Katalog

2ŞUBAT 1997. SAYI 567 Manisa'daki "utanç davası" Japon öğrencilerin yüreğine korku saldı. Bir Japon profesör Manisalı gençlere mektupla ulaştı: "Benim öğrencilerim Türkiye'de yaşamadıklanna şükrediyorlar, ama..." 'Güneşin ışığı geceden güçlü' SKKDAK KIZIK çaba ne olmalı ki? O zaman akla bir som geliyor: "Yargı kimin için?" Duvarlara yazı yazanlar ıçın mi yoksa ülkey ı soyup soğana çeviren çcteler ıçınmi? Orta yerde hemen hemen herkese garip gelebilecek bir örneği de aktanyor Demir. Bu örneğe göre, Manisalı gençlergibi pankart asmak, duvarlara yazı yazmak gibi suçlarsöz konusuolduğunda, sanıkdiye adlandınlanlar için iki ayrı dava açılıyor. Birincisi, bildiğimızgibi DGM'lerde. lkinciside,sulhceza mahkemelerinde. Kısacası aynı suçtan insanlar iki ayrı mahkemede yargılanıyorlar. Aynı suça, aynı dosyaya, aynı delillere göre iki ayrı yargılama yapilıyor. Konunun daha da anlasılmaz yanı, işte bu aşamada ortaya çıkıyor. Bu iki ayrı yargılamanın sonuçları f'arklı olabılıyor. Örneğin aynı dosyaya göre DGM'lcrsanıklansuç!ugörürken,sulh ceza mahkemeleriberaatkararı verebiliyor. Şimdisormazlarmı.bunasıl hukuk? Japonya'dan mektup var Bu tablodan Japonya'ya uzanalım. Ne ilgisı var demeyin Japonya'nın. Dünyamız küçük,dörtbıryanduyarlıinsanlarladolu. TokyoDenki Üniversitcsi'nden biröğretim üyesi'ninCHP Izmir Milletvekili Sabri Krgül e gönderdiğı iki ayrı mektuptan söz edelim. Thomas AsadaGrand, ABD'de Ulusal Halk Radyosu'nu dinlerken Manisalı gençlerın davasını duyar. Gcnçlerden Jale Kurt'layapılan söyleşiyi veonunsöylediği bir Anadolu türküsünü dinler. Konuyu sınıfındaöğrencilerineaçar,onlarla tartışır. Bir mektupla yasanan acılan pay laşmak ister. llkmektubu okuyalım: "Şarkıyı söyleyen kızın güzelim sesinı unutamadım. Lütienonadcyinki, hiçbirsey için geç değildir. Bu olay vesilesiy le ben kendı öğrencılerimin başkalarının dertlerıyle ilgılenmelcrini vcTürkgençlerıyle Ingilizce olarak iletişimkurmalarınısağlamayaçalışıyorum.Budavanekadarkorkunçolursa olsunmutlakaolumlumesajlartaşimalıdır. Insanlaraumut getirmelidir..." llk mektubu burada keselim. Çünkü acı bir saptaması varöğretimüyesinin. Ayrıcavurgulanması, altı çizilmesi gcreken bir saptama: "Benim öğrencilerim şimdi, Türkiye'de yaşamadıklanna şükrediyorlar..." öte yandan madalyonun arka yüzünü de çevirmekten kaçınmıyor: "Fakat gerçekte benim öğrencilerim uykudalar, ruhları uykuda ve uyanmaları gerek. Ben büyük şeyler yapabılecek hin olmayabilirım. Fakatdemekistiyorumki,üçüncütaraf,değışikbirçiftgöz,zayıflara, güçlü kar'jisındayardımcıolabılır. l'ızikışiddetpolislerin müptelası oldukları bir ilaçgibidir. Hukuk sistemindenmuzdaripolan, fakatbirreform yapmaktan korkan insanlaragüç vermcliyi7 Birgün