Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 KADIN veçlikadınlarlaçokyararlıilişkiler kurmuştum. Isvcç'teki "refah modcli" ilgi çckîyor. BizAmerikahlar için ülkeniz uzaktan ccnnct gibi gözüküyor. Şu sıralar ekonomik bunalıma girmişsiniz. Toplumun güzel değerlerini nasıl korumayı başaracaklannı görmek çok ilginç olacaküstelik rüzgâra karşı olarak. Susan Faludi, Amerikalı yalnız annelerin toplum içinde bir cchenncm hayatı yaşadıklarını, bunu görmenin bile çok üzücü olduğunu söylüyor. Şu anda üzerindc çalıştığı yeni kitabın konusu "Erkeklik vc erkeğin cinselliği". Bu kitabı daha iyi yazabilmek için, San Francisco'dan Los Angeles'ataşınmış. Çünkü L.A.'da, "Hollyvvoodmit'i, uzay cndüstrisi vc sokak çetcleri var, diyor. CUMHURİYET DERGİ Eğer gazeteciler gerçeği inceleselcrdi, bu "yeni" feminist hareketin çok az kişiyi içerdiğini, daha çok sahne efektlerinc ışık oyunlanna, şov sırasındapüskürtülen dumanasığınarak var olduğunu görürlerdi. Bu gazeteciler, kadınlan gerçekyaşamlarında asla görmezler: Politik meydan toplantılarında, antikürtajcıların saldırdıklan ailcdanışma büroları önünde, saldınya uğradığı için büyük hasar gören kadıncvlerinde... Bunun yerine, bugünc dek asla kadın hakları konusunda yazmamış, konuşmamış bir avuç "feminist yazan" bulup çıkarıyorlar. Bunların çalışmalarında, feminist dünya görüşünün en küçük izine rastlanmaz. Bunlar kendilerini, "feminist çevrelerdchaklı görüşü savunan kişiler olarak tanımlarlar.Oysahiçbir zaman feminizmc dahil olmamışlardır. Birbirlcrini tutucuların akademık toplantılarında ve Washington'un tutucuların oluşturduğu politik ağ içinde bulmuşlardır. Kendilerinin politik bakımdan geniş bir yelpazeye giren görüşlcre sahipolduklannı söylerler ama gerçektc, hem bunlar hem de kurdukları örgütler sağ kanattadırlar. Susan Faludi, "zombicfeministlerin", National Revievv, Commentary ve The New Republic gibi tııtucu yayın organlarının kadın düşmanı sütunlarında yazdıklannı belirtiyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Sokaktaki ortalama kadını" tcmsil cttiklerini söylerler ama gerçekte, ayrıcalıklı kişilcr arasındadırlar ve fildişi kulelerde otururlar. Devletin yoksullara para yardımı yapmasına, çocuğunu yetiştirmck için yardıma gereksinmesi olan yalnız kadınlara sürekli olarak saldırmaları, gerçck yüzlcrini ortaya koyar ve gizli ırkçılık kokar. Aynca, kendi "ortalama kadın" tanımına giremeyen bu insanlar sınıfından da nefret ederler. Kcndilerine "feminist" derler ama; kadınlara yapılan cinsel saldırılar, ırza geçmeler, kadın dövmeler, çocuk bakımı ve cşitlik gibi feminizmin içine giren konularda ağızlarını açtıkları anda, antifcministlerin arasında yer alırlar. Sağcıların hedef tahtası Susan Faludi, "Backlash"in yayımlanmasından sonra her çeşit sağcının vc düzcn koruyucusunun saldınsına uğradığını anlatıyor: Son yıllarda bir dizi kadın, "Fcminizmi kim çaldı?" türü kitaplar yayimlamaya başladılar. Kitaplar çok satmıyor, çünkü ortalama Amerikankadını,"özgür ABD'de bu tür şcylerin boş laflar olduğu" görüşünde. Ne var ki bu yazarlar radyo ve televizyonda bana ve diğer feministlere saldırdıklan zaman Zombie ya da sözde feministler Amerikalı feminist yazar ve gazeteci Susan Faludi, "Feministlerin karşısındaki en büyük engeli sözde feministler oluşturuyor" diyor. Faludi'ye göre onlar, fildişi kulelerde oturup gizli ırkçılık yapmaktan geri durmuyorlar..." GÜRHAN UÇKAN O nce bir haber: Amerikalı feminist yazar ve gazeteci Susan Faludi, bu yaz Stockhom'de iki ayhğına Expresscn gazetesinde çalışacak. Gazete tarafından Isveç'te kadınlarlailgilikonulardasürekli olarak bilgilendirilen Susan Faludi, 20 mayısta Stockholm'e gelecek ve kültürredaksiyonunda, yaz işi bulmuş bir öğrenci gibi oturup lsvcçli kadmların durumunu inccleyccek, izlenimlcrini yayımlayacak. 1992'nin8 MartDünyaKadınlar Günü'nde Stockholm'ün Sergcl Meydanı'nda akşam karanhğında vetipialtındaellerindemeşalelerle toplanan kadınlara vc bir avuç crkeğe seslcnenlcr arasında o da vardı. Biryıl öncc "BacklashThe Undeclared War" (Geri Tepkillan Edilmemiş Savaş) adlı kitabı ABD'de çıkmiş, fırtınalar kopartmıştı. Çikarlanna dokunulan maço erkekler, 'böyle gelip böyle giden' durumdan hoşnut birçok kişi ve onu ya/dıklannı okumadan katı bir 'crkek düşmanlığıyla' suçlayan kadınlardcrhal saflan birleştirmişlerdi. Susan Faludi, Sergel Meydanı'nda konuşmasını yapmadan önce beklerken çcvresi onunla tanışmak isteyenlerle dolmuştu. Birara başı boşalınca hızla yanına gitmiş, birkaç poz fotoğrafını iznini alarak çckmiştim. Ardından "Backlash"la ilgili Cumhuriyet'te çıkan yazımı gösterince çok şaşırmıştı. "Sesim ta Türkiye'yc mi ulaştı?" diye sormuştu gülümseyerek. Bunlan yazarken, 'kestanc saçlan, kcstanc gözleri' gözümün önüne geliyor. Susan Faludi, lsvcçli kadınların Amerika'dakilcrin "Bir ışık yılı" ilerisinde olduğunu söylüyor. Expressen'in çağnsını kabul cderken, buraya olan ilgi ncdenini şu sözlcrle açıklıyor: Ulkelcr arası öğrenci değiştokuşu bilincn bir şey ama, rcdaksiyonda"pratik yapmak" içinyabancı ülkeden gazeteci çağırmak nefis birbuluş. Avrupa'yı 1992'degezerken beni cn çok lsvcç etkilcmişti. Başta Maj Fant* olmak üzere ls çok geniş yer bulabiliyorlar. Susan Faludi, gazetedeki ilk yazısında, burası için oldukça yabancı birkavram olan "Zombicfeminizmi"ne değiniyor. "Zombie" sözcüğü, hortlak, hayalet anlamına geliyor sözlükte. Ancak buradadenilmek istenen şey, bir çeşit "sözde feminizm", "sözde feministler". Yani,aslını,yanhşbirkopyaileörtmek isteyenlerin yarattıkları bir kavram. Amerikan medyasında bir çeşit yeni akım olarak lanse cdilen, "70'li yıllarda sütyenleri yakan feministlerin yerini alan, çağdaş, yeni dünyaya uygun feministler olarak" gösterilen bu feministler, kadın hakları konusunda verilen savaşı boğmak için y aratılmış "zombie'ler". Susan Faludi sözünü sakınmıyor: Bu hareketin doğumuna katılan gazeteciler, hıçbirşekilde iyi niyetli cbelerdcğiller. Durumu, medya dcsteğiylc kadın hareketini cle geçirmegirişimidiyebiliriz. Buişgalin amacı feminizmi yağmalamak ve yerine, "zombiefeminizmi"ni gctirmek. Erkeklerlelşbirllği Susan Faludi, üst tabakanın en tanınmış "zombiefeministleri"nin artık ycterince toprak kazanıldığı için, erkeklerle işbirliği yapmak gibi yanlış temcl üzcrine kurulu yanlış sonuçlar çıkardıklarını belirtiyor. Kadınlan ilgilendiren sorunlaı konusunda doğru dürüst hiçbir kazanım olmadan hayalci bir iyimserliğe kapılmanın, feminist uğraş1 birkaç afiş yapıştırmaya indirmenin, feminizmi geçici bir moda ola