Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•RAZARIN PENCERESİNDEN Selçuk Erez Hiroşima Barış Parkı'nda bir Türk anıtı yılı. Türk Japon Dortluk tlişkileri'nin başlangıanın 100. yıldönümüdür. Tokyo Büyiikelçimiz Umut Arık'ın "A Century of TurkishJapanese Relations" (= TürİcJapon llişkilerinin yüzyılı) adlı eserindc (TürkJapon lş Konsülü Yayını. Ist. 1989) Prens ve Prenses Komatsu'nun 1887'de Abdiilhamid'i tstanbul'da ziyaretlerini izleyen yıllatda Osmanlı hükümetinin iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasına karar verdiği ve Ertugrul Muhribi'nin bu amaçla 1889'da Japonya'ya gönderilmiş olduğu anlatıhr. Bu gemi, Japon Imparatoru'na, Osmanlı Padisahı'mn nişanını ve özcl mesajını taşımaktaydı. Geminin, bu görev gerçekleştirildikten sonra, dönüşte, Oşima Fenerl yakınlarında Kişu Kayalıklan'nda battığı bilinir. 1890 yılında gerçekleşen bu faicadan sonra Vekayama Belcdiye Baskanı İsii'nin önderliğinde, Ertugrul Muhbiri kazazedeleri için bir anıt dikme kampanyası başlatmış olduğunu, Japonya' nın unlıı artistlerinin katıldıkları gösteriler duzenlenerek gerekli paranın toplanılmış olduğunu ve nihayet Tokugava Markizi'nin de anlamlı katkısıyla bu anıdn dikilebildiğini yine Umut Arik'ın eserinden öğreniyoruz. Şu halde bu yıl sadece "Türk Japon Dostluk Ilişkileri"nin değil aynı zamanda Japon ulusunun, bir felaketimiz karşısında elemini simgeleyen bir abidenin dikilişinin de yıldönümüdür. Aradan geçen yüzyıl içinde kâh duragan kâh canlı bir seyir izleyen TürkJapon ilişkileri özellikle son yıllarda yoğunlaşmıştır. Geçenlerde bu ilişkileri konu edinen bir dergide ilk yıllarda sadece ticaret ilişkisi ile sınırlı kalan TürkJapon yakınlaşmasının giderek ülkemizde yapılan yatırımlarla destelendiği belirtiliyordu (Ekonomik Panorama, 15 Temmuz 90). Bu yazıda bir yıl önce 23,5 milyar TL. olan Türkiye'deki Japon sermayesinin 1989 sonunda 88.6 milyar liraya, 1990 mayısında da 111.3 milyara vardığı açıklanıyordu. Ekonomik ilişkiler yanında bilimsel ve kültürel ilişkilerin de gelişeceği doğaldır. Bu tür ilişkiler kapsamında bu yıl Japon Hükümeti'nce davet edilen Prof. Dr. Rona Aybay, Japonya'da bulunduğu süre içinde Hiroşima kentini de ziyaret edip oradaki Banş Parkı'nı gezmişti. Dunyadaki son nükleer silahın ortadan kalkmasına dek yanacak olan meşale, atom bombasının tahribatını yansıtan müze, özellikle bomba atıldığında üç yaşında olan ve ışınlarının etkisiyle yakalanmış olduğu ölümcül hastahktan on bin tane kağıt kelebek yapabilirse kurtulacağma inandığından durmadan kelebek üreten ancak on yaşında ölen kız çocuğunun ziyaretçilerin bıraktıkları kağıt kelebeklerlc dolu mezarı Prof. Aybay'ı çok duygulandırmaştı. Prof. Aybay özellikle, "Atom bombası gibi dunyada eiji göriilmemlg bir felakeüe bütttnüylc yanıp yıkdmış ve radyoaktif ışınlann kanredld etkilerine yülarca katlannuş olan Hiroşima halkının nefrct yerine sevgj duygulannı geliştirmesi ve dünyaya barış çagrılarında bulunmasından" etkilenmişti. Prof. Aybay bu duyguiarını ve Hiroşima halkırun, kentlerini eskisinden daha güzel bir biçimde imar etmek için sabırla ve yiğitçe çalışmalarına karşı duyduğu hayranlığı Tokyo v Hıroşıma'da Hakık Tezonar'ın yontusunun açılışına katılan Tokyo Buyükelçimiz Umut Arık, Bn. Arık ve Prof. Rona Aybay Bana Parkı'ndakı "Cenoraph" Meçhul Sıvıl Anıtı'nda Biiyiikelçimiz Umut Ank'a anlattığında, bu duyguları büyükelçimizle paylaştığını gözlemişti. BüyUkelçi, Rona Aybay'ın İstanbul kentinden Hiroşima'ya barış sembolü bir heykelin armağan edilebilmesi için yapacağı çalışmayı destekleyeceğini vaat etmişti: Büyükelçi Ank, bu jestin, TürkJapon ilişkilerinin 100. yıldönümündc gerçekleşebilmesinin yerinde olacağını vurgulamıştı. Prof. Rona Aybay, dönuşünde konuyu İstanbul Büyttksehir Belediye Baskanı Prof. Nurettin Sözen'e açtığında, Prof. Sözen bu düsünceyi benimseyerek gerçekleşmesi için harekete geçmişti. Ünlü heykeltıraşımız Prof. Haluk Tezonar'dan ulusumuzun Hiroşima balkına saygısını ve ebedi sulh istemini yansıtan bir heykel hazırlaması istendi. Prof. Tezonar, Beethoven'in 9. Senfonisi'nin koral bölümündeki Schiller'in şiirinden gelen bir esin ile iki kolun bir bütün halinde göğe yükseldiğini gösteren nefis bir yontu hazırladı. Tezonar'ın "Eller Birleşsin Barıştan Yana" adlı bu bronz yapıtı Hiroşima halkına, İstanbul kentinin banş armağanı olarak gönderildi. Hiroşima Belediyesi bir metre 20 em. boyunda olan bu bronz heykele Barış Parkı içindeki Uluslararası Konferans Salonu'nun girişinde çok güzel bir yer ayırdı ve siyah granitten bir metre yüksekliğinde bir kaide yaptırdı. Heykelin açıhş töreni 18 hadran pazartesl günü yapıldı. Türkiye'den bu tören için gelen Prof. Rona Aybay, İstanbul Belediyesi'ni temsilen katıldı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkam'nın mesajını okudu. Mesajda, Hiroşima halkının, insan eliyle yaratılan en büyük felaket karşısındaki dirençleri ve dünyaya verdikleri barış dersi karşısında duyulan saygı belirtiliyordu. İstanbul kentinin armağanı olan bu heykelle, dünya barışı için Japon ve Türk halklarının el ele çaba göstermesinin sembolik bir şekilde anlatılmış olduğu belirtiliyordu. Törende Hiroşima Belediye Başkanı Takesi Araki, TürkJapon Dostluk ilişkilerinin 100. ve Hiroşima'ya atom bombası atılışımn 45'inci yılında Hiroşima'da, bu heykelle yeni bir sulh sembolünün yaratılmış olduğunu vurgulayarak bu yontunun Hiroşima halkına ve dünyanın her bir yerinden gelerek bu Sulh Parkı'ru ziyaret eden bütün insanlara sulhun önemini düşündüreceğine inandığını belirtti. Hiroşima Belediye Başkanı Araki, görevini 15 yıldan beri sürdüren olağanüstü bir kimse. Atom bombası atıldığı gün kentte bulunduğu halde sağ kalabilmiş nadir insanlardan. Aynı zamanda çeşitli uluslararası kuruluşlarda şeref görevleri üstlenmiş olan Araki'nin söyledikleri kadar Japon Dısisjeri Bakanı Nakayama'nın da törene bir mcsaj yollayarak bu anıtın aynı zamanda "Türk ve Japon halkının dostluk ilişkilerinin de bir simgesi olmasını temenni etmesi" de önemli. Bu sözler, çok yerinde olan bu jestimiz karşısında Japon yöneticilerinin olumlu tepkilerini yeterince yansıtmakta. TürkJapon Dostluk ilişkilerinin ve Japon ulusunun, bir felaketimiz karşısında elemini simgeleyen anıtın dikilişinin yıldönümünde bu güzel jestin gerçekleştirilmesine önemli katkıda bulunan Prof. Sözen'i, Prof. Tezonar'ı, Prof. Aybay'ı ve Büyükelçi Umut Ank'ı kutlanz. D SBF Devletler Özel Hukuku hocası Prof Rona Aybay Hiroşima Bana Parkı'na dıkılen "Eller Bırleşsın Barıştan Yana" heykelının yanında 12