24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CI'MHURİYF.T DERGİ mıyordu. Bubakımdanhele Osmanlı tmparatorluğu gibi bir dünya devletinde elçilerin hemenhiçbirgüvenliğiyoktıı. Elçl olmak kolay değil... Osmanlılar'ın başka bir ülkeye elçi göndermesi ncredey se bir sefere çıkmakla eşdcğerdi. Örneğin 1719'da Viyana'ya giden elçi likheyeti.tam 873 kişiden oluçuyordu. Ayrıca 60 "mevcutlu" bir mehter bölüğü de vardı. Heyet 1683 'te bozguna uğradığı Viyana kapılarından bu kez mehter bölüğünün çaldığı, özel olarak bugünler için bestelenmiş "Mehter Peşrcvi"nin eşliğinde "ihtişamlı" birgirişyapıyordu. Imparatorlukgeriledikçe "görkem"e verilen önem artıyordu. 1700 yılında yine Viyana'ya giden mehterli 571 kişilik clçilik heyeti öylesine ilgi uyandırmıştı ki çevredcn gelenlerle kcntin nütusu olağanüstükalabalıklaştı. Buaradafırsatçılara gün doğnıuş, kentte ncredeyse soyulmadıkevkalmamıstı. Yabancı elçilerin kabul töreni padişah huzurunda yapıl ırdı. Bu nedenle ayrı bir önemi vardı. Bu törenlerde de esas olan imparatorluğungücünüvegörkeminigöstermekti.Elçilik heyeti sınırdan girdiği andan itibaren yemek, yolculuk ve konaklama gereksinimleri "miri" tarafından yani devlet kesesindcn karşılanırdı. Hcyctlstanbul'agclincehemen huzura kabul edilmez bir süre "Elçi Hanı"nda ya da heyetin önemine göre saraylardanbirinde"istirahat"ettirilirdi.Elçininkabulü için "Galebe Divan" günü beklenirdi. "Galebe Divan" üçaylık ulufelerinverilmesi içinhazinenin açildığı.padişahın mücevherli murassa tahtına kurularak "kullarına" ihsan dağıttığı divan toplantısıydı. Bu toplantıya herkes en güzel ve görkemli giysileri ile katılırdı. Istanbul'daki sürekli elçilerde birköşedenpadışahınbu/.enginlikgösterisini izlerlerdi. Bu manzara bugün bize biraz "görmemislik" izlenimi versc de o günlerde yabancılarüzerindeoldukçaetkiliydi. Elçi pv4dişahın huzuruna"koltuklanarak", yani iki koluna sıkıca yapısan zebellah gibi iki kapı kethüdası tarafından ayakları yerden kesilircesinc havada uçurularak getirilir, diz çöktürülürvetahtıneteğiöptürülürdü. Bu tören için elçilerin günlerboyu beklediğiolurdu.Sonundakendikralınınmektubunu ve getirdiği armağanları padisaha sunardı. Sonracevapbeklenirdi. Birelçininbir mektupgctirmesi vecevabınıycrineulaştırması bazen ayları bulurdu. Bu haberleşme bugün açısından bakıldığındahiç pratik bir yol gibi görünmüyor. Ancak bu türden kabulleröncmliolaylaradenkdüsüyordu. Daimi elçilcr sadrazam ve vezirlerle daha sık görüşebiliyorlardı. Kendi ülkeleriyle,ogününkoşullarındakipostaolanaklarıyladaha sık haberlcsebiliyorlardı. Elçi ler her zaman bu görkemli toplantılarınınönemliaktörlcrindenbirisi olmak keyfiniyaşayamıyorlardı. Hatta clçilik ogünün koşullarındaciddi olarak tehlikeli bir meslek bile sayılabilirdi. Elçi yerine göre azarlanabilir, aşağılanabilir, harekete uğrayabilir, dövülebilir, hapse atılabilir, hatta idamedilebilirdi. Subufi Türklere hağış adı altında rüşvet veren Büyükelçi Soranzo 'yu sorguya çekmeye gelirler, "Memorie Turche" yani Türk Anıları. Venedik, Correr Müzesi El Yazmalan Bölümü'nde kayıtlı bu kitap, Osmanlı zindanlarından geçen büyükelçileri, kazığa oturtulan tercümanlan, rüşvetle bir süre daha ölümden kurtulmalan anlatıyor. Bu öykülerden biri Venedik Büyükelçisi Giovanni Soranzo'yu anlatıyor. Kendi yurdunun ihanetine uğrayan, Istanbul zindanlarına tanıklık eden Soranzo'yu... Zindandaki büyükelçi MURAT URAL enedik Correr Müzesi El Yazmalan Bölümü'nde kayıtlı olarT'Memorie Turche"(Türk Anıları) adlı kodeks olmasaydı, 1642 yılında Venedik Balyozu, yani büyükelçisi olarak lstanbul'aayakbasan Giovanni Soranzo'nun dramatik öyküsü herhalde tarihin tozlusayfaları arasında unutulacaktı. Çoğu 15x20 santimetre boyııtlardaki kâğıt folyolara yapılan ve arkalarına kısa açıklamalar yazılı resimlerdenoluijanbukitapçıkta büyükelçinin başınagelenlerneredeysebirçiz.giroman gibi anlatılmi!jtı. Istanbul ltalyan Kültür Mcrkezi bu resimleri ve açıklamalarını" Yüzyıllar Boyunca Venedik ve Istanbul Görünümleri" adlı bir kitapta bir bölüm olarak yayımladı.GiandomenicoRomanelli'nin "Venedik Büyükelçisi Soranzo"başlıklı yazısı ltalyan kaynaklarında koııuyla ilgili kıymetli bilgileri içeriyor. "Memorie Turchc"nin resimlcrini yapan bilinnıiyor. Minyatür tarzındaçizilmişolmalan, ortam, kişi ve olay lann yansıtılmasındaki gerçeklik ve ayrıntılar bu resimlerin bir Osmanlı minyatür sanatçısı tarafından, muhtemclenbirVenedikli'ninsiparişiüzerineyapılmışolduğunudüşündürüyor. Kitapçık sadece büyükelçinin öyküsünü içermiyor. tlk on altı minyatür I. Osman'dan IV Mehmet'ckadarpadişahresimlerini kapsıyor. Padişahlann hepsi yer minderine diz kırıp ve bağdaş kurarak oturmuş durumda çizilmiş. El hareketlerinden konustukları anlaşılıyor. Bazıları ellcrindemendiltutuyor. vuna ve kadırgalarT'nın resimlcriyle tamamlanıyor. V Soranzo'nun tallhsizliği Bu içeriğiyle "Memorie Turche" resimli bir sosyal ve siyasi izlenimler kitabı gibi. Kitapta 1660 Istanbul yangınıyeraldığınave farkh şehirlerden çizimlere rastlandığınagöre, resimler, Soranzo'dan sonra ancak onun serüvcnini yakından bilen birisinin anlatımlanyla, Istanbul'dayaptırılmışolmah. Bukişi, olaylar sırasında büyükelçinin sekreteri olan, daha sonra, 16541666 y ılları arasında l.stanbul'daresmi Venedik tcmsilcisi olarak bulunan Ballarino veya o sırada tercüman yardımcısıolangençMarcoTorciaolabilir. Olayları anlatan kişinin, Türkçebilmesi ncdeniyle, Torciaolması daha kuvvetli bir olasılık.Böyleolmasabile resimlerin arkasındaki açıklamaları onun yazmış olması akla yatkın. "Memorie Turche", hem anlatan kişinin olayları yaşamış olması, hem de resimleri yapan sanatçının bir Türk olduğu kabul edilerek hayalinden değil gerçeklcre dayanarak çizmcsi gibi nedenlerle çok değerli. Ancak bunlann ötcsinde "Memorie Turche"yc dramatik ve insani bir boyut yükleyen, bir anlamda onu tarihin sonsuz zamanının malı haline getiren Büyükelçi Giovanni Soranzo'nun öyküsü. Soranzo için talihsizlik.ülkesi Venedik'in Akdeniz egemenliği için şiddetli bir rekabetc giriştiği Osmanlı'nın baijkentine elçi olarak atanmasıy la başlamıştı. O sıralarda uluslarara.sıilis,kilerbugünkügibihukukadayan \nTrrpiTrnTıTnrmp nTTrrrni nı rtn ı n; Büyükelçi Soranzo 'nun kapatüdığı kule... Herhalde Osmanlılar'ın kurucusu olduğu için, kılıç sadece Osman Bey'in clinde var. Yavuz da ünlü gürzünü elinde tutuyor. Aneak hiçbirısikorkutucudeğil,sadebirgörünüm içindegülümsergibiler. Bu resimleri saraydan "Büyük Divan" ve harcm görüntüleri, kervansaraylar, Istanbul mahalle ve çarsıları, büyük yangınlar izliyor. Daha sonra Büyükelçi Soranzo'nun öyküsünü ve OsmanlıVenediksavaşlannı anlatanonaltı minyatür yeralıyor. Kitap, Vencdikliler'indenizeduydukları ilgiden olsa gerek, değişjk Türk "nıa Zorunlu ikametgâh Huzura kabulde "koltuklama" adcti padişahın güvenliği ile ilgili olarak sunulsa da elçinin koltuklanması sırasındaki bazen kollarının can yakacak ölçüde sıkılması ve zorlanarak diz çöktürülmesi bir güç gösterisiydi. Ve hatta DördüncüMehmet'inhuzurunakabul cdilen Rus elçisi kapı kethüdasının uyarılanna rağmcn basını fazla eğmey ince önce ensesine biryumruk ycmiş, ardından üzerine y üklenen görevlilerin altında yere yapıştırılmıstı.Elçiliktercümanınınkorkudandilitutulmustu. Ancak bunlarpadişahın öfkesini yatıştırmamış, clçinin dövülüp saraydan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle