Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•BAZARIN PENCERESÎNDEN Selçuk Erez Bo ünümüz Türkiyesi'nde Türk müziğine karşı iki tavır göze çarpar: Biri, yitirilmiş ve idealize edilmiş bir geleneğin anlamsız özlemiyle nostaljik ve hamasi nutuklar çekmeyi musiki bilinci ve sevgisiyle eşdeğer tutan... Musikiyi dondurmayı, yaşatmaya yeğleyen muhafazakâr kesimin tavrıdır. Diğeri de tnüzik türlerine estetik değil siyasi saiklerle değer yargıları yükleyen tepeden inmeci yanılsamayla klasik Türk musikisini bir ilke uğruna çağdışı ilan edip yok etmek isteyen zihniyettir." "Klasik Türk Musikisi Üzerinde Denemeler" adlı önemli eserinde Cem Behar, klasik müziğimize yönelik ulusal tepkileri böylece özetliyor. Oysa klasik Türk musikisi çok önemli kUltür hazinelerimizdendir. Kilimlerimiz gibi, evlerimiz, camilerimiz gibi, yeterince araştırıldığında, evrensel kültüre katkımızın daha iyi belirlenmesine yol açacak yarınki özgün müziğimizin hammaddesini oluşturabilecek zenginlikleri içerdiği görülecektir. Klasik TUrk musikisi konusundaki araştırmaları kim yapmakta, kim sürdürmektedir? 19. yy.'de Bourgault Ducoudray bu konuda önderlik yapmıştır. Bela Bartok, Hindemith gibi ünlü Batılılar, "Doğu Musikisi" kongreleri düzenlemişlerdir. Paris'te bir üniversitede hoca olan Jean Claude Chabrier Arap TUrk lran makamlarının karşılaştırılmalı incelenmeleri için bir metot genştirmiştir. ABD'li Carl Signell, 1973'teTürk musikisinin makamlarını incelemiş, yabancıların yararlanabilecekleri ilk makam kitabını oluşturmuştur. Şimdi de Maryland Üniversitesi'nin yayımlamakta olduğu Turkish Music Quarteriy dergisinin 1989 sonbahar sayısında Pennsylvania Üniversitesi'nden Walter Feldman'ın 'Yunanistan'da Klasik Türk Musikisi' başlıklı yazısında şunları okuyoruz: "Son iki yılda en güzel, en rağbet görmüş Türk musikisi konserlerinden birkaçının Yunanistan'da gerçekleştirildiğini ve en kaliteli plaklardan ikisinin yine bu Ulkede hazırlanmış olduğunu duyunca herhalde Türk musikisi ile ilgilenenler şaşıracaktır." Bu konserlerin, Türk kemençe virtüozu İhsan özgen ve bir Yunanlı müzikolog, Nikeforos Melaksas'ın işbirliğiyle gerçekleştiği de belirtilmektedir. Nikeforos Metaksas'la Çengelköy'de, Aya Yorgi Kilisesi'nde buluşup bu konuda görüştük: "1944'te Sefalonya'da doğdum. Babam diş hekimiydi. 1946'da Mısır'a, oradan da Kongo'ya gidip çalıştığından gençliğim Afrika'da geçti. 21 yaşında Yunanistan'a döndükten sonra Kanada'da lngiliz ve Fransız edebiyatı okudum. Bu konudaki eğitimimi bütünleyince Atina'daki Bizans Musikisi Okulu'na devam ettim. Sonra bir yıl da Mt. Athos'daki manastırlarda aynı konuda çalıştım... Bir ara Vasili Norris'ten kanun dersleri aldım. Vasili, Konya'dan 1935'te göç elmiş olan ünlü Kanuni Slefanidis'in öğrencisiydi. Sonra bu konudaki bilgimi derinleştir "G S Atina'da 'beraber taksim'ler nıek için Türkiye'ye geldim ve Erol Deran'dan ders alabilmek için Çengelköy'e yerleştim. Niyazi Sayın ve Ömer Erdogdular'dan ney dersleri almanm mutluluğunu tattım. Bizans musikisini enstrümanlarla terennüm etmek isterdim; önce Yunanistan'da Gemi adlı bir plakta denedim bunu. Bildiğiniz gibi Ortodoks Kilisesi'nde çalgı kullanılmıyor. Gerçi Mt. Athos'taki bazı manastırlarda bir ara enstrümanların kullanılmıs olduğunu yansıtan resimler var, ama kiliselerde çalgı aletlerinin kullanılmaları halen yasak! Bu plağı hazırlarken gerekli icracıları bulmakta güçlUk çektim. Aynı amaca yönelik çalışan Hristodolos Halari'ninkiler gibi playbacki bol bir stüdyo çahşması oldu bu. Sonra Niyazi Sayın'ın Beyati Ayini'ni bir kasette dinleyince, gideceğim yerin Türkiye olduğunu anladım." Burada lhsan Özgen'le çalışıp "Bosforos" (Boğaz) Grubu'nu kurmuşiar. 1988'de Atina'da Palas Tiyatrosu'nda Mevlevi müziği örneklerinden aynca Rum ve Türk bestekârlarının eserlerinden oluşan bir konser vermişler. Tepkinin çok olumlu olması karşısında geçen yıl Lecabelh Tiyatrosu'nda Bektaşi, zeybek musikisi ve Istanbullu bestekârların eserlerini icraetmişler. Bu konser kayda alınıp iki longplay oluşturulmuş. CCB • lak çok beğenildi... Ozellikle Niyazi Sayın'ın belki de Amerika'daki caz gruplarından esinlenerek yaratmış olduğu 'beraber taksim'ler yani muzisyenlerin beraberce ya da birbiri ardından taksim yaparak oluşturdukları olağanüstü ahenk dikkati çekti. Aynı programda klasik müzik örnekleriyle halk musikisi parçalarının bulunması bizce sakıncalı değil uygun olmuştur." Bu yıl Herod Atticus Tiyatrosu'nda konser mevsimi Bosforos Grubu'nun konseriyle açılmış: Metin Çetinöz (viyolonsel), Yanis Kaymakis (miskal), Safinaz Rizeli (kanun), Abdi Coşkun (tambur), Firuz Han (tanıbur), lhsan Özgen (kemençe), Mutlu Tolun (ud), Doğan Krgin (ney), Ümit Gürelman (ney), Osman Erkahveci (ney), Hurşit Ungan (kudüm), Vahit Anadolu (bendir) çalmışlar. tlk bölümde, 17 yy.'de yaşamış Hasan Aga'dan 20 yy. başlarında yaşamış Tatyos Efendi'ye kadar çeşitli bestecilerin eserlerini icra etmişler. İkinci bölümde de Sibel Sezal, Melda Kurt ve Kani Karaca. lhsan özgen'in Carmina Burana gibi eski üslupla yeni bestelenmiş âşık geleneğinden esinlenmiş eserlerini seslendirmişler: Âşık Veysel'in saz eşliğinde söyledikleri bu kez kanun, ney ve miskal refaketinde söylenmiş; Pir Sultan Abdal'ın Bülbül Olsam'ı ses sanatçılarının ve virtüozların emprovizasyonlarıyla sunulmuş. Metaksas'ı ve diğer icracıları heyecanlandıran thsan özgen'in bu bölümde çalınan besteleri olmuş.. Bu ara "Alfa Sound Company" ile çalışarak enstrumanların daha geniş kitlelere ulaşabilmesi için önlemler almışlar. Bunu ses kalitesini bozmadan gerçekleştirmek kolay olmamış: "Ama sonunda oda müziğinden konser salonu boyutuna geçebildik" diyor Metaksas. lhsan özgen'in bestelerini, çağdaş klasik Türk musikisinde izlenilmesi gereken biı yol olarak algılıyorlar. Eleştirmenler de aynı l"ikirdeleı. Bütün bu gu/.el şeylerin yanında unlü müzikolog Markos Dragunis'in söyledikleri de önemli: "tnsan bu konserleri dinledikten sonra bizi Turklere yaklaştıran unsurların, bizi onlardan ayıranlardan daha fa/la olduğunu anlıyor!" (22.9.89 Anti dcrgisi). Bu tepkilere yol açan konserlerin yurdumuzda da düzenlenmesini dileriz. U Dilia Zanetos'un Bosforus Grubu, Atina'daki konserde: Arka sırada soldan sağa: Hurşit Ungay, Fatih Zülfıkâr, Hamdi Demirci, Gürsel Koçak Orta strada, Dilek Zertunç, Burak Deran... Ön sırada, Mutlu Torun.lhsan Özgen, Erol deran. îö