Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25ŞUBAT 1996. SAYI 518 19 muş. O zaman tutuluyor elinden Ruhi Su'ya. Bilgisi mi eksik, kitaplartaşınıyoreve.Sosyoloji,psikoloji,siyaset, sinema, bilim.artiknevarsa... Erdem Buri, "fairlady"siniallayıppulluyor durmadan. Fakat kırıp incitip değil, inceden ve aşkla. German, Erdem'in evine taşınıyor. Ev, bir alem. llhanMimaroğlu giriyor, Suat Derviş çıkıyor. Aşık Ali Tzzet geliyor, Metin Erksan gidiyor, arada Atıf Yılmaz düşüyor. Daha kimler var kimler. Buri, halk müziği temalan üzerine yazdığı Batı müziğini German 'la paylaşıyor. llkin kimsebeğenmiyor. "SummerTime"a alışık züppeler, "Biz alaturka dinlemeye gelmedik" deyip, German'ın önünden geçerek salonu terkediyorlar. Buri, German için As Kulüp'ü açıyor. As Kulüp'te düş gibi bir yaşantı. Fakat Erdem Buri, disiplinli. Ne kadar aşık olursa olsun Tülay 'la komi arasına fark koymuyor. German'ın bir gece boğazı ağrıyor, üç şarkı eksik söyledi diyeparasıİcesiliyor. Dinleyicilerede "Tülay German, bugün eksik program yaptı. Daha az para ödeyeceksiniz" deyip hesapları teker teker düzelttiriyor. Kitabı okuyunca göreceksiniz, sertlikten değil, dürüstlükten. Yine de German, "Çok ağırıma gitti doğrusu"diyor. Türk popülermüziği repertuan iyice genişliyor: "Seni Alıp Kaçayım, Doğrul Koçum Doğrul, Karakızın Türküsü ve Sen Benimle Bir Olsan." En çok "Sen Benimle Bir Olsan"ı seviyor Tülay. Şarkı sözleri fena halde güzel: " Sen benimle bir olsan / Denizlere bahçe kurar/ Sonra da gülünü koklarkoklar dururduk / Sen benimle bir olsan / Topraklara sevgi eker/ Sonra da çıkanı böler böler dururduk." etüdlerde suratını palyaço gibi boyay ıp sınıftakileri güldürüyor. Ders anlatırken gramofon çalıyor. Sistem için zararlıbirunsur!Kolejdekikızlar,gelecek planları için sorguya çekiliyor. Herkes güzel güzel söylerkenyanıtını, Tülay hanım, "şarkıcı olacağım"deyince...Ailenizşarkıcıolmak ıstediğinizi biliyormu? Hayır. Memleketimizdeherhaldeşarkıcıdandahafazla.bilgiliannelcreihtiyaç var. Sınıfınızdantopladığımızkâğıtlarda, sizinki gibi ciddiyetten uzak bir cevaba rastlamadık. Özür dilerim Miss Martin, ama Amerika'yı, çok iyi bir anne ve ev kadını olan kızkardeşiniz Mrs. Tracy değil de, mesela Nat King Cole ya da Ella Fitzgerald gibi şarkıcılar tanıtıyor dünyaya. Fikrinizi sormadım. Gidebilirsiniz. Ella Fitzgerald ve Nat King Cole. Ikisi de siyah. Buyüzden onlan söylüyor. Gıcıklık olsun diye... Kolej bitiyor. German'a göre durum saptaması şöyle: "Tülay German: Yüksek Mühendis Mimar, halen tmar ve lskan Bakanlığı Teftiş Heyeti Reisi Fikret German'ın ve eline kocasının elinden başka erkek el i değmemiş Nermin hantmın kızı... Güzelcene... Siyah saçlı, beyaz tenli, 1.67 boyunda, 57 kilo... Suadiye'de, Tülay German, yıllar öncesinden... Bağdat Caddesi üzerinde iki katlı, bahçeli evi var.piyanodaçalar... Üstelik kodum? Çözemedik gitti vesselam!.." lej mezunu. MisafirodasınınduvarındakoFakat, dehşetli birbiçimde sarılıyorlarbircaman bir resmi asılı: Okulu bitirdiğini belbirlerine. Erdem Buri, işi gücü bırakıp o gügeleyen, rötuşu güzel bir resim. Zengin mü nekadarbasbayağı ünlüolmuş, iki kezyılın hendislerin ve annelerinin