Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
sıçrattığı elbiseleriyle alcşama kendisiyle buluşmayı düşünür: Bir taksi geçiyor yanımdan Çamurlu sular sıçratarak Bu bilc en güzel Bugün işe gitmcscm Olınaz mı? Acaba Çıkıp sokaklara Hic tanımadığım insanlarla konuşsanı Marilyn Monroe'li bir filnı Bclki dc akşama Göçebe bir hayat süren Cemal Süreya, ölümıi bir kâkiîl gıbı alnına düşürmesini bilcn Marilyn Monroe'yu bakın cennette kimin metresi yapıyor: Patronun karısını zinunete geçirip Amasya'dan Kars'a kaçmakta olan bir sayman yardımcısıyla Aleviliktcn konuşuyoru/ uzun süre Yanındaki hep bir ga/etede Marilyn Monroe'nun rcsimlerine bakıyor Marilyn Monroe öldü diyonım ona öliimü siyah bir kâkül gibi alnına diişürmesîni bildi Şimdiyse cennette Nietzche'nin metresi olması gerekir. Marilyn Monroe tıpkı yaşadtğt yıllarda olduğu gibi bu yazının içindc de, ardından en çok söz edilen sinema oyuncusu oldu! Bir Rus şairi Marilyn Monroe için ne düşünür? Bu sorunun yanıtını Andrey Vozncsenski "Marilyn Monroe'nun Monologu" adlı siirınde vcriyor: ah anneler, anneler, neden doğurursunuz? Biliyordun annc, e/cceklerini bcni; ah, buztutmuşluğu sinema oyunculuğunun yasak bize yalnız kalmışlık, metroda trolcybüste mağazada "Ooo!.. kimi görüyoruz bak hele... diker gözlerini mıymıntılar; dayamlmaz şcy, çıplak olmak tüm aflşlerde, tüm gazetelerde, unutup, ogasında yürümek olduğu bu bedenin balık paket ederler seninle Voznesenskı'nın ülkesindeki kadınlara bedenlerinın ortasında bir yürek taşıdıklan unutturuldu çoktan!.. Marilyn Monroe'nin sonu gibi bir intihar ya da cinayete dojğru sürüklcniyorlar.... Ama anneleri nereden bilecektı ki bir gün çocuklannın sokaklarda czileceğini. Onlar ki, çocuklannı emeğin sömürülmcdiği, bütün halklann kardeşçe yaşadığın, yarin yanağından gayri her şeyde, C U M H U R İ Y E T D E R O İ 1 4M A R T 1 9 9 3 bir yandan hakkını ararken kurşun yiyenler öte yandan parayı veren çalarken düdüğü . pazarlama uzmanı Ursula Andress hafifçe sıyırarak eteğini ve istcklc göstercrek ayva sarısı tüylerini iüveç kibriti satardı mırnavlı yataklarda Melon şapka, dar bir frak ceket, bol panlolon, büyük ayakkabılar bıyık ve baston!.. Hiçbir zaman Amerikan vatandaşlığına geçmeyen Şarlo "vatan Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa" vatan hainı olduğunu kabul eden Nâzım Hikmet'in şiırinde bastonunu sallar: Sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım şu kadarcık haset etmedim Şarlo'ya bile Charlie Chaplin'in bütün dünyayı güldüren fılmlerinde babasının çok erken ölmesinin ve annesinin sık sık akıl hastanesine yatması yüzünden yatılı okullarda, yetimhanelerde geçen çocukluk yıllannın hüznii belirgindir. Gürhan Uçkan'ın vitrinlerc ycni konan Mutlu Kadınların sayfalan arasında bir Fransı/ filmi çekilmektedir: kulağuna geldi seni scvdiğimi sananlar var fransı/ filmlerindeki gibi orta yaşlı beylerin genç kızlara âşık olduğu biraz michael piccolisonu hüzünlii filmlcrdeki gibi Hollywood Caddesi'ndekı ünlüler kaldınmından başladığımı/ yürüyüşü Beyoğlu'ndakı Çukurlu Çeşme Sokağı'nda bitirclım! Çukurlu Çeşme Sokağı'nm kaldınmında bir sinema oyuncusunun adı yazılı değildir!.. Ama bu sokakla her yönüyle bir "dev" olan Yadigâr Kjder son nefesinı vermiştir; çocuklara dağıtmak için ceplerinde taşıdığı kuruyemişleri yadigar bırakarak!.. Yadigâr Ejder'in gerçek yaşamını Hüseyin Alemdar'ın kendisi için yazdığı şiirden öğrenclim: Üçüncü sınıf lokantalarda doyunır karnını uyur üçüncti sınıf oteüerde üçüncü sınıf rollerdc oynar bîrinci sınıf yürekle hep kötüdür, dağdır, ısırgan olur dostluklara oysa tepeden tırnağa yürek tepeden tırnağa acımak tepeden tırnağa dostluktur gerçek yaşamında Buraya kadar hep şiirdekı sinema oyunculanndan söz ettik. Son olarak da sinemadaki bir şiir kahramanının balkonu altında Ahmet Muhip Dıranas'ın dizeleriyle serenat yapalım: Eviniz kutu gibi küçücük bir cvdi, Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi Güneşin batmasına yakın saatlerde Yıkanırdı gölgesi kuytu bir dercde Yaz, kış ycşil bir saksı ıtır pencerede; Bahçendc akasyalar açardı baharla. Ne şirin komşumuzdun sen, Fahriye Abla!4 15 "Jatnas D*an dly* bir çoouk." her yerdc hep beraber olunan bir ülke için doğurmamışlar mıydı?.. Ve böylesi bir yaşamın düşmanlan ilk önce "yarin yanağTnı satışa çıkarmadı mı?.. Sinemanın bir başka çıplağı olan Ursula Andress de Akgün Akova'nın şiirinde gösterir ayva sansı tüylerini: "Hart harta kafly* Humphray Bogart." S A Y I 3 6 4