bugcnçlerin insan hakları konusunda lider,birbilimadamı.biröğretmen, herkese derman bir insan olmalarını ümıledıyorum." Asada Grand bu mektuplabirlikte bir fotoğraf makınesı gönderır lirgül'e. Çoçukların, mahkemenin resimlerinın kendisinc gönderilmesi için. Çünkü öğrencileriburesımlerledavayayüreklerindenbağlı hissedeceklerkendilcnni... tkinci mektup, kararın öncesinde ulaşır Türkiye'ye. Asada kararla ilgilı umudunu belırtırbumektubunda: " 1996'nın sonlarına yaklaşmaklay ız. Manisalı gençlcrin davası henüz sonuçlanmadı. Şusıralarnelerhıssettiğinizibıliyorum. (îelecektenümıtliyim.Duaettiğimzamanlarda tüm iyi insanların ruhlunnm gökyüzündebuluştııklarını hayal etmeye çalışıyorum. iyi ruhlarıngücü, bırleşcrckdünyadadcğışiklik yapabilir. Bençoçuklannbüyüyerek Türkiye'yi hcrekes için daha iyi bir yerhalegetirmelerini istiyorum. O gün, gelecektir. Masumlann sesi duyulacaktır. 1ütfen benim için onlarasöyleyin,günesin ışıklan gccedcndaha kuvvetlidir. Güneşin daha güçlü olduğuna inanmalıdırlar. Avrupa'dakı bırçok ülkenin alibaortalıktabİ7İerinbilmediğı, teröristnasıl yetiştirilirdiyebirel kitapçığı var. Birileri, düzcni sürdürmek adına izlcnecek yolları adım adım sıralıyor. llk sayfalarda, yılanın başmınınkiiçükkenezilmesigerektiği vurgulanıyorolmalı. Dahasonrayetkılilere, ilgililcrcnotlar: "Solcular tehlikelidir. Görüldüğü yerde ezilmelıdir. Bu nedcnle bütün hareketleri gözlcnmchdir. Solcu aılelenn çoçukları da potansiyeltehlikeolus.tururlar. Parasızvedemokratik eğitim istemek, bunu duvarlara ya7mak (kanıtlamaya gerek yoktur) düzenı yıkmagınşimıdır. Bu konulanüçbeşkişıbıraradakonuşmak,tarti!}iTiak,gizliörgütükurmak anlamınagelir. Acilenderdestedilmeli, cmnıycttcsorguyaalınmalıdir. Sorgulama, bilinen klasik yöntcmlere görc yapılır. Bır milletvekilinin emniyettekisorguyatanıkolması, yerde ıslatılmış, çıplak yatan sanıkları görmcsi (hiç ıstcnilmcdığı halde) öncmli değildir. Zaten bu milletvckili de solcu olduğundan ciddiye alınamaz. Bu nedenle rahatsızlığa gerek yoktur. Soruşturmaevrakıhazırlanır, DGM'yesevkedilir..." Gerlsl malum... Ne silahları, ne bombaları olan bu "gizli örgütüyclen",D(iM'lerde 3 yıldan 13yılakadarhapiscezalarınaçarptırılırlar. Oysahenüzçoçukluklagençlikarasındadolaşanbu insanlariçin değil 3 yıl, biray, birgün bilc geleceklerinevurulanbalyozdur. Adaletbakanlarıdaboşdurmazlar, "cezaevlerı terörıst yetiştirilenmerkezlerdır"dıyeaçıklamayaparlar. Düş.