24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Fotoğraflar "SANAT DÜNYAMIZ" VE " TÜRKİYEMİZ" ADLIDERGİLERDEN AUNMIŞTIR sa, Anadolu'daki altı taş duvarlı evlerin üstlerinin neden lahtatuğla, tahtakerpiç ikılisiyle oluştuğunu düşünsünler. Ahşabın çekicı, bağdadi denen ahşaptaş (kerpiç ya da tuğla) duvarlann şirin diye nitelendirilccek görsel özelliklerini görme/ istemc/lerse. Ev IçleıH Türk evlerinin önemli yanı iç bölümlenmesi bcnce. Pencerelerin sokağın her yönünden ışıklandırdığı odalar, hcm yatak, hem oturma, hem yemek odası görevini görebilir. Pencere önlerinde duvar diplerinde boydan boya tahta sedirler yer alır. Bu sedirlerin üstünde minderler. Ve kimi bölgede dokuma, kimi bölgede dantclli örtüler. Gündüz oturma, gece yatma işlevini gören sedirleri şimdi "çekyat"larla, köşe koltuklarla karşılıyoruz. Yorganlar, yastıklar duvann içine yerleştirilmiş "yüklükler"de. Döşeklerin (yataklann) fazlası da. Duvann içine yerleştirilmiş, çiçcklik diye anılan küçük raflar. Istanbul'da bu raflann gaz lambası konacak olanlanda, çoğunlukla bir kurşun boru, gaz kokusunu ve yanmış havayı emerdi. İstanbul evlerinde, mutfak alt katta olurdu. Ocağı çamaşır kaynatma işini de yapmak üzere. Yan odada kiler. Kışlık yiyecekleri korumak için. Turşu, reçel, pestil, pekmez, kuru bakliyat bu çoğunlukla sokak düzeyinin altında, loş ve serin odada dururdu. Mutfakta, yağmur sulannın çatıdan borularla biriktirildiği bir sarnıç, çamaşır ve yıkanma suyunu sağlardı. îçme suyunun konduğu küp, suyu serin tutardı. Çevre uygunsa, küçücük bahcede bir de kuyu. Suyu hem bahçeye hem tuvaletlere, hem ev temizliğine kullanılacak. İstanbul evlerinin sokağa çıkıntılan, şahniş ya da cumba diye anıhrdı. (Miman deyimlerde bir yanlış yapabilirim. Ama odaların kapalı balkonlanydı bunlar. Üç yandan sokağı gözleyen) Erkekkadın bir arada yaşamadığından, erkeklenn misafırleri selâmlık denen bölüme alınırdı. Küçük evlerde, sokak kapısının yanında bir kapısı, haremlik denen bölmeye bir başka kapısı olan küçük odalardı bu bölüm. Konak denen büyük evlerde ayn bir bölüm, selâmlığa aynlırdı. Tüm odalar ve tuvaletlerin kapısı bir hole açılırdı. Holler genişliklerine göre ailenin toplanma işlevini gören salonlardı. Kimi zaman kış düğünleri, nışanlan bu salonlarda yapılırdı. Her evde, bugünün duşakabinlerini hatırlatacak bir bölüm daha vardı: Gusülhane. Evin büyüklüğüne göre, bir ya da iki tane, tabanı çinko, yıkanma odası. Hamama gitme günleri dışında küçük yıkanma, dinsel bakımdan da temizlik olanağı sağlayan yerler. Duvann içine yerleştirilmiş. Kimisi iki oda arasında iki odaya da kapısı olan. Anadolu evlerl Batı, Kuzey ve Orta Anadolu'daki evlerin planlannda İstanbul evlerinden kimi farklar görünüyor (Doğu'yu Erzurum dışında görmedim). Alt kattaki ev işlerinin görüldüğü yan açık bölümler, odunluk görevi de görüyor. Bu bölüme bitişik bir de ahır var Safranbolu'da. Ahır hem üst kata sıcaklık sağlıyor, hem kış günlerinde hayvanın bakımı için açık alana çıkmayı engelliyor. Ahır bölümünün penceresi dışa doğru daralıyor: Sıcaklık korunuyor. Havalandırma engellenmiyor. Anadolu'daki tüm evlerde, toplantılar geniş bir odada yapılıyor. Bunlar divanhane diye anılıyor konaklarda. Kimi divanhanelerde bir havuz bile var. Evlenn, bugünün balkonlanndan daha geniş ve havadar, önü açık sofalan da kimi bölgelerde divanhane diye anılıyor. Eski Ankara evlerinde sergâh, Kütahya'da yazlık, Izmir'de hanay, Bursa'da hayat ya da tahtapuş deniyor (Bu adlan kullanan başka bölgeler de var). Orta Asya'nın topakev denen çadırlannın toplanma geleneği, geniş alanı buralarda sürüyor. Anadolu evlerinde, bazen her 386 odada, ocak var. Isınma ve aydınlanmayı sağlayan. Dumanı odaya yayılmasın diye üstünde davlumbaz ya da ocak yaşmağı bulunan. Odunlan, yüklüğün altında bir başka dolapta saklanan ocaklann yan duvarlannda yine raflar. Adlan kimi yerde terek kimi yerde yemişlik, kimi yerde musandıra. Orta Anadolu'da ve Rumeli'de bahçc içinde ortada taşlık çevreye yayılmış odalar biçiminde görülen tek katlı evler de var. Bahçe duvannın ev ve bahçe içinin görülmesini engelleyen. Yaşama biçiminin gerektirdiği biçimde kurulan. Esklyl özlemek değll Eski Türk evlerini gezmek, eski Rum evleriyle karşılaştırmak, tek tük kalan ÜHı C U M H U R İ Y E T DERGİ 1 5 A G U S T O S Arnavut kaldınmlı sokaklara hayran olmak eskiyi özlemek dcğil, Yaşamın işlevlerine göre kurulmuş evleri sokaklan görüp, yeni yapıların da işlevsel olmasını istemek bence... Moda üretimin evlerimizi dolaşılmaz eden ağır koltukları, süs dolaplanna karşı alternatif düşünmek... Hele Safranbolu'da yagmurun ev temellerini yıpratmasını engelleyen, toprağa ulaşmasını sağlayan eğimi hesaplı arnavut kaldınmlarının yanında, sıcaktan gevşemiş asfaltta yürümek zorunda kalınca bunu bir kez daha anlıyorsunuz... Siz de bir deneyin. tster Safranbolu'da, ister Bursa'da Kale sokakta:.. ^ 199 3 SAYI 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle