Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B I AŞKENT GÜNLERİ Müşerref Hekimoğlu Pembe Köşk'te doğru zamanlama nönii Vakfı Çankaya'daki Pembe Köşk'te pembe saatler yaşatıyor toplantılarla. Toplantıların konusu, zamanlaması da yaşayan müzeyi bir okula, bir tarih kürsüsüne dönüştürüyor çoğu kez. Geçmişten geleceğe köprüler kuruluyor. Vakıf Başkanı Özden Toker lnönü'nün kızı olmanın mutluluğunu, onurunu güzel taşıyor. Inönü Vakfı sergiler, konserler, konferanslar, filtnlerle sevginin iiretkenliğini de kanıtlıyor her zaman. Geçen hafta bir akşam yine çok önemli bir olay yaşadık Pembe Köşk'te. Ikinci Dünya Savaşı'nda Türkiye'nin izlediği politikayı dinledik. Pembe Köşk'ün her zamanki kalabalığında yabancı diplomatlar göze çarpıyor. ABD BüyUkelçisi Abraraowitz artık hiçbir yerde göriınmüyor. Yalnız o değil, tüm Amerikalılar, terörist bombalardan uzak kalmaya büyük özen gösteriyorlar. Alman Büyükelçisi Eichdorf çok rahat görünmüyor bir süredir. Almanya'nın izlediği politika nedeniyle duyulan tepkilerden rahatsız belki de. Bayan Eichdorf daha rahat. Ikinci Dünya Savaşı'nda küçük bir kızmış; ama savaşın acımasızhğını yaşamış bir ailenin çocuğu. Hükümetinin politikasını içtenlikle savunuyor. Kimi konuklar da acıyla gülümsüyor, yabancı elçilerin yüzünde TV'deki savaş görüntülerini de izliyorlar biraz. ttalyan elçisinin yüzünde plastik maketleri, Sovyet elçisinin yüzünde füzeleri, Ingiliz elçisinin yüzünde bombaların ulaşamadığı tünelleri, Alman elçisinin yüzünde de Alman firmalarının ürettiği kimyasal silahları görüyor, ürperiyorlar. Irak'ı donatan ülkelerin bugünkü tırmanışta oynadığı role yorum bulamıyorlar! Kimi elçiler Pembe Köşk'e ilk kez geliyor. özden Toker, köşkün kısa bir tarihini anlatıyor onlara. Başkent Ankara'da verilen ilk baloda Atatürk'ün Mevhibe tnönü ile dans ettiği salonu anlatıyor. Pembe Köşk'ün her köşesi tarihimizden bir sayfayı anlatıyor aslında. Tablolar, fotoğraflar, eşya, durmadan konuşuyor. Köşkün her köşesinden bir başka Inönü görünüyor. Kurtuluş Savaşı'nda, Lozan'da, tkinci Dünya Savaşı'nda, Çankava'da, Pembe Köşk'te. O akşam öğrendim lnönü'nün cumhurbaşkanhğı döneminde de vakit bulunca Pembe Köşk'e geliyor tüm aile; mutlu aile yaşamını en çok orada hissediyorlar belki de. Vakıf Başkanı özden Toker çok güzel konuşuyor doğrusu. Ne yandan baksan zarif bir kadın. Fransızcayı da Türkçesi kadar güzel ve zarif konuşuyor. Erdal Inönii de ilgiyle dinliyor kardeşini. Sevinç tnönü görümcesini sevgiyle kutluyor. Profesyonel konferansçılar kadar başarılı olduğunu söylüyor. Türkiye'nin lkinci Dünya Savaşı'nda uyguladığı politikayı Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Selim Deringil anlatıyor. Emekli Büyükelçi Efdal DeringiTin oğlu. Annesi Zinnur Deringil, Dışişleri'nin sade ve şık kadınlarından biri vaktiyle. O da bir diplomat kızı. Belleğimde danteller örülüyor yeniden. Zinnur Deringil'in ablasını düşünüyorum. Çocukluğumda seyrettiğim en güzel gelin. Çiftehavuzlar'daki komşumuz de aileden bir üye gıbı içtenlikle çahşır. Bu sıcak esinti herkesi etkiler. Akşamın ağırlık noktası Erdal Inönü idi. Yabancı diplomatlar, Türk konuklar, değişik sorularla çevresinde kümeleniyor, o da gülümseyerek yanıtlıyor herkesi. Onu izlerken yerinde olmanın güçlüğünü de hissediyor insan. Öteki konuklar arasında lstanbul'dan Berna ve Feyyaz Tokar göze çarpıyor. Feyyaz Tokar gecenin en şık erkeklerinden biri. Erkeklerin şıklığı daha çok göze çarpıyor artık. Büyükelçi Şefik Fenmen de lacivertler içinde çok şık. Fenmen'in "Protokol Kitabı"nı okudunuz mu? Kimi kişilerin okuınası gerekiyor, neler yaptıklarını anlarlar belki. Bir de Feyyaz Tokar'ın kitabı var. Kimi kişiler için cep kitabı olabilir. Ancak bir görgü ve kültür birikimiyle varılan düzey başka bir olay. ü akşam Başbakan Akbulut'un da yemeği var, Pembe Köşk'ten erken ayrıldım. Devlet Konukevi'ne Romanya Başbakanı Peler Roman'ı selamlamaya gittim ben. Konuk Başbakan kırk yaşlannda yakışıklı bir Rumen. lyi bir terziye gitse beyazperde yıldızlarını geride bırakır. Mühendis politikacılar dünyada da çoğalıyor galiba. Romanya Başbakanı da maden mühendisi. Bükreş Elçimiz Tugay Uluçevik Ankara görüşmelerinden mutlu görünüyor. Bükreş'i de seviyor, ilk elçiliği Birleşik Arap Emirliği'ndeydi. Bükreş'i ben de çok sevdim kent olarak. Önce Başbakan Ecevit ile sonra Cumhurbaşkanı Evren ile gittim. Braşov'a da uzandık bir gün. Romanya'nın öteki Balkan ülkelerinden değişik çizgileri her yerde hissediliyor. Insanları da çok güzel. Bükreş'te emekli Orgeneral Nahit Özgiir elçiydi o zaman. Sonra da emekli Orgeneral Süreyya Yüksel atandı, emekli generallere özgü bir post oldu. Tugay Uluçevik'ten sonra kim atanacak bakalım? Dışişleri'nde sessiz bir bekleyiş var. Kimse bir şey bilmiyor. Başbakanlar yemeğinde müsteşar Tugay Özçeri'yi de hayli yorgun ve neşesiz gördüm. Yerinde olmak kolay değil elbette. Bakanlık koridorları, asansörler soğuyor giderek! Koşullar ne olursa olsun, ismet Inönü çevresındekılere gulumseyen bir devlet adamıydı. Mevhibe Inönü de her zaman Paşa'sının yanında ve her zaman 'fırst lady' idi Fotoğrafta, 6O'lı yılların bir resepsıyonunda, Müşerref Hekimoğlu, inönü çifti ile selamlaşıyor. Ikisi de her zamankı gıbi nazık ve gülümser... Cevat Paşa'nın oğlu Hasan Çobanlı ile evlendi. O güzel köşkün kapısında arabadan inerken gözlerim kamaştı. Evlilikleri uzun sürmedi; ama belleğimdeki güzelliği sürüyor. önce iki video kaset seyrettik. Emekli Büyükelçi Zeki kuneralp lkinci Dünya Savaşı dönemindeki politikayı anlatıyor. Turgut Menemencioglu da Kahire Konferansı'nı. Kısa görüntüler yalnız. Turgut Menemencioğlu'dan çok dinledim o günlerin öyküsünü. Değerli TUrk diplomatı Numan Menemencioğlu'nun öteki yeğenleri Nevin Menemencioğlu ve Berin Kurtbay'dan da. Bir de beş liralık var evlerinde, en güzel köşede duruyor. Churchill'in, Roosevelt'in, lnönü'nün imzalarıyla... Roosevelt, o yılların anıt adamlarından biri. Doç. Dr. Selim Deringil de vurguladı. Türkiye de gerçekçi politikalar uyguluyor. Atatürk'ün ülkede banş, dünyada barış ilkesi doğrultusunda. Bir dünya savaşında Türkiye'yi savaşa sokmamak için, ülkenin çıkar ları doğrultusunda, akılcı, gerçekçi bir politika. Genç bilimadamı cumhuriyetimizi kuranların kişiliklerini vurguluyor önce. Hepsi savaş görmüş kişiler, savaşın neler getirdiğini, neler götürdüğünü yaşamışlar, yeni bir savaşla genç cumhuriyetimizin neler yitireceğini de hissediyor, savaştan uzak kalmak için bir politika oluşturuyorlar. Koşullara göre gelişen, ama gerçek çizgisini hiç yitirmeyen bir politika. O konuşmayı eski dışişleri bakanlarından İhsan Sabri Çağlayangil, Mesut Yılmaz da izlediler. Eski devlet bakanlarından Profesör llhan Öztrak da. Köşkü bugünkü bakanlar da izleseydi! Pembe Köşk'ün mutfağından daha önce de söz ettim belki. Türk mutfağının özellikleri çok güzel sunulur Pembe Köşk sofralarında. Ama asıl evsahipliğinin güzelliği hissedilir. tnönü ailesi birkaç kuşak bir arada ağırlar konuklan. özden Toker, Metin Toker, kızlar, damatlar, torunlar kelebekler gibi dolanırlar konuklann çevresinde. Başta Ydmaz Oydan, köşk personeli Bükreş'e kim giderse gitsin güzel bir elçilikte oturacak. Hamdullah Suphi Tannöver'in elçiliği döneminde satın alınmış bir elçilik. Atatürk, Dolmabahçe Sarayı'ndan eşya yollatıyor, görkemli bir Türk elçiliği oluşuyor Bükreş'te. Fahriinisa Zeid anlattı; tzzet Melih Devrim de lstanbul'dan Bükreş'e kaçamak yolculuklar yapar, çok güzel vakit geçirirlermiş. Bükreş'e "Küçük Paris" diyorlar o zaman. Sonra "Küçük Paris'Miğini yitiriyor. Bir aralık Bükreş senremiz olan Gencay Güriin de çok güzel partiler veriyor. Sonra da Paris'te, Atina'da sürüyor o partiler. Ama Gencay Gürün sefireliği geride bırakıp iyice tiyatroya yöneldi yıllarca önce. Büyükelçi Kâmuran Güriin de emekliye ayrıldı, geride hâlâ hissedilen bir boşluk bırakarak, Gencay Gürün sahne ve kulis arasında yaşıyor artık. Kalbi tiyatro için çarpıyor, ama mutlu mu bilmem? lerinde... • Mutluluk başka bir olay, hele savaş gün* 8