Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 CUMHURİYbl DERCİ Susanlara suçlannı hatırlatmak için sokaklarda, haberlerde ve ölüm orucundalar. Artık nasılolsa kaybedecek hiçbir şeyleriyok. (Fotoğrujlur: IAKIK TINAZA)) Biz sustuk, anneler ödedi bedeli... ECETEMELKURAN E vlerindc oturup, dünyayı tclevizyondan izlcrkcn, sokaklara döküldülcr. Onlar acının olduğu kadar, başka türlüve bedeli yüksckbır özgürleşmenindeheykellerı. Dilleriyavaşyavaş sloganlara dönmeyc başladı, derken copu, dayağı vc küfürü tanıdılar. Ağır ağır değişli yüzleri vc bir harita çizildi gözlerine, bütün yollarınçaresizliğeçıktığı.Artık onlar da "ötekilerirTarasında, dayak yiyenlerin, sokaklarda yürüyenlerin, eylemde slogan atanların. Bir daha asla eskisi gibi olamaz, bir daha asla hiçbir eyleminyanındanyürüyüp geçemczler. Onlar, artık çocuksuz, sessizvesindirilmişevlerinedönemezler. Bundanböyle onlar, susanlara suçlannı hatırlatmak ıçin sokaklarda, haberlerde veeylemlerdeolacaklar. Artık, nasılolsa kaybedecek hiçbirşeylcriyok. Eski bir şarkıda kadın, "Özgürlük, kaybedecek bir şeyin kalmamasıdır" diyor. O kadınınsesi.ençokeylemlerdeçocuklarıiçin dayak yiycn, slogan atan ve durmadan y ürüyen anncleri anlatıyor. Açlık grevindeki tutuklu ve hükümlü annelerini. Anne Fadime Kaya'nındediğigibi,onlann"ABD'devillası.kilolarca altınları yok. Birtekçocukları var."Çocuklarınıdayitırınce,evlerine gidip yaşamlarınısürdürmenınbaşkabirgcrekçesikalmıyor. Onlarbırörgütdeğil.amabütün örgütlerden daha kendilığindenve daha ölümüne mücadele ediyorlar. Kocaman, ama bir okadarkırılganbedenleriyleacıyakarşıanıt gibidıkiliyorlar. Güzcl Şahin, 2 oğlu için ölüme yattı .Ölüm orucunun ilkgünlerınde sloganlarlakonuşuyordu. "Bufaşistdüzen...", "Devlct terörü" diyordu, "Baskılarbiziyıldıramaz"diyebağırıyordu. Ama şimdi, nabızati!>ı zaman zaman alınamıyor. Ölülerçoğaldıkça, oda ölümc yaklaşıyor. Gücü azaldıkça, kendı sözcükleriylekonusmayabaşlıyor.Aklınaeski günlergeliyor: "Biri simit satardı,biri ayakkabı boyardı. PolislerTunceli'dcngeldıkleriniöğrenince bunları dövmeye ba!>ladı lar hergün. tîve ağlayarak gelırdi .Bir kcrc dövdüm onu." Oğlugelse,özürdileyecekbununiçin.Bunun özrünü dilemeden ölürse oğlu, göğsüne gömemeden,koklayamadan... Dışardan gelenlere hep sertler, sloganlar ve neredeyse sloganlaşmış tümceleriy le çevrelerincbirduvarörüyorlar. Amadokunduğunuzda çöküyordirenişinkatıduvarı, "anne" oluyorlar."Nediyeyimsana?"diyebaslıyorçogu. Gözleri doluyor, elleri düşüyor. Anlatmaya başlıyorlar. Çocuklarmın gözlerini,ellerini,songörüşteboynununnasılyanadüşüverdiğinı, artık dayanamadığını, nasıl"Anne"diyebağırdığını,"Annedayan" diyefısıldadığını.Söz, hepağlamaylabitiyor. Ağlamak, tutuklu anneleri için çok uzaklaraertclenınişbirgünahgibı.Güniçindc aglamaaraları vcrıliyor. Bırsazçalınıyor, ağlamalargüıültüyegıtsındıyebırılerısarkılarsöylüyorveosıradamücadeleye lüdakıka için "insanlık" arası veriliyor. Hcpsinın yor. Çocuksuz ve çaresizoturuyor. Tesliın olmuş gibi değil, ama "Neden bütün bunlarbenim başıma geliyor?" der gibi. Torunu Ha7al'ıgeçiriyoraklından,ona ölüm orucunun neolduğununasılanlatacağını.Ha/al.y'undabirkızçocuğu. Son görü^te, "Annemiöldürmesinler" diye ağlamii». Babası da yok ortada. O konuyu hiç açmıyor Haticc ana. Yarı yolda mı bırakılmi!}'.' Hatice anncnin ikincikızı AsıyeKonya'da.ölümorucunda. Bütün çocuklarıclindenalınmışbir anne nasıl olursa, tam öyle Hatice, sözbitmese keşke... Ve babalar Annelerin ağlamasına nedense alışılıyor da, babaların ağlaması başka türlü. Bütün kalelerizaptedilmiş,güçsüzdüşmüşbirkrallık gibi yıkılıyorlarbiranda. Mimaroğlu için ölüm orucunayatan baba Ali Rıza Eroğlu, hepkızgınbaş.lıyorsözc. Şimdi artık pek konuşamıyor, ama konuştuğu zamanlarda, "' Bak şimdi" diyc baslay ıp, parmağını öğüt durumunagetiriyor. Sonrancoluyorsaoluyor, "Bcnimoğlum" derkentakılıyorsesi. Kocaman bıyığı ve sakalı köhnüyor, bir evin direğiçöküyor. Heryerannelerle dolu olduğu için obirazyalnız. Acısınıdaanlatamıyor. Ağlamak da içine dokunuyor. "Benim oğlum"diyebaijlıyorzorluklasöze, "Mimardı, mimar. Birkarıncayı incitemczçocuğum.O dağgibi çocuğu sımdi birgör. Yavrum..." Sesi bir dirilip bir sönüyor. Bildiği erkcklik, böyle acı ların karsısında hükümsüz kalıyor. Erkeklik değil,şimdi insanlık sınanıyor. Ablamla abim öleceklermiş diyor Sevda. başi öniinc cğilmişken, sızlama gibi bir ses geziyoraralarında. HaticeGüden,çaresizliğiniçindekıpırtısızoturuyor. Elbistan'dangelmiş.Öbürleri gibi sloganlaraalışıkdeğil. Sessizsessizkonuşuyor. Gençkızlarasarılıpağlıyor. Çünkü ıkıkızıdaölümorucunda.Oğluzatengördüğü işkenceler yüzünden evden bile çıkamı