Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 RESİM "S KAYA ÖZSEZGİN ır koleksiyonun düzeyi, onu oluşturan yapıtlarla ı ölçülür kuşkusuz. Ancak koleksiyonun hangi koşullar içinde oluştuğu ve hangi amaçlara yönelik olduğu da önemlidir. Kolcksıyon, bu ko^ullar ve amaçlar doğrultusunda değerlendirilir. Kısır koşullan aşmaya ve geleceğin birikimlerini, bu kısir koşullarakarşın oluşturmaya, en azından bir çekirdek yaratmaya çalışan koleksiyonculuk çabalan, "tuzu kuru" kolcksiyonlar yanında, çok daha anlamlı görünebilir. Bu yönden koleksiyonun anlamı, biraz da ıçerdiği tarihsel perspektifın derınliğiyle orantılıdır. Derinlik, koleksiyonun içindcn gcldiği kültürel kimlikle doğal bir bağlantıyı tcmsil ettiğinden, onun değerini bu kimlik bağlamında düşünmck gerekir. Kültürel kimliğin çağdaş uzantısı çok eski olmayabılir, ama ulaşılan noktadan geriye doğru baktığınızda, koleksiyonun parçaları arasında, tarihsel geçmişi kısa da olsa gö CUMHURJYET DERGİ zünüzde anlamlı kılacak örneklere rastlayabıliyorsanız, yapıtların biriktırılmesiyle amaçlanan olguyu görmezlikten gelemezsinız. Birinci Ulusal Mımarhk Hareketi'nin Ankara 'dakı seçkin yapılanndan bıri olan Mimar Kemalettın Bey'in "Ankara Muallim Mektebi" (sonraki adıyla Gazi Eğitim Enstitüsü) 1926'da Orta Anadolu bozkınnın ortasındaydı, çevreye ışık saçacak bir eğitim kurumu olarak inşaedilirken, 1930'luyıllardanbaşlayarak, kurumun çatısı altında etkin birgörev üstlenen Resimlş Bölümü'nün, başkentin sanat ve kültür yaşamında, sonraki dönemlere kapı oluşturacak bir işlevle bütünleşeceğini ve neredeyse okulun adıyla özdeş bir yapılanmayı kısa zamanda gcrçekleştireceği, o zaman belki de kimse kestiremezdi. Ama 1930'lu yıllann o heyecan ve ideal ortamında, başka birçok kurum gıbi Gazi de, kendinden beklenen verimin odağına gelip oturmuş, bilimin yanı sıra özeîlikle de sanatın sıcak yalazını, başkentin toprağına uzatmıştı bile. Ankara Muallim Mekttbl, 1926 Gazi resimheykel koleksiyonu Ankara'da sergileniyor. O dönemin anılanna ulaşmak isteyenler sergide gezinirken Türk resim sanatının geçmişinde dolaşıyorlar. 30'lu yıllann resîmleri Namık Ismait, portre. Malık Ak.se! (19301935), portre. 193H. Eren Eyuboğlu (19131988), Bursa Kaplıcalan. 1945.