24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

P D R T RE O R A L Ç A L I Ş L A R Türklerin en Alman'ı, Almanların en Türk'ü... YaşarKemal başta olmak üzerepek çokyazarı Almanca 'ya kazandıran CorneliusBischoffun Türk dostları neredeyse birkaç albüm dolduracak kadar çok. ha fazla dayanamayacaksın deyince, çok sevindim. Ve ilk ucağa atlayarak Istanbul'ageldim. lkigündür, Beyoğlu'nunsokaklarında dolaşıp duruyorum." Bischoff "lnce Memed IIT'ün Almanca çevirisinden bir de ödül kazandı. Geçen yıl Hamburg Senatosu Kültür Bakanlığı, Almanca'ya en iyi çeviri ödülünü Cornelius'a verdi. Bischoff yalnızcA çevirmen değil. TRT'ye, Alman yayınkuruluşlarına Türkiye konusunda yazılar yazan, çeviriler yapan, senaryolar hazırlayan, yazılmış senaryolannı Almanca'ya uyarlayan, yazarlanmızın ve sanatçılarımızm Almanya'da tanıtımı için çaba sarf eden, Hamburg'a her uğrayan yazanmıza, çizerimize, sanatçımıza kapısını ardına kadar açan, masaları lstanbul mezeleriyle donatan tipik bir lstanbullu. öyle ki, evine gelenlerin tümünü fotoğraflamış ve bu anıresimlerle birkaç albüm bile hazırlamış. Cornelius. Yaşar Kemal ona, "Türklerin en Alman'ı, Almanların enTürk'ü"diyor. Cornelius'un en sıcak ve can arkadaşı ise 1978'dekaybettiğimiz ressam Orhan Peker. Geçen yıl Yapı Kredi Yayınlan'nca basılan "Cornelius'a Mektuplar" bu dostluğun öyküsü. Onunla dostluklan ortaokul sıralarından başlıyor ve Peker'in ölümüne kadar aralıksızsürüyor. Cornelius, neden Almanların en Türk'ü olduğu sorusunu şöyle cevaplıyor: "Babam dülgerdi. Hamburg'da marangozlar tüm Avrupa'da olduğu gibi o yıllarda ustalık unvaComallua latanbul'da ögranclykan bir tlyatro göstarlslnde. nını kazabilmek için 3 C ornelius Bischoff ismini, Almanya'daki Türklerin önemli bir kısmı tanır. O, Türkiye'nin Avrupa'daki en etkili kültür elçilerinden birisi. Bischoff, on parmağında on marifet olan ilginç bir Alman. Onun yalnız Almanya'da değil, Türkiye'de de birçok aydın ve yazardostu var. Yaşar Kemal'den Altan Öymen'e, Haldun Taner'dcn Çetin Öner'e, Avni Arbaş'tan Fikret Otyam'a uzanan uzun bir dostluk listesinin olduğunu söyleyebiliriz. Cornelius, ülkemiz yazarlarının eserlerini harıl hanl Almanca'ya çeviriyor. Yaşar Kemal'in "lnce Memed III"ünün tercümesini bitirir bitirmez, üç yıldır görmediği Türkiye'ye özlem gidermeye gelmiş. "Eşim Karin, benim özlem duygularımı bildiği için, haydi sen Türkiye'ye git, da 1928'd* Hamburg'da dogan Cornalius çocukluk va İlk gançllk yıllannı latanbul'da yasamif. yıllığına gurbete çıkarlarmış. Babam 1924 yılında usta olabilmek amacıyla Hamburg'dan yola çıkıp sonunda lstanbul'a geliyor. Annemi tstanbul'da tanıyor. Annem doğma büyüme lstanbullu, bir yanı Sırp, bir yanı lstanbul levanteni. Birlikte Hamburg'adönüyorlar." Türkçeyi nasıl öğrendiğini ise ise şöyle anlatıyor: "1928 Hamburg doğumluyum. llkokula başladığım 1933 yılında Hitler iktidara geldi. Ailemin tümü sosyal demokrattı. Naziler iktidara gelince bizim için zor günler başladı. Annemin de bir tarafı Yahudi. Ailecek Türkiye'ye kaçmaya karar verdik. Çeşitli tehlikeleri atlatarak Türkiye'ye geldik. Ben ilk Türkçeyi sokakta öğrendim. Türk çocuklarıyla hemen kaynaştım ve hiçbir ilişki zorluğum olmadı." Yaşar Kemal'in gözüyle Cornelius 6 1977'de "Deniz Küstü" adlı romanım dizi olaraktan Milliyet Gazetesi'nde yayımlanıyordu. Abdi Ipekçı bana bir mektup verdi, mektup kendisine yazılmıştı. Yazan kişi Cornelius Bischoff'tu. Mektubun içinde de bir fotokopi vardı. Bu, "Teneke" adlı romanımın birinci sayfasıydı. O sayfaya Orhan Peker şöyle yazmıştı: "Bu kıtabı yazan gençte iş var" diyordu. Bundan sonra Cornelius Bischoff hakkında epeyce bilgilendim. Gençliğini Istanbul'da geçirmiş, babası burada da çalışmış, sanırsam liseyi de Istanbul'da bıtırmış, burada sınıf arkadaşları olan bir kişiydi. Orhan Peker de onun sınıf arkadaşıydı lıseden. Orhan Peker'in Tokyo'da açtığı sergisine işini gücünü bırakmış Almanya'dan Japonya'ya gitmişti, arkadaşını yalnız bırakmamak için. Cornelius la sonra tanıştık. Benden önce Haldun Taner'in "Keşanlı AN Destanfnı Almancaya çevimiş, oyun Almanya'da çok tutmuştu. Sonra benim kitapları çevirmeye başladı. Alman yazar arkadaşlarım, üniyesitede Almanca profesörlen, çevirileri olağanüstü buluyor, çevırmende çok şansım olduğunu söyfüyoriardı. öyleydı, bu işte bütün öteki Türk yazarlardan daha talihliydim. Ingilizce çevirmenim karım Thilda, Fransızca çevirmenim Güzin Dino, Münevver Andaç'tı. Eleştirmenler üç çevirmenimi olağanüstü buluyoıiardı. Cornelius çok dost canlısı, biraz alıngan, bir sürü merakları olan, dostlanna yardım için can atan bir kişıdir. Bir de ülkemize, ülkemiz insanına sevgi doludur. Cornelius için Türklerin en Alman'ı, Almanların en Türk'ü diyebiliriz. « Çorum'dasüpgün Cornelius her Alman çocuğu gibi büyük Almanya hülyalarıyla büyür. Yahudi olduğunu öğrenmesiyle Hitler sempatizanlığı arasındaki çelişme onu sarsar. Savaş boyunca tstanbul'da kalırlar. Türkiye'nin Almanya'ya savaş ilan etmesiyle bir yıl Corum'a sürgüne gönderilirler. Savaş sonrası Istanbuj'a dönüp Saint Michel Lisesi'ni bitirir. Üniversiteye lstanbul Hukuk Fakültesi'nde başlar, ülkesinin özgürlüge kavuşmasıyla Hamburg'a döner ve üniversiteyi orada bitirir. Orhan Peker ve Fikret Otyam'la arkadaşlığı okul sıralarında başlar. O gün bugün hemenheryılTürkiye'yiziyareteder. Kız kardeşi ise evlenip Türkiye'de kalır. Cornelius'un çevirmenlik serüveni de bir Türkiye ziyareti sırasında başlar. Orhan Peker'in önerisi üzerine Çe\\n öner'in "Gülibik" romanını Almanca'ya çevirir ve bir yayıneviyle anlaşarak basılmasını sağlar. Ardından, Ülkü Tamer'in "Me mik Hikâyesi", Haldun Taner'in "Keşanlı Ali Destanı" gelir. Aras Ören'in, Aysel özakın'ın, kitapları çevrilir. Bunları Yaşar Kemal'in kitapları izler: "Kuşlar da Gitti", "Yer Demir Gök Bakır", "Ölmez Otu", "Yılanı Öldürscler" ve 13 C U M H U R İ Y E T O E R G İ 2 6H A Z İ R A N 1 9 9 4 S A Y I 4 3 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle