Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
yc kadar UNESCO, BosnaHersek için herhangi bir yaptırıma muktedir olatnadı. Ancak şartlar elverir clverme/., (iencl Direktör, böigedcki eğilsel, tarihi, arkeolujik ve kültürcl varlıklara verilen zararı ortaya çıkarmak amacıyla bir misyon gönderecektir..." Ateş hattındaki uygarlıklar Balkanlar'da suregclen çatışmalar, Avrupa'daki uygarlıklar mozaiğinin en /cngin ürünlerinin bulunduğu tarihsel kentlen ycrle bir ediyor. Bunlar arasında Dubrovnik, Mostar vc Saraybosna, evrensel kültür açısından eşsiz değerler taşıyorlar: Dubrovnik: Son yıllardaki çatışmalarda ilk büyük darbcyi yiyen Dubrovnik, geçmişi 7. Yüzyıl'a dayanan bir mimarlık tarihi müzesiydi. Rönesans kültürünün Avrupa'daki en zengin ülkeleriyle bezenmiş, 600 yıllık caddeleri, taş yapılan ve özgün silüetiylc, geçmişin tüm ustalıklannı günümüze dek taşımıştı. Kentin dünya sanat tarihindeki yeri de öylesine etkiliydi ki, salt mimarlık alanında değil, resim, müzik ve edebiyatta da Adriyatik kıyılannı şenlendiren kendisi küçük, ama "ünü" büyük bir kültür merkeziydi. Bu özelliklerinden ötıirü de tarihteki adı "giiney Slavların Atinası"na çıkmıştı... Dubrovnik, önce 1991 'de başlayan, ardından 1992'de sürdürülen ağır topçu ateşleri altında büyük hasar gördü. Deni/den başlatılan "geceyansı bombardımanlan", bu güzelim kıyı uygarlığını yaratan ınsanlan uykulannda yakalarkcn, yüzlerce yıldır "insanlık adı Savaş Insanlar kadar kantterda d * darln yaralar açıyor va uygarfckta onanUnası güç tahrlbat yapıyor. "most" sözcüğüyle kimliğini bulan kentte, bu kimliğ^n en gülü ve "28111" simgesi, hiç kuşkusuz Mimar Sinan'ın ünlü Mostar Köprüsü'ydü. Kanuni'nin yaptırdığı bu eser ve özellikle çevresindeki eski yapılar son Sırp saldınlannda büyük hasar görürlerken, kentteki diğer birçok tarihi bina ve Osmanlı uygarlığına ait han, hamam, medrese ve camiler de aynı şekilde zarar gördüler. Oysa Mostar, tarihsel yaşamı içerisinde, Müslüman ve Hıristiyan halkın birbirlerine olan hoşgörüsüyle de nam salmıştı. 19. Yüzyıl'da inşa edilen Sırp Katolik Kilisesi, elliyi aşkın camı arasında "eşsaygınlıkta" bir yapı olarak kentı s>üslemişti. Saraybosna: Sırp saldınlannın cn acıması? hedcfı haline gelen Saraybosna'nın ise yaklaşık 5 bin yıllık bir geçmişi var; antik değeri var. tstanbul'un alınışından 10 yıl sonra yine Fatih'in ordulannca Osmanlı topraklanna katıldığında, Türkler sanki bir "emanet" devralmışlardı. Kentin güzelliği ve canlılığı öylesine yaşatıldı ki 16. Yüzyıl'da Bosna Beylerbeyliği'nin merkezi yapıldı. 1878'de Avusturya ordulannca işgal edilinceye dek, yüzden fazla cami, onlarca çeşme, yine yüzü aşkın sebilhane, kırk kadar tekke, iki büyük beN*r«tva lrnw«ı Umrindakl Mlmar Slnan'ın yaptıftı Mostar KöprUaü Sırp saldınlannda haaar gttrdü. na" koruduklan kentlerini ve yapılannı da harabeye çevirdi. Mostar: 15. Yüzyıl başlannda kurulan Mostar, 1483'te Türklerin eline geçmiş ve yüzeyılımızın başlanna dek Balkanlar'da bir Osmanlı kenti olarak yaşamıştı. Neretva Irmağı'nın üzerinde kurulduğu için köprü anlamına gelen DEROİ 14 M A R T 1993 SAYI SI4 Tiirkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği'nin mcktuplarım yanıtlayan UNESCO vclCOMOS, "çnrosiz kalmaktan" yakındılar. desten ve çok sayıda köşk ve gösterişli ev inşa edilmişti. Mostar'da olduğu gibi, burada da farklı dinlere inanan topluluklar tarih boyunca banş ve kardeşlik bağlarıyla yaşadılar. 4868'de açılan Hıristiyan Okulu, bir yıl sonra açılan Prusyalılann Okulu, bu bağlann simgeleriydiler. Şimdi, bütün bu geçmiş bir yana itilerek Saraybosna'da da taş taş üstünde bırakılmıyor. Üstelik bu kültür katliamı "tarihsel emeller" adına yapılıyor. Uluslararası kuruluşlar, Balkanlar'daki kültürel mirasın "ne kadar yok olduğunu" saptayabilmek için "koşullann elvereceği günleri'' bekleyedursunlar, 20. Yüzyıl insanlık tarihine herhalde "uygarlığıyla" geçemeyecek. Onca gelişkın teknolojisine, bilimselliğine ve "bügisayar devrimine" karşın, yine de "ilkel" bir çağ olarak anılacak ve "disketlerde" saklanacak... < "İlkel" blr yüzyıl... C U M H U R İ Y E T