Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ımKm PARASIZ PAZAR EKİ KenzaburoOe, buyılın Nobel Edebiyat Ödülü 'nün sahibi Japon yazar. Oe, bir dil sihirbazı vekoyu bir Japon enternasyonalisti... DERGİ ÇEKİK GÖZLERİIM ZAFERİ SİZ KİMDİNİZ BEHLÜL BEY? 2 O Sizi, Galata 'da, Kuledibi 'nde bir eskicide bulmuşlar. Çerçevenin içinde bir başınaymışsınız... Üç sanatçı savaşın bütün hızıyla sürdüğü Saraybosna kentini kartpostallarla yeniden yarattı. 10 N SARAYBOSNA'DAN KARTPOSTALLAR MİNE, ASYA, SABAHAT, SELMA VE SULTAN' BERATGÜNÇIKAN e zaman av, ne zaman avcı? Belli değil. Amansız bir saldırı bekleyen avın tedirginlıği içinde. Saldınyı geçiştirdiğini hısscttiğinde anlık bir gülümseme yayılıyor yüzüne, o kadar. Aynı tedirginlik, saldırıya geçtiğinde de vuruyor yüzüne. Sankı görülmez yaraları var ve onları gizliyor. Sınınn hep öteki yüzünde kalmaya kararlı. Bu tarafa geçtiğinde onu vuracakİar, biliyor. O bir ceylan değil. Avlığı ya da avcılığı da ancak lıayata ilişkin bir dokundurma olabilir. Ama entelektüelinden işçisine, köylüsünden TURKAN ŞORAY'IN YEŞİLÇAM'DA 35 YILI. kentlisine herkesin, Türklerin yüzde doksan dokuz nokta dokuzunun tanıdığı bir yıldız o. Bir sultan, Ycşilçam'ın taçsız kraliçcsı, buğulu gözlü kadın, yani Türkan Şoray. Bu yılkı Antalya Film Şenlıği'nde "Bir Aşk Uğruna"yla dördüncü kez Altın Portakal'ı alan Şoray'ın otuz beş yıllık sıncma yaşamı aslında Türk toplumunun otuz bcş yıllık değişiminin özeti. O, hem alıp başını gitmelere hazır hem de yüzlerce yıldır buradaymış ve burada kalacakmış gibi, ya^aması da bclkı bu yüzden. Değişimlere ayak uydurmasını biliyor, ama bazı şeylcri dcğiştircmeyecek kadar dayorgun... Sette bir Karakız' Yıl 1962 llenüz "sultan"lıgı ilan edilmemiş, ama ille de bir sıfat yakıştırılacaksa "Karakız" dcnilcbilccck Türkan Şoray, on bir ya da on ıkincı filmini çcvıriyor. Iki yıldır Yeşilçam'da ve seyirci artık tanıyoronu. El yordamıyla, yönetmenın buyruklanyla öğrcnilen o yuneulukta kcndinı ke^fettiğı, anlatabıldıği bir fılm bu. Filmin adı "Acı Hayat". Yönetmeniyse Metin Erksan. Film, genç yaşına rağmen hayatın neredeyse bütün acılarını, kahırlannı çekmış, şimdı de sınıf atlama çabasına yönelmış genç bir kadını anlatıyor. Karagümrük'te bir memur ailesinin kızı olarak doğmuş, daha çocukluğundan çıkmadan anne ve babasının ayrılığının düş kırıklığını yaşamış, yoksullukla tanışmış, sırf mantosu olmadığı görülmesın diye sınıftan en son çıkan öğrenci olmuş Türkan Şoray'a hıç de yabancı bir hayat değıl bu. Artık yönetmenın buyruklarına gerek yok. Anlıyor, hissediyor, Devamı 4. sayfada