04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 TEMMUZ 1995. SAYI 486 sergilemişler. Bence, Hititler'ı Türk saymasak da, en eski ve en büyük uygarlıklardan birini yarattıklarını unutsak da sadece bu neden, topraklanmızın bu eski sakinlerini saygıyla anmamız için, onları anıt dikip kutsamamız için yeter de artar bile. Geçen zaman ile uygarhğın her açıdan ilerlemediğini savunanlar da vardır. Gerçekten. M.S. 2000 yılına yaklaşırken, her ülke ve iktidar, yerini aldığı gücün heykeline, simgesine Hititler'in gösterdiği tepkiyi gösteremiyor: Sadece 1979'da basında yer almış üç resim bu gerçeğı hatırlatıyor: Işte Nikaragua'da Managua kentinde Samoza'nın yıkık heykelinin ardında zafer işareti yapan gerillalar. Işte, Merkezi Afrika Krallığı'nda, Banguı'de Bokassa'nın yerdeki heykeli üstünde tepinen zenciler ve işte Tahran'da Şah'ın ata binmiş heykelinı devırip sevınen Humeyniciler. Bizden önce bu ülkede yaşamış olan insanlann bütün yapıtlarını, bu ara tanrılarını kutsamak için ürettikleri heykelleri, sadece o zamanların uygarlığını yansıtan birer sanat eseri olarak algılamak gerekir. Kaldı ki bugün Anadolu'da, mesela 11 egemenliğimizi tehdit eden bir unsur olarak algılamak, çağdışı ve gülünç bir olaydır. Bunca yüzyıl sonra Don Kişot'a hâlâ gülmemiz, onun yeldeğirmenlerini gerçekte olduklarından bambaşka şeyler olarak algılamasındandır!" Bu düşünce tarzının tüm uyarılara rağmen sürdürülmesi karşısında, on küsur yıl önce yazılmışı tekrar etmekle yetinmeyeceğim; o zaman ileri sürülen başka medeniyetin simgesi olduğu gerekçesının bu sefer değiştirılerek başka inanç ve dinleri simgelediğinin belirtildiğini de vurgulayacağım: Atalarımız arasında yer aldıkları kuşkusuz olan Hititler'in kültürümüze de anlamlı katkılan vardır: Bugün kullandığımız birçok kent adının (mesela Maraş ve Adana gibi) Hitıtçeden geldiğini hatırlatmak yeterlidir. Ancak mesele bu değildir; mesele, blyolojik ve kültürel mirasçısı olduğumuz Hititler'i ve ulusal kültürümüzün bir bölümünü oluşturan bir uygarlığı silip atmak, yerine Arap yarımadasının ucunda yer alan başka medeniyetleri sokuşturmaktır. Kültürümüze ve ulusal kimliğimize yönelik tehdit, aslında bu davranışın ardında yer almaktadır! ^ PAZARIN PENCERESINDEN Hitit Güneşi'ne saldın SELÇUK EREZ | in dokuz yüz seksen dörtte • Melih Gökçek, Ankara Belediye Meclisi'nin üyelerindendi ve Hıtıt anıtının ortadan kaldırılması için önerge vermişti. O zaman Hitit Güneşi'ne yapılan bu saldın üzerine Gökçek'i ve onun gibi düşünenleri uyarmak için "Ankara'nın Yeldeğirmenleri" başlıklı bir yazı yazmıştım. (10.6.84 Güneş gazetesi) Aradan geçen bunca zamana rağmen bu yanlışlıkta direndiklerini görmek, Ankara'nın ambleminden Güneş Kursunu kaldırmaya kalktıklarına şahit olmak insanı üzüyor... Bu nedenle yazımı yeniden hatırlatmak ve birkaç satır da eklemek istedim: "ANAP çoğunluklu Ankara belediyesi meclisi geçenlerde Abdi Ipekçi Parkı ve Lozan Meydanı'nın adlarını değiştirmeye ve Hitit anıtını ortadan kaldırıp yerine "Türk" kabul ettikleri devletlere ait simgelerden oluşan bir anıt dikmeye karar verdiydi. Sonra, Başbakan'ın uyarısı ile meydan adlarının değiştirilmesinden vazgeçildi ama Hitit anıtını yok etme kararı halen yürürlüktedir. Belediye meclisi üyelerinden Melih Gökçek, heykeli yok etme önergesıni, "Hitit medeniyeti, bir Anadolu medeniyetidir; Türk medeniyeti ile bir ilgisi yoktur. Türkler Anadolu'ya, 1071'de Sultan Alpaslan Gazi ile girmişlerdir" diye savundu. Bu karara çok sevinip "Geyikler gidiyor" diye makale yazanlar da oldu, kınayıp ayıplayanlarda.. M.O. 20001000 yılları arasında Anadolu'da yaşamış olan Hititler'in, kendilerine yabancı ülkelerin simge ve anıtlarına karşı nasıl bir tavır takındıklarını merak ettim: O.R. Guemey'in Pelican Yayınları'nca bastırılmış "The Hitites" (1961, s. 132) adlı kitabına baktım; Hititler, işgal ettikleri topraklardaki insaniarın tanrı ve tanrıçalarını da kendi ulusal tanrılarının oluşturduğu "panteon'Marına katar, onları da kutsal sayarlarmış. Demek ki bu insanlar, hem başkasının inancına olan saygının, hem de yönetilen insanın psikoiojisine vukufun yeryüzünde ilk olmasa bile en eski ve en güzel Örneklerinden bir tanesini Safranbolu'da "geleneksel" diye nitelediğimiz eski Türk evlerinin çoğunda saçaktan sarkıtılan geyik boynuzları ve eski Selçuk halılarında en sık görülen hayvan motiflerinden birinin geyik olması, Hitit Güneş Kursu'nun yanında yer alan geyiklerin sadece başka dinlerin, medeniyetlerin sımgelerinden ibaret nesneler olarak kabul etmemizi engeller. Hitit anıtını ve bizden önce Anadolu'da yaşamış olan bütün insanlann sanat ürünlerinı, 110 Aracının motorundan şikayetçi olanlar için yeni bir şans geliyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle