Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
D OĞADA YAŞAM Haldun Aydıngün Dağcı, hep bildik ekip ister ladağlar'da yann zor bir gün olacaktı... Sabahın yedi buçuğunda Nigde'nin kuçük ama tnodern otobüs terminaline indık. Seneler önce de lstanbul'dan Nığde'ye hep bu saatlerde ulaşırdık ve önümüzde şehrın sokaklarında yitirecek koskoca bir yarım gun olurdu. Çukurbağ köyüne giden mınıbus 13.30'da hareket ettıği için sabırla ve huzurla beklerdık. O tarihlerde çarşı içindckı kueük esnaf lokantasının kebapları bir başka guzel gelirdi, meydandaki pastanenin çayları da... Otobusun bagajından çantalarımı/ı kaptığımı/ gibı biraz ileride bekleyen taksilere koştuk. Şot'ör nereye gideceğimızı duyunca sevıncinı gızlemekte bayağı zorluk çcktı. Artık kebap ya da çaya ayıracak vakıi bulamıyorduk, sekiz olmadan yoldaydık. Bu taksiyi tutabılecek parayı kazanmak içın çalışıyor, çalıştığımız içın de zamansızlıktan taksi tutmak zorunda kalıyorduk... Aladağlar'ın guneyini oluşturan Emli vadisine yakla^ırken karlı zırvelerı ve aşağılarında kalan sarı renkli kayalan yazınkinden çok daha zevkle seyrediyorduk. Havada huküm suren aralık ayı serinliği ortamı çok daha dostça yapıyordu. Ayrıca yeni başladığımız yürüyü^ten de oldukça zevk alıyorduk; çünku uçunıuzun de kondisyonu iyi sayılacak dü/eydcydı. Kendi adıma, sabahları sadece on dakıka koşarak ve biraz da boğazıma dikkat cderek mucizeler yarattığımı düşünüyorduın. Tüm bu iyimserliğimizle yürüyüşe devam ederken biraz once bızi bırakan taksi yenıden ortaya çıkıverdı. Toz duman içinde yammıza geldi ve ıçınden ekibimizin A Dağda, bir bardak su elde etmek ıçın bıle ınsan büyük zahmetlere katlandığından, ekıp ruhu, tanıdık ınsanlarla bir arada olma duygusu, dağcı ıçın hayatı bir öneme sahıptır IMountain $ Bikes Dawes " d ö r d u n c ü " üyesi Ömer Bilget fırladı. Gezi ekıbini kurmaya çahşırken haber almış ve sadece telefonla konuşarak bu geziye, hem de dağın ortasında, katılmıştı. YUzu hıç yabancı gelmemışti, daha önce bir kez Erciyes'te bulunmuşuz. Ancak gene de dağdaki davranışlarını hiç bilmediğinı bir kışınin aramıza katılmasından hiç memnun olmamıştım. Kırk yılın başında dağa giderken hep iyi tanıdığım kişilerle olmak istiyordum. Yoksa zar zor yaratabildiğim bu çok değerlı zaman dıliminin ziyan edilmesi işten bıle değildi. Telefon konuşmalarımızda bunları kendisine defalarca söylemiştim. O da baııa, her konuda kendı kendine yeterli olacağını ve buım planlarımı/ı bozmayacağını garantı etmişti. "Ağabey adam donma/ mı dışarda?' "Hiçbir şey olma/, sen uyuraana bak." Ancak Hamurabi'ye yakışacak bir adalet anlayışıyla vicdanım rahat, sıcıcık tulumuma gomulmuş uyuyordum. Cihan ise çadıra almadığımi7 Ömer ıçin biraz endişeleniyordu. Ne yapalım, o da, "hafif olur", diye, denemeden, bakmadan, köyde çadırını değiştirmeseydı. Kampımızı kurarken kirli sarı bir torbadan bizim çadırın hemen yanında, bir takım alüminyum çubuk ve kumaş parçaları çıkarmış, neşeyle ve büyük bir iyıniyetle de uğraşmıştı. Yarım saat geçtikten sonra da gene aynı neşeyle bize dönup bunlardan ortaya bir çadır çıkaramadığını açıklamıştı. Ancak vermiş olduğu söz hâlâ geçerliydi. Bu yüzden, eksi bilmem kaç dereceye dayanacak tulumunu bizim çadırın kapısının önüne yayıp yıldızların kısmen de bulutların altındaki uykusuna geçti. Dağdaki ilk gün her zaman en zoru gündü. Bir gece önceyi (amamen otobüste geçir miş olmak, lstanbul'da deniz seviyesinden başlayıp hemen ıki bin metrenin bstüne çıkmak ve henuz dağa alışmamış vücutla yürüyüşunü ya da tırmanışı sürdürmek gcrçekten epey yıpratıcı oluyordu. Emli vadisınin girişinde sağa doğru yükselcn Mangırcı vadisinin içinde yaklaşık 2400 metrede ilk kampımızı kurmuştuk. Güneyimizi kaplayan Alaca Zirvesi'nin kutlesi ve çevredekı yuksek duvarlar yüzünden neredeyse butun gunu gölgedegeçirmiştik. Kampımızı kurduktan sonra oldukça soğuk bu bölgenin içinden hava iyice kararına kadar aşağılara düşen güneşi seyrettik. Uzaklardaki sırtlar önce sarı, daha sonra turuncu en sonunda da Aladağlar'a ismini veren kızıla dönuştü. Anoraklarımızın ve çadırımızın konforuna sığınıp çaylarımızı yaptık, ertesi gun Alaca zirvesine çıkmaya hazırlanacaktık, belki de hiç denenmemiş bir rotadan...n DÛĞADA YÜRÜYÜŞATBİSİKLET TURLARI OFF LIMITS THE EDGE KICK BACK linoshop VOLflÇ PflSRJI KIZILTOPRRK İSTANBUL ÇEVRESİ Italyan Atala marka Mountainbıke(20 adet) DAĞ BİSİKLETİİLE (18 vites) Deneyimll rehberler eşllglnde 20 klşıllk Gruplar 4 KERPE BOLUKARTALKAYA KAPIOAĞ YARIMADASI FERİBOTLA BANDIRMA Köyevlnde konaklama YuruytıŞHDaâ bısikleti lle GebzeBallıkayalarRlva DÖRT MEVSİM KARADENİZ YAYLALARDA YURUYUŞ Yuruyuj, Ba\ıQa Çıkma olanaöı. DeĞırmenözu Kantuzla, Sarıalan, Kortalkaya Yaylolon klremıtte balık zıyafetı, Sondalla koylarda gezlnti Kon+Ulaşım+reh J şsnssSSMSm 175JO00 TP Kon 175.000 Bayramda Kapadokya da At ve DağBisiklet Turu Haziran Temmuz'da Türkiye dağları TAMZARA TURİZM Tel (1) 151 96 64 TUR PROGRAMLARI İSTEYINİZ. Tel (1)337 44 04 3467415 14