Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Y A S A M nne, gerçekten oradaydı, gördüm. Kocaman gözlcriyle bana bakıyordu. Neden inanmıyorsun, odamda bir aslan var diyorum." Çocuğunuzdan bu sö/leri duyduğunuzda paniğe kapılmayın. Küçük yaşlarda çocuk için gerçekle yalan arasında hiç fark yoktur. Yatağının altında bir aslan vardır, oyuncak kamyonu yoldan geçenle aynı büyüklüktedir. Bebeği yaramazlık yapıyordur, cezalandınlmahdır. Bunlara inanıyordur. Dört yaşına doğru, kendi başına bir birey olduğunu fark eder ve küçük sırlannı kendine saklamaya başlar. Işte o andan itibaren yalan sanatı devreye girer. "Vazoyu sen mi kırdın?" "Yo, hayır. " Evct deseydi, cezalandınlacaktı. Annesi belki yüz kere salonda top oynamamasını söylemişti. Bu durumda, hatasının bedelini ödememek için yalan söylüyor çocuk. Doğal bir içgüdü. "A YALAN YALNIZLIKTAN DOGUYOR Toplulukta tek olunca kişi flkrlnl kendlne saklıyor Vatandaş, hep aldatıldığından yakınır. Oysa krallara da yalan söyleniyor. Kendinden üst konumdaki birini kandırmak, onu yönettiği hissini veriyor kişiye. Bir de hoş yalanlarla yaranma isteği var tabii. Saddam Hüscyin'in Körfez Savaşı'ndaki yenilgisinde, çevresindekilerin ona kayıplardan söz etmemesinin de payı büyük. Üst üste felaketler yaşanırken, Bağdat Radyosu Irak'ın zaferden zafere koştuğunu duyuruyordu. Sonuç, binlerce ölü, yıkıntı, yokluk... Dolandıncılıkların, yolsuzlukların, her türlü yalanın içinde yüzüyoruz. Bundan şikâyetçiyiz, yalandan nefret ediyoruz, ama bir türlü çıkıp dile getiremiyoruz derdimizi. Çok bilinen bir deney var: On kişiye kırmızı bir nesne gösteriliyor. llk dokuzu yeşil olduğunu iddia ediyor. Onuncusu da, gördüğünün kırmızı olduğunu bile bile, kendi gerçeğiyle yalnız kalmayı göze alamadığından "yeşil" diyor. tçinde bulunduğu durum ilginç. Topluluğa ters düşmemek için kendine yalan söylüyor. Korkaklıkla yalan arasındaki çiz.gi son derece ince. Kendlmlza de yalan sfiylüyoruz Ama bu tür davranışlar yerleşirse felakctlcre yol açabilıyor. Yalanın ortaya çikacağı korkusu, birini örtbas etmek için yenisini söylemek. Sonunda kişi içinden çıkamayacağı bir duruma sürüklcniyor. İşsiz kaldığını kansından saklayan bir adam düşünün. Her sabtıh işe gidiyormuş gibi evden çıkıyor. Bunu sayginlığını korumak için yapıyor. Gerçek çok dayanılmaz olunca, kişi yeni bir gerçek yaratıyor: Hayaldeki gerçek. Başkalanna olduğu gibi kendine de yalan söylüyor. Sonunda dengesini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Bu nedenle çocuklara çok küçük de olsalar gerçeği söylemek çok önemli. Anne babanın boşanması ya da bir yakının ölümü söz konusu olsa bile. Çünkü çocuk kişiliğini, dünyasını kendisine söylenenlere göre oluşturuyor. Yalan üzerine sağlam bir şey kurmasıysa olanaksız. Hayvanlarda yalan Nedense yalan, hırsızlık, aldatma hep insanlara mahsus gibi görülüyor. Oysa jjözlemlere göre hayvanlar da bizim kadar dolandıncı olabilıyor. Tek özürleri, bunu temel ihtiyaçlannı karşılamak için yapıyor olmalan. On kuş yem yiyor. Aniden bir tanesi çığlık atıyor: "Düşman geliyor!" Diğerleri korkup kaçınca bütün yiyecek ona kalıyor. Bu kandırma değil de nedir? Güney Amerika'da yaşayan bir kelebek, tehlikeyle karşılaşınca kanatlannı açıyor. Beyazla çevrili iki kocaman siyah leke halini'alıyor. Böylece yırtıcı bir kuşun gözlerine benzeyerek saldırganı ' yıldınyor. Memelilerin de kanatlılardan aşağı kalır yanlan yok. Üç köpekle çiftlikte yaşayan yaban domuzunun yaptıklanna bakın. Birlikte oynuyorlar, avlanıyorlar, uyuyorlar. Ama yemekte köpekler domuzdan hızlı, dolayısıyla çok yiyorlar. Bir gün yaban domuzu yemek saatine yakın kedi izlermiş gibi yapıyor. Köpekler de peşinden. Bir ağaç dibinde yemeği görecek şekilde duruyor. Ötekiler olmayan kediyi izlerken, usulca aynlıp yemeğe başlıyor. Hayvanlar dünyasında durum böyle. Aldatıyorlar, aldanıyorlar. tnsanlardan üstün yanları, aynı oyuna yalnız bir kere gelmeleri. 4 Derleyen: ASU MARO C U M H U R İ Y E T DERGİ 1 4 M A R T 1 9 9 3 S A Y I 3 6 4 Yalanı bırakmak, sorumluluğu flstlenmek Birını sevdığmıı/de, ona her şeyi söylemek istiyoruz. Hiçbir şey saklamadan paylaşmak. Söylemediklerimizle onu kendimizden urak tutmak istemiyoruz. Yalan yalnızlıktan, kendini kötü hissetmckten doğuyor. tyı niyetli yalanlar da var tabii, gerçek her zaman yararlı olmayabiliyor. Ocak ayına çıkmayacağını bilebile aralıkta bir hastaya ajanda armağan etmekte ne kötülük var? "Gerçekten zayıfladın" dediğiniz şişman arkadaşınızın gram kaybetmediğini bilseniz bile ne çıRar? Sevdiklerimizi mutlu etmek ve sevilmek için yalan söylemiş oluyoruz. Ahlak; yalana bencilce ve kötü niyetle söylendiğinde karşı çıkıyor. 24 Desen. SEMİHPOROY