07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

aaaoerK nanım Muzesı nden, ustu sımle ışlenmış bır 19 yuzyıl bındallısı Kutahya ve Erzurum'da en değerlı bındallılar uretılırdı Biiyükdere'deki Sadberk Hanım Müzesi'nde de yer alan ilginç köşelerden biri... Fransa'ya doğru yola çıkmadan önce bu 'kahveikramı' köşesi, 19. yüzyıl sonunda inşa edilmiş bir tstanbul yalısı olan Sadberk Hanım Müzesi'ndeki camh bolmesinde, ziyaretçilerini bekliyordu... önemli bir bölümünde Osmanlı eserlerinin sergilendiği bu özel müzede, 18 ve 19. yüzyıl kadın kıyafetleri gerçekten seçkin bir yer tutuyor. Şalvar.gömlek, üste giyilen üç etek entari ve bazen kısa hırkalardan oluşan geleneksel Osmanlı kadın giysileri, 18 ve 19. yüzyıllarda, 16 ve 17. yüzyıla oranla farklı bir gelişim çizgisi kazanmış. