Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
M EKTUPLARDAN Osman Senemoğlu Beethoven'dan bir dostuna Ludwig van Beethoven Ünlü Alman bestecî Ludwig van Beethoven (16 Aratık 177026 Mart 1827), ilk müzik derslerini, çok sert yaradılışlı bir insan olan babasından alır. Bu derslerdeki eğitsel anlaytşı küfür ve dayak yönlendirir. Bu olumsuz koşullar bile müzikten soğutamaz küçük dehayı. Sonraki öğretmenlerinin katkılarıyla da kısa siirede şaşırtıcı gelişmeler gösterir. 1787 yılında, elinde Mozart 'a yazılmış bir tavsiye mektubuyla Viyana'ya giden Beethoven, önce soğuk karşılanır Mozart tarafından. Ancak kısa bir sınavdan sonra Mozart, çevresindekilere "Bu çocuğa dikkat edin, tüm dünyaya kendinden söz ettirecek!" der. Mozart'tan, düzenli dersler almaz Beethoven', ama değerli öğütlerinden yararlanır. Ne var ki annesinin hastalığı nedeniyle bir süre sonra Viyana'dan ayrılması gerekir... Kısa bir süre içinde birbirinden güzel besteleriyle büyük bir üne kavuşan Beethoven, Mozart'm öngörüsünü doğrular. Görkemli yapıtlartnt art arda sıraladığı bir dönemde, bir müzik ustasının başma gelebilecek felaketlerin en büyüğüyle karşılaşır otuz yaşındaki Ludmg; giderek sağırlaşmaya başlar. İlk belirtileri 1801 'de ortaya çıkan bu hastalık, hızla ilerler ve bu durum büyük ustanın ruh sağlığım da etkiler. Sevgi dolu Beethoven, hırçın ve geçimsiz olur. Ancak müzik çalışmalannı tüm sıkıntılarma karşın sürdürür: Fidelio operası, Collin'in trajedisi için yazdtğt Coriolan uvertürü, Pastoral Senfoni, Egmont, vb. hep bu sağırlık döneminin ürünleridir. Richard Wagner'in "Beethoven, dokuz senfonisiyle evrensel müziğin tarihini yazmıştır" diyerek hayranlığını dile getirdiği büyük ustanın öteki yapıtları da hem güzellik hem yetkinlik hem de türlerindeki yenilikleriyle yaratıcılarının iç dünyasındaki zenginliği yansıtırlar. Viyana, 16 Kasım 1801 * £ ... Insanlar arasına daha fazla karıştığım için şimdi biraz daha hoş bir hayat yaşıyorum. lki yıldır ne kadar yalnız, ne kadar hüzünlü bir ömür sürdüğümü tasavvur edemezsin. Sağlığım bir hortlak gibi her yerde karşıma dikildi ve ben insanlardan kaçtım, insanlardan hiç de nefret etmediğim halde öyle görünmek zorunda kaldım. Bu değişikliğe beni seven, benim de sevdiğim şirin ve büyüleyici bir kız yol açtı. İki yıldır şimdi yine bazı mesut anlarım oluyor ve ben ilk defadır ki evlenmenin, insanı bahtiyar edebileceğini hissediyorum. Fakat ne yazık ki o benim dengim değil. Hele şimdi şüphesiz artık evlenemem de. Bana artık iyice gezip tozmak düşüyor. Sağırlığım olmasaydı, çoktan yarı dünyayı dolaşmış olacaktım; bunu yapmalıyım da... Benim için sanatımla meşgul olup, onu göstermekten daha büyük bir zevk olamaz. Sizin yanınızda mutlu olabildiğimi sanmıyorum. Beni bundan fazla da ne mutlu edebilir ki? thtimamınız dahi bana azap verecektir. Her an yüzünüzde acıma ifadesi okuyacak ve kendimi bir kat daha mutsuz hissedeceğim. Yurdumun o güzel illerinden benim nasibim ne oldu? Daha iyi bir duruma ulaşmak umudundan başka hiçbir şey... Bu bela olmasaydı, ben o duruma ulaşmış olacaktım. Ah, bu olmasa idi, dünyayı kucaklardım ben! Gençliğimin asıl şimdi başladığını hissediyorum. Zaten öteden beri mariz bir insan değil miydim? Birkaç zamandan beri vücudumda ve ruhumda her zamankindan daha fazla bir dinçlik duyuyorum. Her gün hissettiğim fakat tarif edemeyeceğim amaca biraz daha yaklaşmaktayım. Senin Beethoven'ın ancak burada yaşayabilir. Dinlenmek istemiyorum. Bana uykudan başka dinlenme lazım değil. Şimdi uykuya bile her zamankinden daha fazla zaman ayırmak mecburiyeti bana azap veriyor. Bu dertten biraz kurtulayım, ondan sonra olgun bir insan olarak sizlere gelir, eski dostluğu tazelerim. Beni bu dünyada bana nasip olduğu kadar mutlu olarak görmenizi isterim. Mutsuz değil... Hayır buna . dayanamam. Kaderin gırtlağına sarılacağım, beni herhalde büsbütün yere seremeyecektir. Ah, hayatı bin kere yaşamak ne güzel! Bundan sonra artık sakin bir hayat yaşayamam. Bana elden .geldiğince çabuk cevap yazacaksın değil mi? A Ludwig van Beethoven (*) Türkçesı: Haldun Taner, Tercüme Dergisi, sayı: 7780, 1964