Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30NÎSAN1995. SAYI475 YAŞAM 5 Peykuıı dokal/ı; psıkiyatrı\t Emre Konuk; psikolog ilişkilerininçözülmesidebiretkerTKomşulanyladertleşeninsanlarbukezsorunlarınıkonuşabileccklcri, çözüm arayabilccekleri profesyonel kişileregereksinmeduydular. Birde sononyıldakibireyselleşmeyihesabakatmalı.Pohtıkgruplarıniçinde bireysel sorunlarını erteleyenler o çatı ayrılınca sorunlarıyla yüzyüzckaldılar. Kimliklersıynlıncaaltında kalan kendıleri oldu. Yabısiklctc bindilcr, ya doğa yürüyüşlerine çıktılar ya da aerobiğe gittiler. Yani biryereaitolmanınpeşinedüştüler. Bu sadccc entelektüellere ait bir durum değil. Farklı sosyoekonomik durumdaki insanlar da "gidebilirim" diyorlar ve başvuruyorlar. Prof. Dr. Şahika Yüksel; psikiyatrist. Tamar ve Gökalp, terapiye katılacaklann gerçeği algılamakapasitelerini yitirmemişolmalan gcrcktiğini vurguluyorlar. Çünkü terapi, terapistin dahaazaktifolduğukişininkendi yolunu bulduğu bir cylem. sikiyatrist ve psikoloğa gitmek yavaş yavaş da olsa korkutucu olmaktan çıkıyor. Komşuluk ilişkilerinin çözülmesi, politik gruplar içinde ertelenen bireysel sorunlann su üstüne çıkması "konuşmak" isteyenleri başka yolculuklara çıkardı. P terapiye almakmümkündeğil. Bilger,ehliyeti olmayan terapistlerin de danışanlar için zararlı olabileceğinedeğiniyor. Türkiyc'deterapist yetiştirecek sistemin olmayışı, kurallannın konmayışı, denctim standartlannın oluşturulmaması bu zaran besliyor. Psikodrama yapan iki psikiyatrist Defhe Tamar ve Peykan Gökalp birlikte konuşmayı yeğliyorlar.özeldanışmamerkezlerindeçalışan Tamar ve Gökalp'e göre terapi hem bilim hem sanat ama ikisi de dcğil. Olsa olsa "tlişkilerde yeniden yapılanma" denilebilir terapiye. Her insanın çocukluğunda aldığı bir temel var.Terapidebutemeldeğiştirilmiyor. Üstümalzemelerezararvermedensökülüyor. Sonra aynı malzemclerle dcstcklcyici ürünlerkatılıyor...Yanibueyleminhemustası hem kalfası olan yardım isteyenin hayatınıdahadoyurucuyaşayabilmesihedefleniyor. Terapistin katkısı ise sadece yardım. Aynı soru, neden Türkiye'de terapi böyle gündeme gcldi sorusuna Tamar ve Gökalp'in yanıtı, "televizyonun, özellikle de yabancı dizilerin etkisi"oluyor. Psikiyatrist ve psikoloğa gitmek yavaş yavaş daolsakorkutucu olmaktan çıkıyor artık. Komşuluk Terapist uzman olmalı tstanbul Tıp Fakültesi 'nde cinsel kimlik bakımından kcndini transeksüel görenlere, cşcinselbirkımliğesahipoluptoplumsalbaskılardanyakınanlarave çocukluğunda cinsel istismara uğramış kişilcre psikolojik destek sağlayan Prof. Dr. Şahika Yüksel de grup terapiyi yeğliyor. Bununnedcni isebıreysel terapiye göre daha akıcı gelişmelcr oiduğunu görmesi.Terapiyikişininkendisini,davranışlan veçevre ilişkilcrini anlama, dcğiştirme ve kendini geliştirme süreci olarak tanımlayan Yüksel de, ancak gönüllü olanlannterapiyekatılabileceğini yinelıyor. Çünkü aktif bir sürcç ve başkalanmn zorlamasıyla işlemesi olanaksız. Terapi, her ruhsal sorunuolanadauygulanmıyor. Bununiçin bir ruh sağlığı uzmanının, tıp fakültesi mezunubirpsikiyatristinkararvermesigerekiyor. boğularak, kendi tükürüğünüzle boğularak ölme korkusu. Taşlarla, dağlarla mı konuşacaksınız? Derdınizi kıme anlatasınız? Niçin tanıdıklannız en yakın dostunuz bıle olsamecbur olsun sizın gıbı bınne vakıt ayırmaya? Evet, sızler 'aklarım' konusunda çeşit çeşit tezler ortaya atarsınız, kıtaplar yazarsınız cilt cilt, meslektaşlannıza uyancı tavsıyelerde bulunursunuz: Aman ha... Ama bunlar hep, sizlenn bakışınızı yansıtıriar, hep, bir küçümseme yok mudur? 'Aktanm' denen, sizlerce 'çocukça duygu' olarak görülen bu olgunun, hasta tarafından nasıl olanca keskınliğiyle yaşanabıldığı, bu olgunun pekâlâ acı veren bir yönü de olabıleceği konusunda tek söz yazılmış mıdır? Bu çocukça duyglarla dolu hastanın İÇİNE girmek için herhangi bir gırişimde bulunulmus mudur? ..."^ Kapıların ötesi" 956'da New York'ta doğan, Siyasal Bılgiler Fakültesi Basın Yayın mezun > Gülayşe Koçak, ilk kitabı "Çifte Kapıların Ötesf'nde de terapi gören bir kadını anlatıyor. Kanada Büyükelçiliğı'nde Konsolos yardımcıhğı yapan Koçak'ın Gülayşe Koçak; yazar kitabından alıntı yapıyoruz: aynı gizll el bu kez usulca değil, hoyratça"Her defasında kafanızda, bırbirinin ardısıra göğsünüzü demirden bir cendereye sokuyor. sıralamayı planladığınız bınbır serzenlşle Işte bu kasvetli bir dünyaya uyanıyorsunuz gidiyorsunuz doktora: Sıkıntınız sabahın daha günün başından, bu gızli elın zalim köründe sizl uykudan uyandırıyor, daha sahibi sizi ve yaşamınızı artık kıskacına almış gözünüzü açmadan gizll bir el usulca kapkara durumda. Ve her yutkunduğunuzda, bir güneş gözlüğü geçimniş oluyor gözünüze, "Qfte Türkiye'de terapinin daha çok üniversitelerdebaşladığınıvebüyükkentlerinönderliğindegeliştiğini, ruh sağlığındayataktatedavininycrini ayaktatedavinin aldığını daanımsatan Yüksel, bugünsanıldığınınaksinepekçok kişinın psikiyatriste gittiğini ve psikolojik destek istcdiğini söylüyor. Başvuranlann seks, evlilik, fobi gibi farklı tedavileriistediğineyadabununreklamlannın yapıldığına da değinen Yüksel, "Hangi kuramdan yola çıkarsak çıkalım, hangi tcdavi biçimini uygularsak uygulayalım tedaviye gelen kişi tek ve bütün kişidir" diyor. Cinsel işlev bo/ukluğu olan bir kişiye beş ayn türtedaviden birinin uyabileceğini, tıpatıp aynı sorunlagclcnbirbaşkasınaise bir başka tcdavinin yarar sağlayabileceğini anlatıyor. Yani tedavi soruna değil, kişilik özellıklerine göre farklılıkgösteriyor. Terapinin ozorluveuzun yolculuğunadayanamayanlaroluyormu? Prof. Yüksel, genel olarak terapi lerde yüzde otuzkırkl ık terk oranı olduğunu vurguluyor. Bu terk cdişler ise terapinin ilk aylannda gerçekleşiyor. Terapi sürelen ise biçime ve kişiğe göre değişiyor. tstanbul'da üç ünivcrsitcnin ve özel kliniklerin yani sıra Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi'ndede terapi yapılıyor.Buhastanenin psikoterapi ve danışmanlık merkezlerine hergün yaklaşık elli kişi baş vuruyor. Muayene ücretleri ise 2S0 bin lira. ktanbul Tıp Fakültesi'nde de bu sayı ve rakam aynı. Ancak, bireysel terapilere fakültede 50 dakika aynlırken Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi'nde bu süre 20 dakikaya inebiliyor. özel merkezlerde ise 55 dakikalık seanslann karşılığı birbuçuk milyon lira. Ancak, bu rakam sabit değil. Danışanın sosyoekonomik durumunagöredeğişebıliyor. DevletHastaneleri ve Sosyal Sigortalar Hastaneleri'ndc ise bugün için terapinin sözü bile edilmiyor. Duygularınıza, düşüncelerinize ve davranışlanmza uzun yada kısa bir yolculuktan yanaysanız sizi dinleyecek bir terapist mutlaka vardır. Ama, eğer buzdağınm altma inmeye ve üşümeyehazırsanız...^