Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 CUMHURİYET DERGİ Harem, puslu cinselliği n dokunakh sesi HANDAN ÖZTÜRK FOTOGRAF. OSMANLI BANKASI'NIN IMAGES D'EMPIRE ADL1 MIABINUAN Öyle kolay değildi hareme girmek. Binlerce esir arasından seçilmiş olmak yetmiyordu. Titiz bir eğitimden geçirilirlerdi. Müslüman değillerse islamiyet ve geleneksel davranışlar öğretilir, her birine yeni bir ad verilirdi. Adlannın öğrenilmesi için iki üç gün iğneyle göğüslerine iliştirilmiş bir kağıtla dolaşırlardı... B irsavaşganimeti. Belki de esir pazanndan! Ailesinin isteğiyle de satılmışolabilir... Haram sözcüğünün sıkı sıkıya örttüğü "Kafdağı Masallan"nı yaşayan kadınlann öyküsü bu üç olasılıktan biriyle başlardı. Osmanlıların Yükseliş Dönemi'nde esir pazarından alınanlar, savaş ganimeti olarak ele geçirilenlerin yanında azınlıktaydı. Ancak çöküş döneminde işler tersine döndü. Cariyeler, padişaha hediye verilmek isteyenlerce ya da sarayın gümrük emini vasıtasıyla alınıp hareme sunulurdu. Bu alışveriîji sarayın acımasız, kalın kayıt defteri, yalnızcabirikrsözcükletanımlama tenezülündebulunarak, sahipliliğini ilan ederdi: "Çerkez Duhter, tahminen sekiz yaşında... Abaza bakire, tahminen on yaşında... Tahminen beş yaşında Çerkez bakire..." Bu özetleme, aynı zamanda o ca riyenin geçmişini yok etmenin izlerini de taşırdı. Korsan öyküleri, Yeniçeri baskılanyla dolu, küçücük yaşlanna yakışmayan bu zorlu serüvenin sarayda bitmesi, o cariye için adeta bir ayncalık, bir şanstı. Binlerce esir arasından seçilmiş olmak demek padişahlara, şehzadelere eş ve anne olmanın kapılannı açmanın yanı sıra, iktidar evinin çarkını, hükümdar ailesinin günlük yaşamını büyük bir beceriyle çekip çevirebilme sorumluluğunu da taşımak demekti. Bu nedenle saraya alınan cariyeler yetenekleri de göz önünde bulundurularak titiz bir eğitimden geçirilirdi. Müslüman değillerse İslamiyet ve geleneksel davranışlar öğretilir, her birine yeni bir ad verilirdi. Adlarının herkes tarafından öğrenilmesi için iki üç gün, iğneyle göğüslerine iliştirilmiş bir kâğıtla dolaşırlardı. Iş bölümü ve cariyeler Acemilik denilenbu ilk devreden sonra sırasıyla şakird ve usta olarak yükselirlerdi. Ustalar enyetenekli ve en kültürlü olanlar arasından seçilirdi. Çamaşır, berber, çaşnigir, hazinedar, ibrikdar, kahveci, kutucu, kilerci, külhancı gibi daha birçok işbölümünü temsil ederlerdi. Haremin de kendi kanunlan vardı. Padişah öyle her arzuladığı ile dilediği an birlikte olamazdı! Örneğin henüz eğitimini tamamlamamış bir cariye hünkar için uygun bir bakire sayılmazdı. Çamaşır ustası padişahın çamaşırlarını yedi gümüş leğenden geçirdikten sonra onlan yalnızca hünkann çamaşırlarına ait iplere asardı. Berber ustasıysa padişahın traş takımlanndan sorumluydu. Sofra hizmetleriyse çaşnigir ustadan sorulurdu. Sofrayı hazırlar, yiyeceklerin zehirli olup olmadığını anlamak için önce kendisi yer, sonra padişaha sunardı. Haremin en yüksek kadın görevlisi hazinedar ustaydı. Padişahın bizzat seçtiği bu ustanın başlıca görevi hünkarın özel işleriyle ilgilenmekti. Padişah haremde olduğu sürece o da hünkar dairesinde kalırdı. Haremdeki tüm hazinelerin anahtarını taşıyanbu usta aynı zamanda haremdeki güç ve disiplinin temsikisiydi. Büyük kalfaların hepsi törenlere resmi elbıseleriyle katılırdı. Padişah değiştiği zarnan saraydaki kalfalar, ustalar, yardımcılar kısacası tüm örgüt yeni padişaha geçer, yalnızca hazinadar ustalar ve kalfala rı saraydan aynlırdı. Acemilikten yeni çıkmış kalfaların dışarı çıkma ya da evlenme istekleri önplandatutulurdu. Bunlar, isteklerini bayrarh yadakandil gibi özel günlerde kâğıda "Kulun isteği murad, ihsan efendimindir." şeklinde. belirtir, ardından da odalannakapanıpbeklerlerdi. Kısabir süre içinde de çeyizi yaptınhp, para ihsan edilerek bendegandan birısine gönderilir, uygun bir kısmet bulununca da evlendirilirdi. Yalnızca birer hizmet cariyesi olan kalfa ve ustalar evlenmenin yanı sıra, dokuz hizmet yılını doldurduktan sonra da saraydan aynlmahakkınasahipolurlardı. Busüreyi dolduranlara azat kâğıtlan verilirdi. Hıkname adı vcrilen bu kâğıdı ufak, yuvarlak bir muska içinde göğüslerinde taşır, öldükleri zamandabununlagömülürlerdi. Dans, teolojl ve genel kültür lkballer arasına giremeyenlerle acemilerözgürlüklerini kazanınca