dikkatine." şarkıcısı seçilmiş Tülay German'ı gerçek "şarkıcı" yapmayaçalışıyor. Barlarda, herYıllar geçiyor. Eve söylenen yalanlar el verdiğince aşık oluyor, yaşıyor ve şarkı söy kesin söylediği Ârnerikanca şarkıları söylelüyor. Bir kez evlenip, iç konuşmaları çoğa meye paydos! Türk halk müziğinden seçi len lınca, bir kez de boşanıyor. Ama hayatının en parçaları Batı enstrümanlan eşliğinde, Türk önemli bölümü 1962 'de 27 yaşındayken baş müziğinden hareketle yapılan besteleri söylıyor. Erdem'li yıllar. Erdem bey, hep sorar lemeye ahşıyorGerman. Gidi kolej kızı, aşmış, beni ne zaman yazacaksın diye. Işte. Ne kın içine düşmüş, yeni biçimler alıyor, ne güzel! Türküleri gazino şarkıcısı gibi söylüyorkadar yazilsa anlatılamaz. Tülay German'dan okumalı aslında ama... ERDEM BURİ KIM? Tülay German'ın "Erdemli Yıllar" kitabında Buri'nın yaşamı, şöyle anlatılıyor: 50'li yıllarda, lstanbul Radyosu'nda Louis Armstrong, Dizzy Gıllespıe, Sarah Vaughan, Dave Brubeck, Paul Desmond gibi ustaların da katıldığı, caz muzıği üzerine çeşitli programlar yaptı... Bu arada Vatan, Dünya, Türkiye Spor, Yenı lstanbul gibi gazetelerde, Devir dergisinde caz müziği üzerine yazılar, sinema eleştırıleri, tiyatro eleştirilerı ve hikâyeler yazdı. '6O'lı yıllarda da Sosyal Adalet Gazetesi'nde politik yazılar... "Yargılılar, Ego, Büyuk Müdür" gibi piyesler, "Satılık Aşk, Yolcu, Köprü Altında Çocuklar da Yaşar" gibi senaryolar yazdı. Parıs'teki IDHEC (Yüksek Sinema Okulu) sinema eğitimi yaptı. Sait Faik'in "Hancının Kansı" hikâyesinin senaryosunu yazıp, filmini çekti. lstanbul Radyosu'nda "15 Günde Bir" ve "Yaz Rüzgârı" programlarını hazırladı ve sundu. 1962'de Tülay German'ı tanıdı ve çok sesli Türk Popüler Müzığı'ni gerçekleştirdi. llhan Mimaroğlu'nun elektronik müzik yapıtı "Edgar Poe'nun Mezan" plağına müzisyen olarak katıldı. Nisan 1966'da Parıs'e ye.rleşti. SACEM (Besteci, Söz Yazarları ve Editörler Bırlığı) üyesi oldu. 1983'e kadar Tülay German'ın plaklarının, 19671970 yıllarında Frida Boccara'nın plaklarının, 1980 yılında Zülfü Lıvaneli'nin "Günlerimiz" plağını, 1985 yılında da Mehmet Koç'un "La Turquie de Mehmet Koç" plağının yapımlarını gerçekleştirdi. llhan Mimaroğlu'nun elektronik müzik yapıtı "Tracf'ta sanatçı olarak, Andre Almuro'nun elektronik müzik yapıtı "Diwan"a da Yunus Emre'nin şıirlerı üzerine yaptığı bestelerle yer aldı. Nazım Hikmet'ın birçok şiirinı besteledi ve Fransa'da yayımlanmasına yardımcı oldu. France Musique ve France Culture radyolarında dizi programlar yaptı. 2 Ocak 1993'de, Paris'te öldü: "Biz dünyadan gider olduk Kalanlara selam olsun." ^ Parls'te'68'de... Kolej kızı âşık... Bir radyo programı yapılacak. Tülay German içeri giriyor. Erdem Buri, "Neredesiniz? En nihayet geldiniz mi?" diyor. Sanki hep tanışıyorlarmışgibi. Program bittikten sonra da, Erdem Buri, "Ben karşıya geçiyorum. Berabervapurla gideriz" diyor. "Gider miyiz falan değil!" Buri, acaip bir adam. Gereksiz lafları yok. Doğrudan, dosdoğru ve doğru bir adam. Ikisi de yalnız. Birbirlerini teselli ediyorlar. Sevgili bulmak için planlar yapıyorlar. Fakat iş tatbikata gelince... Sıfır! German'ın, ilişkilerihakkında anlattıkları pek neşeli: "Ben, gece kuşu... Erdem, hayatında bir tek kere bile gazinoya, gece kulübüne gitmemiş. Ben evdc duramam. Tam bir sokak kedisi. Erdem, sinema ve tiyatrodan başka bir yere gitmez. Herkes onun evine gelir. Beniçkiyebayıhnm. Erdem yalnız çay içer. Erdem Buri kültürlü adam. Ben, Allah'ın delisi. Niye Erdem benimle ilgilendi? Ben niye Erdem'den bir gün bile ayrı kalamaz ol Oktay Rifat, kendi yazdığı şiirden bestelenen "lstanbul Türküsü"nü söylediğinde sahnede elini öpüyor German'ın. Yılmaz Güney," Şu dağın ardında bir koç yatar"şarkısı istiyor hep. Menderes'li yıllarda Erdem Buri'nin, Plekhanov'dan "MarksistDüşünceninTemel Meseleleri" kitabını Türkçe'yeçevirdiği için 15 yıl hapsi isteniyor. As Kulüp, kulüpten çok bir siyasi hoşbeş merkezi. Mehmet Ali Aybar'dan Çetin Altan'a herkes orada. Ruhi Su da sahne alıyor. Siyasi olaylarAsKulüp'ünpeşini bırakmıyor. Hergün "harbe gider gibi işe gittikleri " ıçın 30Mart 1966'da Parıs'etaşınıyorlar. Fransızca plak yapılıyor. Ikinci plak lııt oluyor. Türkçe plak yapmak için 9 tane Fransızca yapmak gerekiyor, yapıyorlar. Almanya'da, Belçika'da, Monte Carlo'da, Fransa'da galalar, radyo ve televizyon programları... Derken Mayıs 1968 olaylan başlıyor. Tülay ve Erdem, Sorbonne'da "tarihi" yaşıyorlar. Üniversiteleri işgal eden öğrcncilerle birlikteler. Paris'te filozoflar, öğrenciler, müzisyenler, velhasıl yine şıkır şıkır eden bir hayat. German, Rio'daki uluslaran festivalekatılıyor. Oradaki devrimcilerle de heyecanlı buluşmalar var. tşte böyle ve daha fazlasıyla sürüp gidiyor. Ta ki ocak Tiilay German ve Erdem Buri Yeşilköy Havaalanı 'nda bir karşılamada.... 1993'e kadar; Erdem Buri, şimdi Paris'te Pere Lachaise Mezarlığf nda. Son kez Tülay German 'ın dilinden şu görkemli aşkı birazdinlemeli: " Erdem Buri, fena kazık artın bana! Aslın* da düşünüyorum da... Ne kadar şanslı birinsanım. Ne kadar çok sevildim. Ne güzel sevdimvesevildim. Yirmiyaşında dünya güzelleri gelse, illede Tülayka'sını isterdi. Kuzgunayavrusumisali...Hemçokşanslıyım,hem de... Sevgisi içimde, sesi kulağımda... Ama insan değmek istiyor, dokunmak istiyor, elini tutumak, kolunu, saçını, bıyığını, sakahnı okşamak istiyor... özlüyorum. Fenaözlüyorum... Şu sevgisiz, avantanın, paranın kral olduğu dünyada, sanki başkalannın payına düşen sevgiyi de ben almışım gibi bir his duyup, utanmışımdır zaman zaman." Böyle işte. Sizdebirtuhafoldunuzmu? Tuhafolup, Paris'te yaşay an German'abir soru sorduk. Ne de olsa soru, bilene sorulmah: "Insanbirisini severken nelere dikkat etmeli?" O da yanıtlamış sağolsun: "Sevdiğine yalan söylememeye, sevdiğinden herhangi bir şeyi gizlememeye, sevdiğiyleherşeyiamaherşeyipaylaşmaya.olduğundan başka türlü görünmemeye, yani sevdiğinininkarşısında 'numara' yapmamaya, sevdiğinin yüzde yüz özgür olduğunu unutmamaya, sevdiğini saymaya, sevdiğiyle önemli konularda aynı fikri paylaşmaya (Koyun kurt ile gezerdi / Fikir başka başka olmasa);birdeyerindeateşli bir sevgili, yerinde tatlı şımarık bir çocuk, yerinde arkadaş, yerinde yoldaş, yerinde de sevdiğini kanatlarınınarasına alıp, her türlü kötülükten koruyan Anna Magnani gibi bir 'ana' olmaya dikkat ctmeli" Çokzor. Değil mi? ^