Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 KISA ÖYKÜ raydı. Para üzerinden para kazananlann bu işi nasıl becerdiklenne bir daha şaştim. "Paran kadar konuş" gerçeğini kendimde ve çevremde hep gözlemlerdim ya.. o gün, insanın bakışlannın da ancak parasının yeteceği çizgilerde dolaştığını aynmsadım birden. Çünkü artık vitrinlcrdeki güzcl eşyalarabakabiliyordum. Bir an için onları almayı düşünerek birçok güzel şeye baktım. Güzel kazaklar, şık çantalar, kullanışlı ccketlcr, hep almayı düşündüğüm içi kumaş bir yağmurluk!.. Biblo gibi sevimli tencereler, cam kaplar... "Heeyy!" dedi biri birdenbirc, bir bayan arkadaş, benim gibi emekli. "N 'apıyorsun?" Vitrin bakıyorum" "Ben yıllardır vitrinlere gözümü dcğdirmiyorum bile!.." "Neden?" demedim, der gibi baktım; y ıllarca aynı serviste çalıştığım, aynı trende, vapurda gidip geldiğim arkadaşıma. Saçları gençliğindeki gibi upuzun.. ama lepiska değil artık; ağarmış, sert ve çirkin saçlardı. Kucağmdaki kıvırcık tüylü, küçük bir köpeğe sımsıkı sanlmıştı. Ceketinin ilikleri epnmiş, omuzlan daralmıştı. "Köpekistermisin?" dedi ansızın, kıvırcık köpeği uzatarak. Irkildim. "Hayır." "Onu verecek iyi bir yer anyorum." "Neden?" "Ay başında huzurevine geçiyorum, hayvan istemiyorlar. Adı Karam. Tcyzesi bak.. bak ne şeker. Al bunu, hadi, senin olsun!.." Köşeye kadar yürüdük. Öyküsünü anlattı kesik kesik. Evi vardı, kira vermiyordu ama, yakıt parası, elektrik, su, telefon, evin bakımı, sağlık harcamalan, yalnızlık... Öte yanda doktoru, temizlikçisi olan güvenlibirbannak. Yannlan, nasılgeçeceği pek bilinemeyen yannlan için kolaylık olacaktı. Köşede bir daha "Hadi teyzesi ICaram'ısenal. lyibakarsın biliyorum, ara sıra da gelir severim yavrumu" diyerek köpeği kucağıma bırakıverdi. Uzakiaşırken seslendi: "Avrupa mamaya alışkın yavrucuğum, biraz ilgilenmen gerekecek!.." Hava kararırken devir işlemlerini tamamlayarak anahtan isteyen alıcılar arabayı alıp gittiler. Kucağımdaki Karam'labirlikteonasondefa baktım pencereden. Sokak lambasının ışığında yeşil rengi, güzel biçimiylc son defagöriindü. Arka lambalan karanlıkta kaybolurken o günlerde bir huzurevinde ölen bir yakınımı anımsadım. lyileşemezbirkalçakınğından yatalaktı; ilgilencn kimsesi yoktuamahiçdcölümcüldeğildi. Aylık gclirinin sağlık harcamalannı karşılayamadığından yakınıyor, ek para istiyordu yönetimdekiler. Bir sabah yatağında ölü bulunmuştu. Kalp demişlcrdi, oysa kalbınden hiç yakınmamıştı o güne kadar. Dostumu yoklamaya gittiğimde öğrenmiştim durumu: Boyanmısj, yeni pcrdeler, modcrn eşyalarla düzenlenmiş odasında birbaşkası kalıyordu artık. Görevliler gülücükler içinde çevresinde döneniyorlardı. Perdeleri örttüm, yeni arkadaşıma yemek çıkarmaya mutfağa gittim.^ Kennedy suikastının ünlü sanığı Oswald'm kızı artık 33 yasında birgenç kadın. CUMHURtYET DERGl Lee Harvey Oswald, Kennedy'nin suikastının üzerinden 30 yılı aşkın bir süre geçmesine karşın akıllardan hiç çıkmayacak bir isim. June Oswald ise onun kızı ve yıllar sonra suskunluğunu bozdu. Ünlü yazar Norman Mailer, "Oswald'ın Öyküsü: Bir Amerikan Bilmecesi" kitabı ile Kennedy suikastının bulanık sulanna daldı. K Oswald'm kızı olmakî ennedy olayı, aynı şekilde Lee Harvey Oswald'ın 33 yaşındaki kızı June Osvvald Porter'ın yaşamında da canlılığını sürekli olarak korudu. Daha küçük yaşlannda annesi Marina ve kızkarde^i Rachel'le birlikte gittikleri alışveriş merkezlerinde üzerilerinde sürekli hissettikleri ısrarlı bakışlar, yürüdükçe şimşek çakmış gibi etraflannda tutuşuveren fısıltılar, parmakla gösterilmelcr... Tüm bunlar June'un yaşamı boyunca taşımak zorunda olduğu suikast olayının ilk yansımalarıydı. Ve gittikleri her yerdc ilgi odağı haline dönüşmekten kaçamayacaklannı kavrayan annesi, maddi olarak oldukça sıkıntı içinde bulunmalarına karşın, June vc Rachel'in hep düzgün ve temiz giyinmelerine özen gösterdi. June, "Bizim ne zaman birisiyle yüz yüze gelebileceğimizi bilemezdi, bu nedenle zavallı fakirler gibi görünmemizi istemedi" şeklinde açıklıyor annesinin tavnnı. June, bir devlet okulunda girdiğinde, Marine ile 1965'te evlenen üvey babası Kenneth Porter'ın soyadını almış bulunuyordu. Ancak, yeni soyadı bile onu Oswald anoniminden sıyıramadı. Babasının bıraktığı mirastan fazlasıyla pay alarak, ailesine yönelik hakaretlere, açık ya da kapalı ığnelemelere, kaba davranışlara uğradı. Yine de çocukluğunu oldukça mutlu bir dönem olarak nitelendiren June, bunda üvey babasının büyük bir payı olduğunu vurguluyor. 1992'de sona eren evliliği konusunda ise suskun kalıyor. Osvvald kadınlannın pc$inden ayrılmayan fanatik'gruplar ya da birtakım tarikat üyelerinden kcndini ve 6 ile 3 yaşlanndaki iki oğlunu uzak tutarak özel yaşamını korumaya çalışıyor. Özel yaşamının dokunulmazlığı konusundaki kaygılarına karşın, suikasta ilişkin tüm kayıtların açıklanması yönünde yetkilileri zorluyor. "Çok geç olmadan hükümeti harekete geçirmeliyiz" demesi artık onun ön saflarda ycr alacağını gösteriyor. Mailer'in kKabı June Osvvald, Norman Mailer'in "Osvvalds's Tale: An American Mystery" kitabına ilişkin olarak The New Yörk Times Magazine'nin sorulannı yanıtladı: "Kitapta geçen çıkanmlar üzerine henüz bir yorum yapabilecek durumda değilim, çünkü okumaya yeni başladım. Mailer çok büyük bir yazar. Oldukça etkilendiğimi söylemeden geçemeyeceğim. İlk bölüm ailcmle başlıyor ve Rusya'daki büyük babamın babasına kadar geriye dayanıyor. Bu malze