Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 YAŞAM CUMHURlYET DERGİ ayına kadar dayanmaya söz verdiler. Mayısta havalar ısınacak ve baharın o can veren kıpırtılannı içlerinde duyacaklardı. Mayısayı kolay gelmedi. Stirner'den hoşlanmayan bir kaç subay onu başka bir gurubun içine aldılar. Yabancılann arasında kalmıştı. Sık sık da dayak yiyordu. Artık tüm gücünü yitirmeküzereydi. Yaşamdakalmakiçinyarattığı tümbahanclcrtekertekeryokoluyordu. Biröğleden sonra, Auschwitz'e ycni bir gurup Yahudi getirildi. Stirner'in 240 arkadaşından geriye 150kişi kalmıştı. Subaylaryeni gelenlerleuğraşmayabaşladığındanStirnervearkadaşları birazolsun nefesalabildiler. Stirner tekrargücünütoparlamayabaşlamıştı. Enerjisini toplamak ıçin küçük hilelerebaşvuruyordu. Solukalırkenbiledikkatediyordu.Herdakika beşsaniyedinleniyor,gözcülerden mümkün olduğu kadar uzak kalmaya bakıyordu. Daha sık tuvalete gitme izni istemeye ve bu gidişlerde orada birkac saniye daha uzun kalmaya çalışıyordu. Tek mülkü olan kaşığının sapını bir taşa sürte sürte bıçak haline getirmiş ve sabahları ona verilen ekmeği kemirmek yerine kaşığının sapıyla kesme yolunu secmişti. Böylece hem daha rahat yiyor hem de taş gibi sert ekmekle boğuşurken yorulmuyordu. En önemlisi de tcmizlikti. Arkadaşlarının enfeksiyonlar nedeniyle ne kadar bitkin düştüklerini görüyordu. Alfred, taşıdığı çimento çuvalları içinde en temizolanınınkâğıdını yırtıyorveonuekmeğini sarmak için sonra da tuvalet kâğıdı olarak kullanıyordu. Havanasılolursaolsunhaftadabirkez yıkanıyor ve traş olmaya özen gösteriyordu. Alfred'in ayakları kötüleşfyor 25 Nisan 1943 Alfred Stirner'in 30. doğum günüydü. Kcndini 60 yaşındaymış gibi hissediyorve tümtelkinlerinerağmenailcsine tekrar kavuşma umudunu günden güne yitiriyordu. Kamptaişleriyicezorlaşmıştı.llkbahanngetirAuschwitz esaretinin son buluşunun 40. yddönümü için gelenler. Kamptan kurtulan dört kişi, o gün kurtuluşlarını kutlamaya gelmislerdi. diğicılızcoşkular.dayaklarvekırbaçlamalarla yok ediliyordu. ölümler yine başlamıştı. SS subaylan bir şeylerin hıncını alıyor gibiydiler. malar sabah 6.00'dan akşam 19.00'akadarsü lan yerde kalanlar, kendini asanlar, sabah akinsan yıllardır tutuklu. Onlarla Buchenvvald, şam gelen trenlerin altına atanlar.. Kaçmaya ça Stirner, bunun savaşın Almanya adına çok da rüyordu. Akşam tutuklular tekrar sayılıyordu. Dachau,Oranienburg..heryanıdolaştık. Oysa Sonra yüzlcrce kişi, sekiz musluğun bırini ka lıştıklan sıralarda vurulanlar ve dayaktan ölen iyiye gitmediğini gösterdiğini düşünüyordu. sizlerbu süreç içcrisinde hâlâ ailelerinizle olma mutluluğunu yaşadınız. Çok şanslı olduğunuzu parak üzcrlerine bütün gün yağmış olan çimen ler... AmaStırnerdayanıyordu. Soğukalgınlığı Yazaböylegirildi. bile geçmeye yüz tutmuştu. Bir gün beklenen Temmuz ortasında bir gün Stirner'in işi detotozunutemizlemeyeçalışıyorlardı. Alfredo ve son tutuklananlar arasında bulunduğunuzu müjdegeldi. BirSS'ın tuvaletkâğıdıolarakkulğiştirildi. Artık üzcrinde kurumuş çimento parakşam arkadaşlarındanbirinindahaöldüğünü düşününvegüçlüolun,azkaldı..." çaları olan kocaman kocaman sac levhaları teduydu, adam kcndini gelen trenin altına atmıştı. landığıbirparçagazetedenAlmanlannStalingAlfred'in numarası 107.907... Artık ölümlerin önü arkası kesilmiyordu. Sa rad'dan çekilmek zorunda kaldıklannı okumuş mizleyecekti. Elinde bıçak gibi bir alet bütün tu. Ogece barakada fısıltılarsusmadı. Heyecan günlevhalankazıyacaktı. Aslındaseviniyordu. Stirner, 2 numaralı barakada kalıyordu. Sa bah sayım sırasında düşüp ölenler, akşam soğukta yemek yemeye çalışırken birden oturduk doruk noktadaydı. O gün altı hafta daha, mayıs Çünkü iki ayağı da artık şişmiş ve yer yer açılbahları4.30'dayataklarındançıkarılıyorvesekizmuslukbulunanyıkanmabölmelerine500 kadar kişi doluşuyorlardı. Onlardan teıtıiz olmaları bekleniyordu. SS'lcr böylc demişti. 05.00 gibi, sulu karın altına dizilip sayılmayı bekliyorlardı.Sogukciğerlerineişliyordu.Çoğuzatenilkgünlerdenhastalanmışlardı. Bir sabah elinde kocaman bir iğne ve boya kutusu bulunan bıradam geldi Barakada sıraya dizılıp kollarını açmuları söylendi. Ve sırayla hermahkumunkolunanumarasıdövmeyönte•ıniyleyazılnıayabaşlandı. Stirner'in numarası 107.907 idi. Sonra bunumaralarbeyazlatılmış çadır bc?inden giysilerin iki yakası ve pantolon paçaları na da basi Idı. Artık yerlcr donmaya başlamıştı. Sabah vc akşam temizliğisoğuklaryüzündenişkenceye döıınuiş,di!jandayenenyemeklensdıraphalincgelmiştı.Birbırlerınckoyunlargıbisokulmadan dı^arıda yürümelerı bıle mümkün olmuyorAuschwitz'in unutulmayan fotoğraflarından biri. Irkçılık mahkumu acılı insanlar... du. llköliimler bugünlerinsonucuydu.Çalış Bir gün Birkenau kampında gaz odalarında çahşmış olan biri geldi. Kadınlar ve çocuklar hakkında bilgi ahnabilecek biri... Ama adam açıkça "Kadınlar ve çocuklar yok artık " dedi.