Katalog

2 YAŞAM CUMHURİYET DERGİ Tam 50 yıl önce, 27 Ocak 1945'te Kızılordu, Auschwitz kampını ele geçirerek boşalttı. Alfred Stirner bu kamptan kurtulanlardan biriydi. Annesi, babası, eşi ve oğlu orada öldürülmüştü. Stirner, bir yıl sonra öyküsünü, Amerikalı gazeteci John Hersey'e yazdırdı. 1993 yılında da bu metnin Almanca'ya çevrilmesine izin verdi. Die Zeit gazetesi hikâyeyi çok az kısaltmayla iki bölümde yayımladı. Auschwîtz de 107.907 mımara, Alfred *• 1. sayf adan devam Stirner, her sabahçalıştığıfabrikada 6.30'da işbaşı yapabilmek için beşi çeyrek geçeevinden çıkmak zorundaydı. Yolu bir saatten uzun süriiyordu. StirnerlerYahudıydiler.Telefonalmalan,evlerinderadyobulundurmalarıyasaktı.Süreklilahana.karaekmek vepatatesyiyorlardı. Savaşbaşladığından beri odanın tek penceresi de siyah bir kartonla örtülmüştü. Oğlu Jacob, birkezopenceredenyıldızlarınveayınışıklandırdığıkentigörmüs, sonra her gece kartonla kapatılmışcamınönünegeçerek"Karartmamf' diye sormuştu. Yine de üçüncü kattaki bu oda onların evleriydi. Odadaki tek koltukta gece olunca üçü birden uyumaya çalışıyorlardı. Ve Jacob'un dünyayı daha güzel bir şekilde hayal ederek büyüdügünü görmek anne ve baba Stirnerleri mutlu edcn tek şeydi. Hitlcr 1933'teiktidarageldiğinde, Alfrcd 19 yaşında bir üniversite öğrcncisiydi. Bu dönemde Yahudiler kendi aralannda iki gruba aynlmışlardı, biri göç etmeyi hcmen kabul edenler diğeri de Alman kültürüyle haşırneşirolup kendi ülkelerinde, Almanya'dakalmakisteyenler. Bu grup Yahudiler, o yıllarda hâlâ birtakım vatandaşlık haklannı geri alabileccklerine ve Hitler'belasını'atlatabileceklenneinanıyorlardı. Gcrçek, Kasım 1938'de, Yahudisinagoglan yıkılıp,dükkanlantalanedildiğinde, mezarlıklannasaldırıldığındaacıbirşekildeanlaşıldı. Artık yapılacak bir şey yoktu. 5 Tutuklamalar başlıyor... Yahudı dernckleri, çocuklan toplu halde, lngiltere, lsveç, Belçika, Hollanda ve Fransa'ya göndermeyebaşladılar. Stirnerdctahsilinibırakarak, çocuklan yurtdışına götüren bu kuruluşlardanbirindeçalışmayabaşladı.Kendisiveailesi ıçın de hâlâ yurtdışına kaçabılme umudu gören Stirner, boş zamanlannda kaynakçılık yaparakbirmesleköğrenmeyeçalışıyordu. Kunıluşlar, Ağustos 1939'a kadartam yedi bin çocuğu Almanya dışına çıkarabildiler. Savaşın başlamasıyla Stirncrler için Almanya dışına çıkabilme umudu yokolunca, Alfred Alman yetkililerin çahşmasına izin vcrdiği kuçük imalathanelcrde çal ışmaya başladı. Ekim 1941 'deilk toplu tutuklamalar başladı. O dönemde Stirner bir fabrikada çalışıyordu. Toplu halde tutuklanarak götürülenlerinneolduğu hakkında da kulaklarına sağdan soldan gelenlerdenbaşkabirşeybilmiyordu.Tutuklulann toplu halde birtakım kamplara götürülüp orada çalıştırıldıklanndan başka yani... O yıl içinde Gestapo, Stirner'i tam 6 kez sorguladı. Herdefasında kaynakçı kimliğı onun tutuklanıp kampa gönderilmesine mani oldu. Çünkü Almanya'nın zanaatkârlara ihtiyacı vardı. Stirner, 8 Aralıkl942'deannesiylebabasının oturduğu evin kapısını çaldığında, komşulan, onlann SS birimleri tarafından götürüldüklerini söylediler. Bir daha asla görmediği anne ve babasının, Polonya'da Auschvvitz adında bir kampa götürüldüklcrini çok sonraları öğrenecekti. Yıl sonuna doğru her günü son gün olarak düşünmeye başladı Alfred. Kızkardeşi Rose, annesi vebabasıyla birlikte tutuklantnası gerekirken, çok iyi stenobildiği için tutuklanmamış ve Stirnerlerin yanına taşınmıştı. O günlerdc, Alfred'inişyerindenHristiyanbirkadınlaevli olanbirarkadaşıvardı. Radyosahibiolmasına izin verilen birarkadaştı o... Geceleri 3.30'da kalkıp BBC haberlerini dinlcr ve ertesi gün Alf