03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYET DERGİ PSIKODRAMANIN TARIHI "Yanna kim kalacak? ramatızasyondan yani spontan "* tiyatrodan yararlanılarak gerçekleştırılen bır ruhsal gelıştırme, bir tedavı yaklaşımı olan psikodramanın kurucusu J.L.Moreno. Moreno bu konudaki ilk gözlemini Viyana'da mülteci kampında yapıyor. Kampta doktor olarak çalışan Moreno, çevrelerındeki ailelerle çatışan ailelerde psikosomatik tepkılerin daha yoğun oldugunu fark edıyor. Bunun üzerine her aileye, hangi ailelerle komşu olmak istediklerıni, hangileriyle istemediklerini soruyor. Elde ettiğı sonuçlara göre aileleri barakalara yenıden yerleştiriyor. Bu yeni yerleşım sonucunda ailelerin hem kendi Içlerindeki hem de diğer ailelerle çatışmalannın büyük ölçüde azaldığını hem de kişilerdekı psikosomatik tepkilerin büyük ölçüde ortadan kaybolduğunu görüyor. Benzerinı Hudson'daki ıslah evinde de uygulayan Moreno aynı başarıyı elde edıyor. Bu alandakı tanınmış uygulamalarından birinı de 1944'te Amerikan Hava Kuvvetleri'nde gerçekleştiriyor Moreno. Pilotlara sosyometri testi uygulayarak biıilkte uçmak isteyenleri belirlıyor. Birbirlerini karşılıklı olarak seçen pilotlann bırlıkte uçmaları sağlandığında ise, pilot hatalarından kaynaklanan kazaların önemli düzeyde azaldığı görülüyor. ^ Kaygılar, korkular, "Bana neler oluyor" sorusuna bir türlü verilemeyen yanıtlar... Bunun için anlatmaya çalışmak ve anlamak gerekiyor... Psikoloji Derneği'nin aktif hale gelmesi, mesleğin standartlarının oturtulması ve korunmaya çalışılması. Ahlaki prensiplerin konulması dagözardıedilmcmcli. Kamuoyununartık psikolojiyi "Bir ruh sağlığı hizmeti" olarak kabul etmesi de bir etken. Terapide sayısı oldukça kabarık, bazen örtüşen, bazen birbirini dışanda bırakaneğilimler oldugunu anımsatan Konuk'uneğilimipsikolojiksorunları bir ilişki sorunu olarak ele almak. Birilişkisorunsadanışanlabirliktctaraf olanlarla da görüşmeyi ycğleyen Konuk, "Burada sorun kişi değil ilişkidir. Buyaklaşımınteorikadıaileterapisidir. Esas olan ilişkilerle oynamaktir" diyor. hizmeti veren insan sayısı on bindi. lstanbul'un nüfusu ise on milyon. Rekabet o hale gelirse yeni sorunlaryaratmak zorundakalırsınız." Bir başka psikolog, Eylül Psikiyatri Merkezi sorumlulanndan Güno Bilgcrde terapiye kendi tanımını yerleştiriyor: "Sadecebelirtileri,yakınmalan kaldırmak değil, kendini tanımak için çıkılan yolculuk." diyor Navaro, "önemli olan kişinin çözümü bulması. Kişi en iyi çözümü kendisi bilir ve uygular. Bizim yaptığımız balığı vermek değil, balık tutmasım öğretmck". Mesleğinindoyurucuyanlarındansözediyor Navaro. Maddi değil, manevi kazancı olan, meyvelerini toplayabildığiniz bir meslek bu. Çok sorunlu gelip yaşamla banşmış, sevinci kazanmış, bunu ışık saçarak gösteren bir "danışan"ın sağladıği keyif anlatılır gibi değil. Ya terapi sırasında? Navaro, danışanı çok önceden uyardığını söylüyor, "Bu çok aci verebilir. Bunu birameliyat gibi gör. Ama,bu zor tünelden geçtikten sonra ferah bir aleme çıkabilirsin". Bukişininseçiminebağlı. Bazılan geçmişin yaralannı kanatmayı istemiyor. O zaman yapılan derine inmeden sorunu ortadan kaldırmak. Navaro'nun son sözü, terapinin insanın kendisine sunabileceği son derece hoş ve keyiflibirsüreçolduğu. Koltuğunöbürtarafına geçip bu keyfi kendisine de yaşatan biri olarak "Insanlann zaman zaman böyle lüksü olmalı" diyor,"Buruhsalbirmasaj". Şimdi, neden terapi? Türkiye'de son onon beşyıldırnelerdeğişti de insanlar"deli"diyecekler diye korkmadan psikolog ya da psikiyatristkapısı çalaroldu? Psikolog Emre Konuk konuşmasına bu soruy u yanı tlayarak başlıyor. Değişimi iki nedenleözetlemekmümkünKonuk'agöre. BirincisiTürkiye'ninkapalıkültürününaçılmayabaşlaması,ikincisi psikolog ve psikiyatristlerin örgütlenmesi. Terapiye gönüllü olmak Kadınlanndahayoğunluktabaşvurularını, onların yardım almaya daha yatkın olmalanyla.kendileriveilişkıleriüzerinde daha fazla düşünmeleriyle açıklayan Bilger, Türkiye'de terapiye gelmenin hâlâ bir zayıflık olarak görülmesinden yakınıyor. Kimsenin kendisine objektifbakamayacağını vurgulayıp, insanlann iyicc mutsuzolanakadarbeklediklerinianlatıyor. Son y ıllarda sadece kendini tanıma çabasıyla terapiye gelenlerin oldugunu anımsatan Bilger'e göre bu sosyal durumagöredeğişiyor. Sosyaldurumudüşük olanlar daha çok psikosomatik hastalıklarlabaşvuruyorlar. Terapiye katılacakolandandaterapistlerin beklentileri var. Bilger, bukonuyadikkat çekiyor. Psikolojik düşünmenin cğitimle bir alakası yok Bilger'e göre, o ayn bir yetenek. Insanlann içdünyalannı gözlemleyebilmeleri gerekiyor. Böyle bir bakışı olmayanları ise Tüketlciblllnçlendl Konuk' un danışanlann tutumlanna ilişkin gözlemleri de ilginç. Kadının kocasındanşikâyetçiyse daha rahat oldugunu, terapisti de hakem olarak kullandığınısöylüyor. KadınlarkadınteNavaro; psikolog rapıste gitmek istemiyorlar. Erkeklerinseböylebirhassasiyctleri yok. Sonyıllarda oldugunu söylüyor Konuk. Bu merkezlerde evlilik problemlerinde belirgin bir artış var yaklaşıkaltmışkişiçalışıyor.Tekbaşınaçalıama, bu artış evlilik sorunlarının artmasına şanlar da cle alındığında bu sayı 125 'e ulaşıdeğil, tüketicinin bilinçlenmesıne işaret cde yor. "Ciddi bir rekabet henüz yok" diyor Davbilir. ranış Bilimleri Enstitüsü kuruculanndan Konuk "Talep fazla arz az. ABD'de, benim çalışYa terapistler arasmdaki rekabet? Istantığım dört milyon nüfuslu bölgede ruh sağlığı bul 'da on altı psikoloj ik danışma mcrkezınin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle