04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

30TEMMUZ 1995. SAYI 488 MÜZİK 7 Nesimi Çimen'in, hani şu şelpenin son üstadı âşıkın oğlu. Keman, bale, tiyatro, derleme derken anlamış ki artık türkü dinlemek değil söylemek zamanı. Söyledi de. Şimdi Çimen Türküleri zamamdır. HALİLNEBİLER Bi in dokuz yüz clli dokuz Maraş doğumlu ama tarih jnet değil. Annesine göre koç katılım, babasına göre iseharman zamanıymış. Ama iki taraftan hangisinin haklı olduğu konusunda kendisinin birkanıtı veya elinde bir ipucu yok. Dolayısıyla burcunu da bilmiyor. Bilmesin... Nasılsa fala inanmtyor ve burçlarla yakındanuzaktan bir ilgisi yok. Üçdört yaşlannda tstanbul'a gelmiş. llkokulu herTürkçocuğu gibimatematikdersindezorlanarak bitiripkonservatuvannkcmanbölümüne başlamış. Çimen ailesinin evinden yükselen garip bir ses komşular tarafından duyulmakta gecikmemiş. Burahatsızlık zatenkomşulardan önce Çimen ailesini kanıplarabölmüş. Nedeni baba Nesimi Çimen. Hani şu ünlü halk ozanı şelpenin son üstadı Aşık Nesimi Çimen. Düşünsenize baba salonda elinde cura, "Ey şahin bakışlım, bülbül avazİım"ı icraederken oğul salonun öbür ucunda arşe egzersizi yapıyor. Garip olan Baba Nesimi'nin, Mazlum'un keman öğrenimini sonuna kadardesteklemesi. Mazlum da ilk günlerinde egzersiz yapıyorum diyehızarsesiçıkartıyor. Kovacak değil ya çocuğu, "Ey şahın bakışlım"ı yarıda kesip alip sazı elıne salonu tcrkediyor... Keman eğitimi dört yıl sürüyor ama nasıl? Baba Aşık Nesimi olunca ev dergâha dönmez mi? Döner. Mazlum odada kuartet, sonat, konçertofilançalışmakiçinyırtınırken salonda meelis kurulmuş, bağlamalar,curalargümbürgümbür,ozanlar denı çekiyor:Hudey lıudey... Mazlum'un tckbaşınadersçalışmasını "onun yalnızlığı" dıye yorumlayıp. "Gclsazabiasılbakalım.oıuınasılsa çalarsın" diye çağınııış durmuş lar her seferinde. Tabii ders çalışmak hakgetire. Evödevine;herzaman meelis bittikten sonra soyunan bir iki saatlik uykunun ardından evden.sessizceçıkıpgiden Mazlum'a okulun tuvaletinde çalışmak düşmüş. Bakmış ki bu is ebedmüebbedböylcgitmez;okulabirincilikle girmenin getirdiği avantajmı kullanıp, çıkıp müdür muavini Ahmet Yürür'e, "Ben bölüm değiştinnek istiyorum" dcmiş. Yüriir bakmış Mazlum'a, sormuş: Ncden çocuğum? Uzun hikâye hocam... Hangi bölümü istiyorsun çocuğum? Ev ödevi olmayan bir bölüıne verinbeni... Müdür muavini Yürür şöyle bir düşünmüş, bakmış ki ev ödevi olmayan tek bölüm bale. "Git balet ol çocuğum" demiş. Yanıt kısa ve kesin "Tam istediğim bölüm hocam". Baleyi çok sevmiş. Gerçckten çok sevıniş. Balenin yanında tiyatro bölümüne dc konuk öğrenci olarak devam etmiş. Tiyatro bölümünden sahne mimiğini kapmış. Dansçı olarak okulu bitirmiş. O bitmiş, opera başlamış. 1981 yılındaprofesyonel dansçı olmuş Mazlum. O gün bu gün operada dansını sürdürüyor. Mazlum'un durumu sonunda içinden çıkılmaz bir hale gelmiş. Mü/ik, armoni eğitimi var. Klasik müziği tanımış. Batılı anlamda sahne sanatlarınıbiliyor. Ama, arkasında dağ gibi bir gcleneksel halk müziği var. Babası AşıkNesımı'nincurasını ilk günden beri dinleyen bir adam bu ınüziğin biitün formlarını, âşık gelcncğini, ozanları, ozanların çatışmalarını, âşık geleneginin köklcrini ve bugününü bilincine tüm ayrıntılanylayerleştirmezmi'.'Eh.zekideçocuk.bütünbunlarıdüşünüp. ınceleyıp, ayrıştınp. birlestirip bir yerden dışa vuracak clbet. İlk ürün Bubast Çimen, şelpe uslası. Oğul Mazlum ise, kemanla ba$lamı$> baleyle, liyulroylu ve müziklc sürdürmüş... ler 19781979 gibi derlcmeler ve besteler olarak çıkmaya başlamış. "Ayrılık hasretlik kâr etti cana" onun o dönem cn bilinen derlemesi olmuş. Biryandan da babasının derlemeleriniformlarasokupArifSağ, Belkıs Akkale» Izzet Altınmeşc, Yavuz Top gibi sahatçılara vermişlcr. Yunus Emre'nin müzikleri çok beğenilmiş. Mazlum'un da profesyonel güveni oturmuş tabii. Bir kere başlayıncadevamıfilmmüziklcriyle gelmiş. OnatKutlartutmuş Mazlum'un elinden, TRT için çckilen "Aysan'nın Zilleri" adlı üç bölümlük bir dizi projesine götürmüş. Mazlum'un burada yaptığı müziklcr de çok tutulmuş. Arkası gelmiş. Bugüne kadar izlediğimiz Meınu Zin, Reis Çelik'in Nâzım Hikmet Belgeseli,68'lılcrVakfı'nın yaptığı 68'den 6 Mayıs'a belgeseli, BelçikaFransa ortak yapımı Onuncu Köy belgeseli, bu yıl Antalya filın festivalinde yarışacak olan Kadir Sözen'in Soğuk Geceler'i, hep onun notalarıyla müziğini bulmuş. MemuZin'ingirişsahnesi olan Nevroz bölümünün koreografisini de yapmış. Bir yandan film müziklerıni yaparken, bir yandan Banu'nun ünc kavuşturduğu"Azbana gönder", Edir>Akbayram'ın söylediği"Aşkolsun", Yüksel Uzel ve Isınail Hazar'm okuduklan "Vefasız çıktın Istanbul'um" gibi parçalara imza atmış. Nâzım Hikmet'in iki di/.esi vardır: Ben artık türkü dinlemek değil/Türkü söylemek istiyorum... Mazlum da kendisi söylemek istcmiş. Ne yapacak? Doğru ADA Müzik yapımcılarına. YapımcılardanLevent bir yandan yemeğiniyiyor, bir yandan da Mazlum'u dinliyor. Mazlum dinleyen birıni bulmuş ya, ınüziğin kendisi için ne ifadc ettiğini, bir kasetin nasıl yapılmasıgerektiğini, ne yapmak istediğini anlatmış da anlatmış. Levent Bey bir kcz kesmiş Mazlum'un sözünü, "Kaset mi yapmak istiyorsun? Gir stüdyoya yap." "Nasıl yani?" diye somıuşMazlum. "Senokasetiyaptın dıyelim. Kötü olursa biz en çok biraz para kaybederiz" diye sürdürmüş konuşmasını Levent, "Ama sen kötü bir kaset yapmakla kendini bitirirsin.Kendinemademkibu kadar güveniyorsun, gir stüdyoya, ne istiyorsan yap..." Buyurun bakaltm... Mazlum'un kaset işi böy lc karara bağlanınca bir başka çaba başlamış. Örneğin, davulıı kim çalacak? Kimseye bir şey dcdiği yok, ama ona davulu böyle, hani... işte öyle bir davulcu lazım. Ara, ara, ara... Sonunda bir rock davulcusubulunmuş. Adı da Volkan... Sözünkısası, Mazlum'a çalacak orkestranın herelemanı kendi sazının bir numarası olmuş. Girmişlcr stüdyoya. Çıkmak bilmiyorlar. Başkaları stüdyoçalışmalarını 140l50saatte bitirirkcn bunlar 202 saati bulmuşlar. Mazlum'u son gördüğümde yorgunluktan gözlerinin altı torba torba olmuş, kamburu çıkmış, çökmüş bir durumdaydı. Kasetin adınısordum.Kısıkscsiyle söyledi: Çimen Türküleri. ^ Bir Mazlum, bir Yunus... Gelmiş 1989 yılına. Unun haberi yok. DiyarbakırDevletTiyatrosu, Turgut Özakman'ın Yuıîus Emre eserini sahneye koyacak. Ama onlara öyle biri gcrekli ki hem tasavvuf müziğini, hem âşık geleneğini, hem Alevilikteki cem geleneğini, hem korcografiyi, hem de çağdaş müziği bilecek. Biimekle kalmayacak, bu oyun için bunları harman edip ınüzik yapacak. Ayrıca sahne düzenine de inıza atacak. Var mı böyle biri? Aramışlar. Izmır ve Ankara operalarında yok. Istanbul'a gelmişler. Bir, üç, beş derken bir bakmışlaı; Mazlum Çimen. Kcndi halinde dans edıp keman çalan. bağlamadan curaya, deyiştcn türküye söylcycn vc derleyen. sahne sanatlarındankonuşuluğundakıpırkıpır, gencccik bir adam. "Aman" demişler "gel". Yunus Emrc', Mazlum'a profcsyonel ınüziğin ve koreografinin kapılarım yüzyıllarsonrasına uzanan mübarck ellcriyle böylece açmış.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle