Katalog

9 TEMMUZ 1995. SAYI 485 rağa kadar herşeyden birer örnek almışlardı. "Ama yine de yetiştircmeyecekler" dedi Hikmet'cAliDede,"Havayıgötürmedilerki..." lzmir'in havası dokunuyordu, ikinci yılın sonunda Ankara'yatayini istedi Hikmet. 13u kez elma vc armut üzerine çalışmaya başladı. Deve dikcninin birtürüylc çam türlerinde iki mantar türünü saptadı. Bunlardünya literatürünc kendi ismiyle geçti. Adana ve Adapazan'ndaki Zirai Mücadele Enstitülerinde çalıştıktan sonra Istanbul'a geldi ve tütün hastalıklannı saptamak üzereTekel'deçalışmaya başladı. Ancak istediklerinigerçekleştirebilmekiçindonanımlıbir laboratuvar yoktu, dört yi I sonra yeniden Tanm Bakanlığı'nadöndü.Biryıl sonra Ingiliz Kültür Heyeti'ninçağnsıylaaraştırmayapmak üzere Rothamstand Experimental Station isimli araştırma merkezine gitti. Burada bitki virüs hastalıklannınaraştınlmasındakullanılanmetodlan öğrendi. Kanada'nin dünyaca ünlü tanm aletleri ürcten firmasının müstcşanyla burada tanıştı. Onun davetiyle Kanada'ya gittiğinde yıl 1956'ydı. Ontario Ziraat Koleji'ninbotanik laboratu Etlik Bakteriyoloji Enstitisü 'nde serum yapılacak utlardan hirinin üzerinde... vanndadomatesvirüsleri üzerine masteryaptı. Burada da yenı bir virüs tesbit edip, bir kezdaha dünya 1 iteratürüne geçtı. Üçüncü yı I ın sonunda lstanbul'a döndüğündc babası yataktaydı. lkı yıl önce felç geçirmiş, ablası ise eğitimi yarım kalmasındiyeHikmet'ehabervermemişti.lki aysonradaöldü. Hikmet,ZiraiMücadele Enstitüsü'nda virüs laboratuvan şef i olarak işe başladı. Beş yıl bu kurumda kaldı ama sıkıntılıydı. Araştırma yapamıyordu, çünkü sera yoktu. Bütün isteği ise Türkiye'dcki bitki virüslerini tesbit etmek ve önemine göre projelendirip çalışmaktı.Olmadı. DERGIDEN Merhaba, Bu haftaki dergimizde iki ilginç insanımızı, Fatma Hikmet tşmen ve Cemal Pulak'ı tanıtıyoruz sizlere. Fatma Hikmet tşmen 'le birlikte Türkiye 'nin yakın siyasi tarihine kısa bir yolculuk yapacaksımz. Berat Günçıkan 'ın yazısını okurken, sosyalistler, parlamentoya bir daha acaba ne zaman yeniden girecekler diye hayıflanacaksınız. Bilim adamı Cemal Pulak 'ın yaşamöyküsünü okurken de dipten gelen o gizemli Çağrıya siz de kulak vereceksiniz. Eğer tatildeyseniz ve hele Bodrum civarındaysımz, belki de Bodrum Sualtı Müzesi 'ne gidip dergimizi deniz dibinden çıkarılan eserlerin arasında okuyacaksınız. Çünkü bu sabırlı çalışmanın ürünü olarak su üstüne çıkarılan tarihi eserlerin tümü orada sergileniyor. Tarihi denizin derinliklerinde arayanların öyküsünü arkadaşımız Nermin Bayçın yazdı. Dergimizde yayımladığımız yazılarda kullandığımız kaynakları belirtmeye çoğu kez özen gösteriyoruz. Ancak geçen hafta Lorca 'nin yaşamına ilişkin yazımızda Sait Maden 'in şiir çevirilerinden ve kitabından yararlandığımız halde kaynak göstermediğimizi fark ettik. Bu nedenle sizlerden ve kendisinden ö'zür diliyoruz. (Bütün Şiirleri, Sait Maden/ Cem Yayınevi) Önümüzdeki hafta yeni bir dergide buluşmak dileğiyle... İpek Çalışlar CUMHURİYET DERGI İMTİYAZ SAHİBİ. BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN YENİ GÜN HABER AJANSIBASINVEYAYINCILIKA.Ş.BGENELYAYINYÖNETMENl 0RHANERİNÇ1GENELYAYINK00RDİNATÖRU HİKMET ÇETİNKAYABYAZIİŞLERİMÜDURLERl DİNÇTAYANÇ(SORUMLU), İBRAHİM YILDIZ • YAYIN YÖNETMENİ İPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN. AYNUR ÇOLAK • REKLAM MEDYA C Dinlemeyln komünist kadını Bu arada Türkiye lşçi Partisi 'nin de gizli üyesiydi. Aidatını ödüyor, toplantılara dinleyici olarak katılıyor, bazen de arabasıylapartiye ait öteberiyi taşıyordu. 1965 yılının ekimindc Tl P secimlerekatılmayakararverdi. Adayagereksinmeleri vardı. Hikmet tşmen isteksizdi ama bir şartla kabul etti, "Çıkmayacak biryerden olsun". Bolu'dakararkıldılar. Propaganda yapması gerekiyordu. Elinepartinin programıyla, "TİP'i Tanıyalım" kitapçığını tutuşturdular. Açık açık, "Bu sosyalist bir parti" diyemedikleri, korktuklan yıllardı parti yöneticijerinin. Hikmet lşmcn,ilk konuşmasınıüskübüköyündeyaptı.Köyünpazarınınkurulduğugündü. Bir köşe başını seçıp pazardan aynlan köylülere laf atmaya başladı, "Uğurlarolsunarkadaş. Sen hangi köydcnsin?" Kısa sürede iki yüzeyakınköylütoplandıctrafına. Onlaratütünü nasıl ektiklerini sordu, buğdayı nasıl sattıklannı. Bilgilenniaktardı,yanlışlannı gösterdiönce. Sonunda da sorunlannın yöneticilerin yanlışlanndan kaynaklandığını söyleyipçözümü gösterdi, "TlP".Konuşmasınınsonlannadoğru, yanlanndan geçen birayağı aksak adam, köylülere "Arkadaşlar, komünist kadını dinlemeyin" diyeseslendi. ÖnsıralardaduranNallıhanlılar kıpkırmızı kesilip, gözleri Hikmet lşmcn'in üzerinde, "estağfurullah"dcdiler. "Neden"diye sordu Işmen, "Siz komünistlcri ne zannediyorsunuz?" Demirel'in, "Komünistlerşapkalarınıkapıyaasarlarki..."lianlatımlarıkulaklardaydıhâlâ. Işmenonlarakomünizminneolduğunu anlatıyordu ki, aynı adam geri dönüp, sözlerini yineledi, "Komünist kadını dinlemeyin". Arkalardaki köylüler kovdularadamı. Ko«~ Behice Boran ve diğerpartilerin miUetvekUleriyle Amtkabir'den çıkarken... Yıl 1968. Yıl 1966. Kocaeli'nden TİPSenatörü seçilen Fatma Hikmet Işmenyemin ediyor... KAPAK FOTOĞRAFI: DONALD FREY