Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 HAZIRAN 1995. SAYI 482 göründü. Ona ani bir muhabbet bağlayan Marlon Brando ile. Ve Faye Dunavvay'le. Aktris, Johnny'nin harika öpüştüğünü söylüyor ama, bu konu dışı. Aynca, "Marlon boş yere böyle büyük biraktörolmadı" diyor. "Sahtekârlan, hangi kılığa bürünürlerse bürünsünler, bir kilometre uzaktan seçer o. Johnny'nin samimiyetini, açıklığını sevıyor." Depp de gerçek insanlan oynamayi seviyor. Başı dertte insanlan. Güzelolmayaninsanlan. Depp, iddiası, ihtirası olmayan biri diye tanınıyor Hollyvvood'da. Oysa Faye Dunaway bu fikirde değil. Cannes'ın taze galibi Emir Kusturica'nın sürreel komedisi "Arizona Dream"ınde de onunla birlikte oynayan Dunavvay, "Evet, 'Ben Hollywood'un krali olacağım' falan demiyor ama" diyor, "icinde, ta nıhunda bir ateş var onun. tyi işler yapma aşkıyla yanıp tutuşuyor. Genede Johnny'yi "Üç Silahşörler"den biri olarak göremczsiniz. Istediğibudeğil." Istediği ne? Kim aslında Johnny Depp? Anlata anlata bıktığı şeylerden biri bu da. "Kentucky'de doğdu. Dörtkardeştiler. Florida'yagitti. Annesiyle babası aynldı. Rock & roll grubu kurdu. Los Angeles'a gitti. Filmlerde oynadı." Doğru da, biraz fazla özet halinde bir hayat hikâyesi. Dört kardeştiler. lki oğlan, iki İcız. Johnny en küçükleriydi. Mühendis babası, Johnny yedi yaşındayken onlan Kentucky'dcn Miramar, Florida'yagetirdi. Küçükken sinemada onu etkileyen kahraman olmamış. On iki yaşındayken, garsonluk yapan annesi ona 25 dolara birclekrrogıtaralmış. "Gıtarla vc plaklarımla birlikte kendımi odama iki yıl kilitledim." Odadan dışan arkadaşlanna yabancılaşmış, ama müziğc bihakkın vakıfbirycniyctmc olarak çıktı. Barlara takıldı, yerel gruplarla çaldı. Sonra biraz seks, biraz uyuşturucu ve evet, bol miktarda "rock & roll". On altı yaşında okulu bıraktı (Sonralan, bu resmi eğitim eksikliğini telafi etmey i bccerdi ama). Bir y 1 sonra ken1 di grubu The K.ids'ikurmuştu.Popülerbirgrupoldular. 1983'tedeFlorida'dan aynlıp Los Angeles'e gittiler. Depp'e göre "Zor ve gürültülü" bir dönem. Ve hayli içkili. Ama altı ay içinde her şey değişmişti. Depp, müzisyen I.ori Allison ilekısasürclibircvliIikyapmıştı.Lori'nin dc Nicolas Cage diyc aktör bir arkadaşı vardı. Cage, o sıralaryirmisini gcçmişolan Depp'i kendi ajanıyla tanıştırdı. Ajan da ömründc senaryo görmemiş genç müzisyeni, "Nightmareon Elm Street"inoyuncu seçmelerine gönderdi. Johnny seçildi. "Ah, evet, kızın sevgilisi tabii." llk oyunculuk deneyiminde köpek gibi yoruldu amapara da kazandı. Depp grubudağıttı, ılk söy leşilerini yaptı ("kendimi sırılsıklam salak gibi hisscdiyordum"), sonra da ikin SİNEMA 23 nişanlandı. Dcrkcn JenniferGrey'le. Ve VVinona Ryder'la. Ne aşktı ama! Johnny'nin dövmelerinden birinin tanıklıkettiği biraşk. "Ebediyen Winona." Sonra annesi için "Bctty Suc" ve bir de Kızılderili dövmesi, Chcrkoeekanıtaşıyor çünkü. Elmacıkkemiklerindc kendini belli eden bir miras. Şimdi sayılannın dörde çıklığı söylenen bu dövmelerden "Winona" olanı başına öyle dert açmış ki, zaten özel hayatından söz etmekten hoşlanmayan Depp, bütün bütün ketum kesilmiş. Hele bir yıllık sevgilisi Katc Moss konusunda. "Bir kere Winona'nın lafinı ettım, herkesin diline düştü. Herkes ya bu beraberliğin parçasıymış ya da bir parçasına sahipmiş ya da bana onu sormaya haklan vannış gibi davranmaya başladı. Diyelim tuvalettesin, ihtiyaç gidcriyorsun, adamın biri gelip, "Hcy!" diyor. "NVinona nasıl?" Ne?Bilmemneyinelindeduruyorsun orada. Inan ki, dönüp de üstüne işememck için bayağı irade gerekiyor." Başka? Heritage Kitabevi Hollyvvood'da en sevdiği yerlerden biri. Bütün çalışanlanyla samimi. Beş parasızkcn de ona iyi davranıyorlarmış. Şimdi enderelyazmalannı, pahalı birinci baskılan alabiliyor. Sonra Viper Room mcsclesi var. Üç ortağından biri olduğu, kapısında River Phoenix'in öldüğü gcce kulübü. Bu olay onu hâlâ çok üzüyor. Basının kendisincyönelttiği suçlamalardaüzüntüsünü büsbütün arttırmıştı o sıralar. Kcndi uyuşturucu günleri çok gerilcrdc kalmtş. Hepkibarolmayaçalışıyor. Sigara ikram ediyor, kahvenize şeker alır mısınız diyor, hal hatır da soruyor. Ama iş star muhabbetine geldi mi, sabırsızbiradam kesiliyorbirden. "Gazeteciler yazacak bir şey bulamayınca, maziyi deşiyor ve kendilerince malzeme buluyorlar. Sonra da bunu öyle çok tekrarlıyorlar ki, abuk sabuk bir telefon oyununa dönüyor.." Oysa Johnny, arada bir havaya girip özgürlük uygulamalan sahnelemczse (Mark oteli olayı gibi, hani 9 bin dolarlık eşya kınp dökmüştü) ciddi, sorumlu, hayatına hâkim biri. Son derece dost canlısı, yoldan geçenlerle selamlaşıyor. lki 'kötü' alışkanlığı var: Sigara ve kahve. Fincan f incan kahve, onu her an birduman bulutu ile saracak kadar sigara. Bırakmayı düşünüyormu? "Hayatta hiçbir şeyi bırakmadım ben." Bir kez denemiş ama. "Bir seferinde iki hafta bıraktım. Gerçekten, gerçekten kötü oldum, sefılbirhalaldım. Enerjimsınırtanımıyordu. Tahammül edemediğim insanlarla oturup saatlerce sohbet etmeye başladım. Tamo noktada kendi kendime, 'Ne yapıyorsun sen?' dedim. Bu sigara karşıtltğı işi, şok geçirtiyorbana. Tamam öyleyse, sonuna kadar gidelim. Akşam dokuz ile sabahakarşıdörtarasındayemekyemeyi de kanunla yasaklayalım. Insanlar geri geri yürümeye mecbur edelim.Kızıyorumbuişc" ^ Dört dövmesi var vücudunda Johnny Depp 'in. Bu dövmelerden birinin adı da Winona. Yani eski sevgilisi. ci filmi "Private Resort"u çevirdi, Rob Morrovv'la. "Para için yapılan bir şey işte." Ona göre ilkcıddiişiisc, "Platoon", yani "Müfreze" oldu. "lki hafla Filipinler'in balta girmemişormanlarında kaldım. Lağım çukuru gibi yerlcrde." Ol i ver Stone 'a tahammül etmeyi de öğrenmiş. "Insanın haddini bildirmede üstüne yoktur. Anlaşıldığı kadanyla,bu 'yönetmcnlik yöntemi'ymiş. Ama otuz iki kişıye böyle davranmak, sonunda insanın kcndisini de etkiliyor elbettc." Artık kendini profesyoncl bir aktör gibi hissetmeye başlamıştı ki, "Yirmibirinci Cadde"geldi. Dizinin birboşluğunda "CryBaby"yi çevirdi. John NVaters, "mükemmel bir gençlik idolü bulmak zorundaydım" diyor. "Trilyonlarca gençlik dcrgısi taradım. Johnny'den ıyisı yoktu. Onun hayatının bu fılmlc değişmcsi ise, kaderin bir cilvesi. Gcrçekten de gençlik idolü manyaklığının sonu oldu bu." John Waters "Johnny öyle hoş birçocuk ki" diyor, "bir daha birlikte çalışırsak, onu dizi cinayetler işleyen bir katil yapacağım." Depp'e göre ise, "John en iyi arkadaşlanrodan biri. Aynca, kaç kişi Iggy Pop, Patricia Hearst, Polly Bergen ve John VVaters'la aynı anda aynı masayaoturdumdıyebilır? Patricia Hearst'ü de seviyorum. Harika biri. Ona birazcık tutuidum galiba." Tutulma konusu da ilginç aslında. Johnny "tutuluyor" çünkü. Dunaway'c göre, "o aşka âşık." Önce Lori'yle evlendi. Sonra Sherilyn Fenn'le