındabirheykeletkinliğidüzenledi.Davetlisanatçılarbir ay süre içinde çeşitli mekânlarda heykel çalışmaları yaptılar. Kuzgun Acarda Antalya ve İstanbul eski Belediye Başkanlanndan Haşim Işcan anısına "El" heykelini yaptı. Uygulamalann sonunda sanatçı lar düzenlenen forumlarla yaptıklan heykeli ve sanat anlayışlannıtartıştılar. Kuzgun Acar'ın başlattıgı bu etkinlik daha sonraki yıllarda sürdürüldü. 1981 'de Sanat Şenliği etkinliklerinden sonra kente armağan edilen heykellerinönemlibirkısmıkaldınldıveyokedildi, duvar resimlerinin üzeri boyandı. Kuzgun Acar'ın "El" heykeli de söküldü. Ancak tepkiler üzerine başka biryere konuldu. Beklenmedlk ya da beklenen... Kuzgun Acar son y 1 lannda maddi sıkıntı 1 içindeylli. lçki içiyordu. Geçincbilmek için ressam Orhan Taylan'labirlikte elbise boyamak gibi değişik işler yaptı. Bu arada dcvrimci etkinliklere gönüllü olarak destek veriyordu. Sonunda iki "Atatürk Heykeli" yapma teklifini kabul etti. () zamana kadar tıcari hale geldiği için "Atatürk Heykeli" projelerinden uzak duruyordu. Resmi ve gclcnekleşmişanıtsalheykelleryerinefarklı.halkla iç içe bir Atatürk düşünrnüştü. Bu sırada, 4 Şubat 1976 günü, Ortaköy 'de çalıştığı atölyede merdivenden düştü ve beyınkanamusıncdcııiylcya^uuıııııyitiıdi.^l Antalya'da heykel etkinllğl Kuzgun Acar, Istanbul'da Unkapanı'nda yapılunMmıifulurucılarÇarştsıiçinbirdu Ve bir Kuzgun Acar çatışma.sı daha... sokak tiyatrosunu kurdular. Oyunlar için masklar yaptı. Aslmda masklan birercanlı heykeldi. O günleri şöyle anlatmıştı: "1960'lar 1970'etırmanıyor. Sokak tiyatroyu çağırıyor, tiyntrocıı sokagı özlemiş. Yabanc1la5t1rmaogcs1ndema.sk kullanılacak. Bir vardiya evvel fabnkadan çıkmış ya da sınavınıerteleyipoyunakoşmuşöğrencilertiyatroyuoluşturanlar... tnanmışlığınbüyük olanaklan yanında sarkan düzeniyle aksamamız var... Üniversiteli ve işçi arkadaşlar, candaş ve yoldaş Mehmed'in (Ulusoy) boyııııııdıuUıvul Aıkmln,1 uıılitin 1,açlıktangerçekten bayılan oyuncularla Otaköy sırtlan senin, Beylerbeyi benim.." Sokaktan sokağa koşarken arada polisle köşekapmacalar da oynanıyordu. Masklannı sadece sanatsal endişelerle değil, aynı zamanda kolay taşınacak, oyunda rahat kullanılacak, kaçmak gerektiğinde oyuncuyazorluk eıkurtnıuyucak şekilde tasarlamak dunımundaydı. Mask yapmasına ise bir zorunluluk neden olmuşru: "Biztiyatroda yabancılaştırma öğesi ola "Fransa'da Gcrard Philip Tiyatrosu'nda çalışırken provalar boyunca kapılar açıkti. lsteycn girebilir ve bizleri izleyebilirdi. Nitekim 1200 kişilik salonun provalarda tıka basa dolduğunu gördüm. Maskyapışımı izleyenlerin beni azarladıklarını, bana çıkıştıklarını gördüm. Önce yadırgadım, sonra bayıldım. Soruyorlardı: Neyapıyorduk? Kimin için? Neden? Şu ya da bu malzeme nasıl kullanılacaktı? Niye? Dolapçevirmeye,gizli kapaklı iş yapmaya olanak yok. Her şey apaçık oynanıyor. Böylece her gün, her an yeni baştan sınav veriyordum... Faydası mı? Sonsuz. önceleri yalnız mask yapmayı biliyorduk. Maskın nasıl kullanılacağını bilemiyordum. Oysa o insanlann önünde sınav vere vere şimdi daha iyi mask yapmasını,üstclikmuskları nasıl kullanacagımı dabiliyorum." Kuzgun Acar'ın masklan ve dekorları fevkalade ilgi topladı, olumlu eleştiriler aldı. Sanatçı oyuncularla masklan arasında i lişki konusunda şunlan söy lemişti: "Kofkns Tebeşir Dairesi için 140 mask yaptım; 14 oyuncu değiştirc değiştire86'sınıkullandi.Zoriştirmaskı oyuncuyasevdirmek. Kolay mı.adama 'yok ol, silin' diyorsun. Malzemeyi ön plana çıkanyorsun. önce maskı istemeyen oyuncu giderek kolektif çalışma sonucu bilinçlendikçe maskla korkunç bir şckildc bütünleijiyor. öylc ki uçıl 1 gü ^ nü tıyatronun kapısına iki mask koynıak istediğimizde hiçbiroyuncunun elinden maskını alamadık." tstanbul'a dönmeden önce eşi Fersa Bazen "elinegeçen firsatları değerlendirememek" de bir tercihtir. Tıpkı onunyaptığı gibL