Katalog

20K.ASIM1994.SAYI452 ÇEVRE 13 dın arasında ilginç bir tartışma yaşanıyordu. Kadın ısrarla Grcenpeace'nin eylemine karşı çıkıyor, "Diişünceleri anlatma yolu bu değildir" diyordu, Greenpeaceli eylemcinin zincirin kilidini çözdüğü ve polise teslim olduğu gözlendi. Eylemci etrafa yayılan cam kırıklarırun, kapıda oluşan gerılim yüzünden, birilerine zarar vermesini engelemek ıçin kendini çözmüştü. Kapıda gerilim düşmüştü. Greenpeace'den Tolga ile birliktc bir grup, yeşil eyleme itiraz eden kadınla tartışmalarıru sürdürdüler. Greenpeace, Türkiyeli yeşiller ve çevreciler bugüne kadar çok çeşitli şekillerdc nükleer santrallara karsı çıkmışlar fakat 'l'KK, Enerji Bakanlığı vc nükleer lobi onları dinlememişti. Hatta geçen sene ekim ayında, hemen yanıbaşlarındaki TF.K Konfcrans Salonu'nda düzenlenen "Nükleer Teknoloji Kurultayı"nda nükleer santral savunucuları Greenpeace 'i güncşc tapmakla suçlamıştı. rencisi Mehmet Ağar'ı ararruş. Eylemciler hakkında bilgi istemişti. Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün arkasındaki kapalı spor salonuna ilk Mario ile ben getirildik. Daha sonra diğer eylemciler de geldi. Bizgetirüdiğimizde özel tim salonda kendi arasında maç yapıyordu. Salon kalabalıklaşınca maç yarıda kesildi. Eylemciler kapalı salonun duvarlarının dibine cinsiyet ve yerliyabancı ayrımı gözetilerek dizildiler. Kimliklerimiz alındı ve yaklaşık 6 saat sürecek kimlik tespiti başladı. loğu da ilginçti. Polis Faik'e, ne iş yaptığını sordu; Faik de eylemciyim diye yanıtladı. Greenpeace'nin eylemci kadrosu olduğunu bilmeyen polis yinelcdi "Onu anladık, eylemcisin, sen nc iş yaptığını söyle." Ben/.er bir konuşma da, Greenpeace'nin diğer Türkiyclisi Tolga ile yazıcı memur arasında geçti. Memur, Tolga'nın neredeyse boğaz tokluğuna Greenpeace'in gemisindeçalışmasına anlamveremiyordu. Tolga, Greenpeace ile çalıştığı için çok mutlu olduğunu, böylelikle dünyayı gezebildiğini \e çevre sorunlarııu dıkkat çeklığını, söyledi. Memur bey ikna olamıyurdu kı, sorusunu sürdurdü: "Oğlum sen nasıl geçinirsin. Evin barkın var mı? Yoksa babandanmirasmıkaldı?" Bizimle birlikte salona getirilen SOS alctleri, masklar, tulumlar, zincir vc merdivenin yanında iki tanc pankart çok ilgi çekti. Memurlar pankartları açıp duvara gerdiler. Greenpeace'nin TEK önünde açtırılmayan pankartının üzerinde "Başka Çernobiller Olmasın" yazılıydı. Pankart açılınca salonda birden bir alkış tufanı başladı. Eylemciler yasaklanan, engellenendüşüncelerine emniyette de sahip çıkıyorlardı. Alkışlar salondaki havayı iyice yumuşattı. Bu arada polislerle de sohbetler başladı. Aslında polisler de çok çerveciydiler. Hepsinin evinde saksılarda çiçck vardı. Bu sırada daktilolara da "salıverme tutanağı" ya/an kâğıtlar takılınca, konukluğun sonuna gclindiği anlaşıldı. Yabancı konuklar pasaport bölümüne davet edilince küçük bir gerginlik yaşandı; fakat yabancılar polis şefinin, yabancı konuklara çay ikram etmek istediği öğrenilince gerilim kalktı. Yabancı eylemciler gidince, ycrli eylemciler 1.5 saat daha bilgisayardan, kayıtları olup olmadığının sorulmasıru beklediler. Bu arada salonda güreşçılerin idmanı başladı. Eylemciler gözaltı sürelerınin son dakikalarını, birbirlerini yere vuran ve dizleri üzcrinde koşanpolisleregülerekgeçirdiler. Formalitelerin tamamlanması ile serbest kalan eylemciler Büyük Sürmeli Oteli'ndeki basın toplantısına gittiler. Dünyanın dört bir yanından gelen yeşiller ve çevreciler, hareketli bir günün sonunda otelin lobisinde Türkiyeli dostlan ile kaynaşmış adres alıp veriyorlardı. Basın toplantısından sonra eylemciler gemilerine ve evlerine doğru dağılmaya başladılar. Ama hepsinin önce gidecekleri ortak bir nokta daha vardı. Hepsi de ayrı ayrı mekanlarda da olsa birakşam birtelevizyon ekranının karşısında ve içinde, bir kez daha bir araya geldiler. Ben ise yürüyüşüme devam etmek için Akhisar'a gıden trene binıp Ankara 'danuzaklaştım. ^ POLİS MEMURUNA « 4 ağustosta Şile 'den ' haşladıgımAntiNükleer yürüyüşüm, Sinop, Mersin, * Antalya, lzmirüzerinden Akhisar'aulastı. > Yürüyüşüme A kh isar 'da ara verip, Greenpeace 'in eylemine katılmak için Ankara'yageçtim. Polis Türkiye Elektrik Kurumu 'nun önünde beni de gözaltına aldı. Emniyet Müdürlüğü 'nde kimlik tespiti yapan memur; ne is yapuğımı sordu. Serbest gazeteciyazanm dedim. . Polis sıntarak "Sen ne *} yazarsm.seninyazdığınne $' yazar" diyesordu. Oan poliseverecekbiryanıt bulamadım. Eylenıden sonra yürüyüşüme, bıraktıgım noktadan devam ettim. Yüriirken polisin sorusu aklıma takıldı; gerçekten "ben ne yazar "dım. Bahkesir 'e ulaşınca oturup yazmaya başladım. Kimlik tespitimi yapan polis memurunun yazımı okuyup neyazdığmı anlaması dilegi ile. (T.D.) maya devam eden güvcnlik görevlileri, camın kırılmasına neden oldular. Cam kırıldı ama güvenlik görevlileri hızlarını alamadılar, camı kırmaya, parçalamaya başladılar. Etrafa saçılan cam kırıklan yerdc yatan eylemcilcrin üstünc döküldü ve binanın girişi cam kırıkları ile doldu. Cam kınlırkcn çıkan sesler ortamın birden gerilmesine neden oldu. Camdan çıkan güvenlik görevlileri balkondaki pankarta yöneldiler ve pankart asılamadan aşağı indirildi. Hızlarını alamayan ve ortalıkta güç kullanacak başka bir şey bulamayan güvenlikçiler bu sefer çckim yapan kameralara yöncldiler. "Ne çckiyorsun ulan" diye 32. Gün programının kamerasını kapatmaya çahşan biri, kameramanın çok sert tepkisi ve azarı karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. Bu tartışmadan sonra artık kimse basın mensuplarına karışmadı. Sözlerini dinletemeyen güvenlikçiler bu kez silaha sanldılar. Bir güvenlikçi elini beline götürüp bağırdı; "Dağılın, yoksa silahımı çekeceğim". Fakat kimse onu dikkate almadı. Bunun üzerine güvenlikçiler polis çağırdılar. Ayru anda ana kapıya kendini zincirleyen Greenpeaceli eylemci ile kır saçlı bir ka "Gıriıtpiç mi?" Ben tam beş kcz daktilonun ardındaki memurun karşısma KendisiniAnkara 'daki TEK'in kapısına kilitleyen geçip adımı, soyadımı, baba adımı tekGreenpeace eylemcisi Nancy. rarladım. 33 eylemci türüyorlardı. için listeler yazıldı. Beğenilmedi, yeniden yazıldı. Yazıcılar ile eyMeydanda eylemci toplama işleri lemciler arasında ilginç konuşmadaha bitmedcn, eylem alanından lar oluyordu. Yazıcı polis sordu; çeşitli yerlere telefonlar gitmeye Hangi örgüttensin, Greenpeaceli başladı. Hylemciler polis olosunda eylemci yanıt verdi: Greenpeace! bile boş durmamış polisin eyleme Polis anlamadı, yanındaki polise müdahale ettiğini ve kendilerini gösordu. Ne diyo la bu? Ne örgütüyzaltına aldığını Çevre Bakanı'na imüş? Diğer polis yardımcı oldu: letmişlcrdi. Aynı dakikalarda An"Gırinpis diyo gırinpis." Yazıcı pokara'daki Dünya Dostlan ve Yeşillis gene anlamadı tckrarladı: "Gıler Hylemcileri'nin gözaltına alınrinpiç mi?" Polis anlasın diye Gredığını partilere, milletvekillerine, enpeaceli eylemci "Giresun'un gazetelere, bildirmişlerdi. Telefon G'si"dedi. edilenlerdcn biri de Yeşiller Partisi kurucusu ve eski Genel Başkanı Celal Ertuğ'du. Ertuğ, hemen öğGreenpeace'in kadrolu Türk eylemcilerinden Faik ile polisin diya Veşeritlerçizildi liylemciler tam TKK'in önünde loplananları ikna cdiyorlardı ki polis geldi. Binanın önünde süratli bir sürek avı başladı. Önce eylemcilerin etrafına bir şerit çekildı Fakat bu şerit eyleme katılmaları önleyemedi. Fyleme geç kalan üç çevreci genç, polis barikatını, bu kcz içeri doğru yararak arkadaşlarının yanına yattılar. Eylemcileri kordon altına alan polis bu kez çervedekilere yöncldi. Önce eylemi yöneten, Greenpeace'in Akdcniz sorumlusu Mario Damato, polis aracına davet edildi. Mario, "Gelmiyorum" dedi. Polisler koluna girdiler ve yürümesini istediler. Mario polislerin kolunda ikcn kukla taklidi yapmaya başladı. Polislerin elleri onu daha sert kavradı ve arabaya doğru sürükJemeye girişti. Bu kez Mario da bağırmaya başladı. Birden kameralar kendisine yöneldi. Aynı anda da on kadar polis Mario'yu kargatulumba arabaya tıktılar. Bunlar olurken beklenmedik bir şey daha oldu; alana bir pankart daha girdi; kapatılan Yeşiller Partisi'ndcn eski Başkan Bilge Cantepe ve Ayşe Tosuner'in elindeki pankartta; "Ne Akkuyu'ya ne Morkuyu'ya atom çekirdcğini ektirmeyeceğizYeşiller," yazıyordu. ünlan da hemen topladılar ve gözaltına aldılar. Sonra sırayla Mario'nun tercümanını öbür bütün Grccnpeace'nin bu eylemınin sorumlusunu da arabalara götürdüler. Etrafla toplayacak kimse kalmayınca beni de Mario'yu lıklıkları arabaya koydular. Sonra alanda yatan eylemcilere yöneldiler. Biz Mario ile emniyetc doğru götürülürken polisler yerde yatan eylemcılerı kargatulumba polis otobüsüne gö Greenpeace Eylem Koordinatörü David Roberts (solda) ile kapıya kendini zincirleyen Portekizli Greenpeace aktivisti Manuel Pinto Da Casto.