Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19EKJM 1997. SAYI 604 1953 Komünist Tevkifatı'nın hedeflediği isimlerarasındageçti. 1954'tetahliyeoldu. üözaltıları,tutuklanmalararasındabirkızı oldu. Doğumdan kısa bir süre sonra ölen kızına Elif adını vcrdi. lkinci doğumunda bır ogul uzatıldı kollarına,aradabiryaşadığıdüşüklerın korkusuyla ona "Dursun" ismini koydu. Dursun, Melih C'evdct Anday'ın şiirindc.RuhiSu'nuntürkülerindebüyüdü. BehiceBoran.TürkiyetşçiPartisi'negirdiğinde yıl 1962 'ydi. TİP'ten önceki annesini şöyle anlattı Dursun: " 1960'a kadar annemin fazla bir siyasi faaliyeti yoktu. O zaman tercüme bürolan vardı. Evde çeviri yapar, okur yazardı. Gelen giden olurdu tabii. Evdc hem anneanne hem babaanne vardı. Normal biranneden farksızdı. Benim anneye ihtiyacım olduğu dönemde bir anneydi o. Evdeydi hep." Boran iki y ıl sonra merkez yürütme kuruI una, 1965 seçimlerinde dc Urfa millervekilliğineseçıldi. Dursun, milletvekiliannesini ise şöyle aktardı: "... Liseye gidiyordum. Ben evc geliyordum, o yok, ben yatıyorum, o gece geç geliyor, ben sabah erken çıkıyorum filan. Böyle buzdolabınınkapısınanotlarbırakarakyaşadığımız bir dönem. O seçim bölgelerinc, toplantılara gider, ben okuldan gel irim evde yemekyok. Amakötüannedeğildi..." Oysa arkadaşı Necla Fcrtan, Behice Boran'ın her dakika oğluna doğru nıu, yanlış mıdavrandığınıdüşündüğünüsöylüyordu. Ama "ihmal" duygusundan kaynaklanmıyordu bu sorular, "Okuması için daha fazla baskı yapsa mıydım?" gibi düşüncelerin sonucuydu. 1970 yı lında yapılan TİP dördüncü büyük kongresınden ise partinin genel başkanı olarak çıktı Behice Boran. 12 Mart'ta 15 yıla mahkurn edildi. Cezaevi arkadaşı Sevgi Soysal, "Yıldınm Bölge lCadınlar Koğuşu" kitabında Boran' ı şöyle anlatıyordu: "... Hiç boşa harcamıyor kendini. Gücünü hep kendi seçtiği ve gcrekli bulduğu biçimde harcayanlardan, boş yorgunluklardan titizlikle sakınanlardan... O ilk tutukluluk yazında, gölgeye çcktiği iskemlesinde oturuşu geliyor gözümün önüne. Dizlerinin altından lastikletutturduğuçorapları,terlikleri,durgun ve donuk bakışlanyla, hayatlanasıl başa çıkacağını düşünen bezgin bir ev kadınına benziyordu daha çok. Ama mahkeme başlayınca değişiverdi. Birgün öncesinden sardığı gümüş renkli saçlannı elı bu işlcre yatkın olan Sevim Onursal'a taratıp hanı nerdeysesevgilisiylebuluşacakbir gençkıztitizliğiylcgiyinirdi.lyigörünmeliydi mahkemede, direncli bir rcsimdiistediği.Başardıdabunu..." Boran'ın cezaevine ilişkin anılanndan birini de Neşe Erdılek aktanyordu. Birgün Behice Hanım'ahapishanede en çok neden ctkilendiği sorulmuş.odayanıtlamıştı: "En yaşlı bendim, tutuklu kadmlann çocukları bana 'anneanne' derlerdi. Bir gün havalandırmada güneşlenirken, küçük bir çocuk yanımageldi. 'Anneanne gel, sanabirşey göstereceğim 'dedi. Duvarındibindeküçücükbirotbitmiş. 'Anneanne, ağaçbumu?'dedi." Demlr parmaklık... Behice Boran'ın ölümünün üzerinden on yıl geçti. Türkiyc'nin parti genel başkanı ilk kadımydı. İki kez kurulan, iki kez de kapatılan Türkiye îşçi Partisi'ne adadı hayatını. Gözaltıları, tutuklanmalar, hapislikler ve sürgün kaçınılmazdı. Dostlarını tadı damakta kalan yemeklerle ağırladı, oğluna reçel yaptı ve hep sosyalizme inandı... Elleriyle açtığı hamurlar, konuklarına ikram ettiği gü/el yemekler, tertemiz bir ev, onca maddi sıkıntı içinde sofraya konan tabakların takım olması, önceleri çapkın, kumarbaz sonraları felçli bir koca... Sürgündeyken bir türlü görüşülemeyen bir oğul, ona yağmurluk almak için sığınmacıaylığındanbiriktirilenparalarve reçel... Bütünbunlardostlarınıngözünde "kadın" Behice Boran'ın göstermediği yaralar ve politikadan soluklandıkça yaşayabildiği keyifler ... Sevinç Erdilek, onun felç geçiren kayınvalidesininkülotlarını.bczlerini kimseye yıkatmadığını unutamıyor: "Çok iyi bir sosyalistti, özel yaşamında da sosyalizmi uyguladı. Hiçbirşeydenşikayetetmedi. Utangaçlığa varan bir tevazusu, kendine ve başkalannasaygısı vardı..." Sosyalistdoğulmadığına.sosyalist yaşandığına inanıyordu Behice Boran. Bir konuşmasında şöyle diyordu: "K.işilerhakkında nasıl mı karar vereceksin? Hayatlarına bakarak. Bırinsan yaşadığı hayatın insanıdır. Doğru bulduğumuz fikirlcri öyle Türkiye'nin ilk parti genel başkanı kadımydı. Oysa, akademisyenlikte kalmak htemifti... benimsemiş, öyle içimize sindirmiş olmalıyızki.bunlardavranışlanmızı bız farkında olmadan dahi etkilemeli,tayinetmelı,yönetmclidir..." 1971 'de kapatılan TlP, dört yıl sonra yeniden kurulduğunda, 50 kişilikkurucularkadrosuylayeniden genel başkan oldu Behice Boran. Beş yıl sonra bu kez 12 Eylül darbesi kapattıpartiyi. Parti yöneticilcriyle birlikte kısa bir süre için de olsa gözaltına alındı. Arkadaşlarının sağlığı yüzündcn duydukları kaygıyla yurtdışına çıkmasını istcmelerine gönülsüz de olsa uydu. 81 'de "Yurda dön"çağrısınauymadığıiçinvatandaşlıktançıkanldı. ölüın haberi 10 Ekim 1987'de, "sürgün"den geldi. Belçika'daki dostları Osman ve Zerrin Sakalsız, TKPTlPbirleşmesindenönce Behice Boran'ın çok hasta olduğunu, doktorunun izin vermemcsine rağBehice Boran Sakarya Cezaevi çıkışında. Saytsız tahliyelerinden biri,ytl 1974. men basın toplantısına katıldığını anlattılar. Boran, "Katılmam gerektiğini bilenlerden biri Mina Urgan ölümünün hede Ostend'de dcnizc girişimizi; koskocaman söylüyorlar"demiştidostlarına"Yoksayanmen ardından şöyle yazdı: dalgalar bizi devirdikçe çocuksu sevincini lışanlaşılabilirmiş..."Yinedostlarınınanlatunutamıyorum... "... Brüksel'in yağmurlu, soğuk parklanntıklanna göre o akşam yemcktc çok neşeliy da yürürken, tstanbul 'un şu ya da bu köşesi Arkadaşım Behice Boran ile dostluğumudi, "artık ölsem de önemli değıl" dedi. Ertesi üzcrine benden ayrıntılı bilgiler istemesini 7un yarım yüzyıldan fazla sürmesi bir mutlugündeöldü... unutamıyorum. lukkaynağı oldu benim için... Ölüm haberını alınca duyduğuın acı bu Deniz sevgisini; Gökova'da bir tekneyle Geriyc bir kadının, bir partinin tarihiyle mutluluğu gölgeleyemez." ^ gezerken duyduğu keyfi; onu son görüşümbütünleşen özel tarihi kaldı. Bu tarihi yakın