üncn,sorgulayan, duvarlara "parasız, demokratik eğitim istiyoruz" diyc yazan(yazıpyazmadıklandabellideğildir)çocuklar,gençleradalet bakanlarınınuyarılanna karşın! cezaevlerindc "terörıst" olurlar. Böy lcce terörist yetiştirmc programı tamamlanır... Pekı terönstniye lazımdırbu diizene? Manisalı lısclılcrörnegınebakarsak anlaijiları şundan: "Televizyonlar, gazetelcrkonuyu aktarır. Ülkcrıin bülün gençleri, anrıclcr, babalar, amcalar, dayılar. öğretnıenler Manisalı lıselılennbaşlannagelenlengöriirler, okurlar. Parasız demokratık cğıtimmıs,, sömürüymü!j,çetelermis,,ezilenlermiş gibi konularlailgilenmeninbedelinibirgüzelöğrenırler. Böylecegereken dersi, verilenmesajlarıalmışolurlar..." Işkenccyi yıllardır sorguladık, sorguluyoruz. Bu ülkenm binlerce insanı, ışkenccli sorgularınacılarını,orselenmişjiğinibugünde bir ölçüde yaşıyor. Manisalı liselilerin bedenlenneveıçdünyalarınavurulan darbeler bu acılan yeniden anımsatti, yaralan sızlattı. Bir konuyu daha anımsattı Manisalı gcnçler topluma. Birzamanlarülkedebüyükbirdirenişle gündeme gelen DGM'ler sorgulandı yeniden. GençlerındavasınabakanPclin ürda'ya bırakalım sözü: "Hukuk, toplum vıcdanının gerisinde kaldı. Ülkede milyonlarca ınsan verılenkararıbenımsemedı. Anlaşılanokı, DGM'ler ıskcnceylcalınanıfadclerınkanıt kabulcdildıği.tanıklarındınlenmedigi, delillerin toplanmadığı kurulu^lar. Insana, keşke 141142 kaldırılmasaydı dcdırtıyorlar. DGMyasasıylaöylcdüzcnlcmclcryapılmı^ ki, anlamak nıümkün değıl. örneğın adli suçlıılaraldıklan cezaların üçte bınnı yatıyor, DCJM'dckıkr dörttcü^ünü. Uluslararasısözleijmelercimzaatnıışız 18ya:,mdan kiiçüklerçocuksayılır.çocukmahkemelerinde yargılanırdıye, ama DGM'lık bır konuysa hayırdiyorlar, illc de burada yargılanacak. Çocukluk fiziki bir olaydır, suça göre çocuk olup olmadığınız değışmez ki...Saymakla bitmez DGM'lcrdeki haksızlık." Avukat Ercan Demirbusorgulamayı biraz daha öteye götürüyor: "Cezaevlerinde Manisabenzerı I4ıle ISyasarasındatutuklanarak yargılanan.cezaalancocuklarvaı. 6bin insan hukukdışıbirdurumlakarşı karşıya.Bu dava, Manisalı gençleryönündenbüyük bır ijanssızlıktır bu anlamda ama, DGM'lerin mağduruolan6bin insan içinbüyükbirşanstır.(,'ünkiibudava sayesınde fiGM'lerınnıteliği kamuoyunun önüne serilmi!) ve kararlarınnekadar haksızoldugugörülcbilmi^tir. Bütün halkımız Manisalı gençlerınaılelerınin nekadaracıçektıklerını.aldıklancezalar nedeniyledebuailermnekadar mağdurolduklarını gördü..." Iktıdarında durumunu çok lyı algılayarak çetelerle ılgilı suçları DGMkapsaınındancıkarmak ıı;ınçalıştığınadıkkatçekiyor Dcmir. Iktidarın çetelerle ılgili sanıkları hukuk dışı yargılamadan kurtarmak için gösterdiğı f tşkence dosyası Başbakanlık 'ta! büyükelçılenneyazıgöndcrdım.Bazılancevap vcrdi. Belki bir gün birileri Manisalı gençler için bir film yapar. Bu hikaye ve bu davada,Türktoplumundakideğişimivurgular. Güneşin ışıkları gölgeyı dağıtacaktır. Saygılanmla..." Tünelin ucu aydınlık elbet. Bunca acı, bunca örselenmişlik, bunca bedel olmadan varmak istiyor insan.^