Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 TARİH CUMHURİYET DERGİ Trakya'nın Vizyisi'nden Georgios'un tanıklıklardan yola çıkarak yazdığı Moskof Selim, Kınm Savaşı öncesinde ve sonrasında bir OsmanlıTürk askerinin yaşadıklannı anlatıyor. Kınm ve Moskof Selim'in öyküsü K Selim'in sözleri yakınma içermez: "Tam yedi yıl Padişahımıza hizmet ınm Savaşı'nın patlakver ettim. Ve beni terhis ettıklerinde kemerimde yedi para yoktu. Bunu yadiği günlerdir. Her evden kınmak için söylcmiyorum. Bizler askerlik çağına gelmiş • gençlcr toplanmaktadır. canımızla malımızla efendimiz Padişah'a aitiz ve her şeyimizi onun yoOtoritcr bır babanın oğlu olan ve anlunda harcamak hayırlı ve sevaptır. nesi tarafından adeta bir "kız" gibi yetiştirilen Selim'in ağabeyi Hasan, Merhamet vc şefkat Padişahımız evinden alınıp götürülen her askerin orduya katılarak savaşa gitmekten "yan çizip", askerkaçağı olunca, Se yine devlet tarafından evinin kapısına getirilip bırakılmasını emretmişlim "ailenin şerefi"ni korumak için ti. Bense, neredeyse yalınayak, başıorduya katılır. Aslında Hasan, gelekabak, memleketimden on iki günneklerde dc varolduğu üzere, Selim'in "tahrir" vermcsiyle askerka lük bir mesafedc bir yerlerde bırakılmıştım..." çağı olmaktan kurtulduğu halde, Sclim' in başına gelenlcr bununla "otoriter" babanın itirazı ve Serasdakalmaz. Terhis tezkeresiniokuyup kerlik'le yakınlığını öne sürerek anlayamayan Padişah'ın "budala mütfü ve kaymakamın muhalefeti hilafma başvurduğu tehdit neticesin kullan" onu üç dört kez yakalayıp de, korucular tarafından saklandığı hapse atarlar. dağlarda bulunarak, girdiği çatışmaÇok geçmeden imparatorluk topda kurşunlan tükenınce, "metris"in raklarının kaynayan kazanında art de hançerlenerek öldürülür. arda isyanlar patlak vermeye başlar. Sırbistan ayaklanır. Padişah HaliAynı Seraskerlik'le bir başka "yakınlıkakrabalık" olayı, Plevne Mu fe'nın kulu Selim(lere) yıne ihtiyacı vardır. lhtiyattaki Selim sırası gelmehasarası ve Müdafaasf nda Selim'in diği haldc dayanamaz, devlete vc haonlarca yara alarak elde ettiği askelifeye o kadar bağlıdır ki tekrar orduri başanların madalyalarım, Plevne ya katılır. kaçağı bir binbaşının göğsüne asacak, Selim'c ise "sınıfsal ve tarihsel" Plevne'ye girdiklerinde Selim bir hüküm olduğu üzere, "kaderine gösterdiği yararlıklar sayesinde paküsmek" ve "bir başka bilinmez de yelendirilmiş yüzbaşı olmuştur. Yakazma kürek siper kazmak" düşeralanarak esir düşer... (Şu onların cektir... başbakan hanımefendisinin Kuzey Irak seferi üzerine söylediği, tarihteAskerlerin toplanma döneminin ki en büyük harekât olarak nıtelediyansımaları çol ilginçtir. Örneğin, ği, tarihi "Plevne Savunması" çökhenüz Selim'in ağabeyi Hasan "asmüş, savunmayt yöneten Gazi Osker kaçağı" olarak dağlara çıkmazman Paşa ve yaklaşık yüzbin asker dan öncc, sokaklarda dolaşan asker esir düşmüştür. adayı alaylanmn daveti çok ilginç ve "korkunç"tur: "Padişahımız sekiz "...esirleri Rusya'yayolladılar. Pogün izin verdi, askere gitmeden önce litik açıdan bakıhnca Ruslann savaş gönlümüzce eğlenelim diye. Gel. esirlerine gösterdikleri ihtimam neGüzel bir Rum kızında gözün, bir ga redeyse inanılmayacak gibiydi. Yol vura garezin varsa, gel. Acısını çıkar boyunca uğradıklan her yerde nasıl manın tam zamanı. Bugün her şey iyi karşılanıyor"lardı. Rus köylüleserbest, cezası da yok." ri bu düşman esirlerini "Bratuşka", öyle ki orduya katılmadan, vatan "Kardeş"diyebağırarakselamlıyoriçin ölmeden, yapılacak her şey ser lardı! "Trenin uğradığı her istasyonda onlara çay ve başka sıcak içecekbest ve cczasızdır. Yedi yıl hizmetin sonrasında biie ler ikram ediyorlardı. Vagondan inKENAN SENNUR Istanbul'dan savaşa gitmeye hazıHaıtan bir Osmanlı askeri, aüesiyle vedalaştrken... diklerinde halk onları kucaklayıp öpüyordu." Selim, Plevne'de bir avuç Rus savaş esirinin ne yokluklara ve işkcncelere katlanmak zorunda kaldığını göriir ve Rusya'da başına gelecekleri bcklemeye başlar. Oysa Selim, esirkaldığı yıllar boyunca doyasıya yemek yemiş, sıcak ve temiz elbiseler giymiş, memleketinde kendi soydaşlarından duymadığı tatlı ve teselli edici sözler duymuştu. Dahası, özcl olarak inşaedilcn bınalarda dini ibadetlerini serbestçe ve rahatsız edilmeden yapabilmelerine izin verilmişti. Burada aray a V\zymos gireı. V\zyinos'a göre bu Ruslann "tilki kurnazlığı politikası"dır. "... Bu politikasıyla Rusya yüzyıllardırTürklerle Ruslan ayıran uçurumun üzerinde bır köprü kurmaya çahşıyordu. Arslanlıklabaşanlamayan tilki kurnazlığıyla gizlicc clde edilecckti. Esarettc bulunan yüz bin kadar Türk askeri hoş turuluyor ve kendilcrine burada esir değil, sadcce Ruslann misafiri oldukları telkin ediliyordu. Böylece Türkler gelecekte Ruslara, peygamber Muhammed'in emrinc göre ayru çatı altında misafır olarak tuz ekmek yiyen herkese gösterilmesi gereken davranış ve dostluğugöstermeyeborçlubırakılıyordu." Selim için bunlardan geriyc kalan yanmyaralı bir aşk olmuştu: Pavlofska. "Güzel esirlik günleri" kıyıda sona erdi. Üzerlerinde "Rus işi" ne varsa bırakan, savaşın yıprattığı kirli, yırtık pırtık clbiselerini üzcrlerine geçiren binlerce yan çıplak adam,