Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 Daracık toprak yollan izleyerek eski uygarlıklar arasından geçmek isteyenler için 1400 kilometrelik bir gezi rehberi... Artık buralardan kuş da uçuyor kervan da geçiyor. CUMHURİYET DERGİ Toroslar'm öte yakasında cip'Trophy' YAZI VE FOTOĞRAFLAR: NADtR PAKSOY T oroslar, tatillcrinı alışagcldik biçimde değerlendirmek isteyenlerin gözdesi dcğildir; ancak Akdeniz'e inerken kısa yol boyu molalar verilen, karh yamaçlarına bakılıp "ne muhteşem manzara" diye iç geçirilen görkemli mekânlardır. lginçtir ki, tatilciler açısından o denli de yoksul değilmiş artık Toroslar. Yol boyunca, daha y akın zamana değin "kuş uçmaz, kervan geçmez" olarak nitelenen yerlerde sırt çantasıyla doğa yürüyüşlerine çıkmış kızh erkekli gençlcre, göl kıyısı orman içi patikalarda dağ bısikletleriyle pedal basanlara rastlamak pek sevındiriciydi. Türkiye'de artık insanlar "gezmeyi ve de yaşamayı" öğreniyorlardı. Gezimizin ilk günü amacımız Perge ören yerinin yanıbaşından geçen ve Aksu ırmağını ızleyen toprak yolu takip ederek Çandır kasabası üzerinden Kovada Gölü'ne varmaktı. Geceyi Eğirdir'de geçirecektik. Elimizdeki, oldukça yeni ve aynntılı sayılan haritaya göre böyle bir yol vardı. tlk başta, yol haritada bclirtilcn biçimde ilerledi. KarşımızdaToroslann AksuSerikManavgat'a dönük yamaçlannın yeşıl görkemi belirdi. Daracık toprak yol yöreye özgü köyler, seralar içinden kıvrıla kıvrıla dönmeye başladı. Önce bir asfalt yola çıktık. Kısa bir süre sonra asfalt yol taşlı, çakıllı, tozlu yola dönüştü. Henüzhantadabelirtilmeyen ve yapımı süren Antalyalsparta karayoluyla bırleşmiştik anlaşılan. Dağ yolunda 'trophy' beklentimiz, inşa halindeki yolda seyretmenin ızdırabına dönüştü. banın yanıbaşından geçmiş ve böyle bir kanyonun varlığından haberimiz olmadığı ıçın güzel bir fırsatı kacırmıştık. İlk günümüz Eğirdir'de bitiyor. Kıyıdan biraz açıktaki ıki küçük ada, Can Adası ve Ycşilada toprak bir şeritle ilçe merkezıne birleştinlmiş. Yeşılada geleneksel ahşap evleri ve iki kişinin yanyana zor geçebileceği daracık yollan ileilginçbırköşe. Pansiyonculuk hızla gelışıyor vc geleneksel ahşap evler betona dönüşüyor. Güneş, yolun ardından yavaş yavaşsoluyor. Pansiyonunaltında mütevazı bir lokanta. Lokantadakı bir avuç müştennin hepsi Eğırdırçevresini gezmeye çıkmış kişiler. Yan masada yaşlı bir Avusturyalıçift. Anzak Savaşf nın 80'inci yıldönümütörenleri için Çanakkale'ye gelmişler. "Gelibolu Savaşlan'nın bizler için önemi çok büyüktür. Ulusal kimliğimizi tanımamıza yol açmıştır denebilir. Ben ve eşim bu topraklan ve Türkleri hep merak ctmişizdir. limekli olmayı bekledik. Ancak törenlerden hemen sonra dönmeyerek, Türkiye ve Türkleri tanımak için araba kiralayıp, ülke içinde 1 aylık bir geziye çıktık. Gezimizin sonuna yaklaştık sayılır ama en ufak bir olumsuzluk yaşamadık" diyorlar. Kendilerine Âvustralya'da bulunduğumu söylüyorum. Sydney'de benim çalıştığım hastanede kalp ameliyatı olmuş. Mersin Kızkalesi üzerinde Adamkayalar'ın bulunduğu kanyon Kovada Gölü Millı Park ılan edilmiş. Derme çatma bir kulübenin dışında hiçbir 'tesis' yok. O kulübe de çevreye zarmar vermiyor tam tersine hayat kurtanyor. Ama ikincisı üçüncüsü olursa, işte o zaman tehlike! Gölün çevresinde üçbeş tahta masada da ortak noktaları kesişen biravuç insan. Biri bizler, diğerleri bisikletle Kovada'dan SütçülerKasımlarBeşkonak (Selge) yoluyla Antalya'ya ulaşmayı amaçlayan ikı arkadaş. Onlarla gezi dünyasından tanışık çıkıyoruz. Kovada'dan sonra Yazılıkanyon'a gitmek istiyorlar. Yazıhkanyon Kovada Gölü'nün altında Sütçüler ilçesi yakınlarında, Çandır kasabası içindcymış. Kasa Eğirdir'de iklyabancı Eğirdir'de bir pansiyon lokantası. Yanıbaşımda yerkürenin öte yüzünden iki yabancı. lletişim kurulunca ne ortaklıklar ortaya çıkıyor. Gezginliğin kişide bıraktığı tek zenginlik iştebuolmalı. Dünyayı avucunun içinde duyumsuyorkişi veyerküreye karşı daha bir cesur oluyor... Eğirdir' in merkezi tarihsel yapılar Çiçekpınar kasabasında yolun kenanndaki bu kahve, çay molası için ideaL Beyşehir Gülyaka Köyü 'ndeyöresel mimariyi yansıtan bir köy evL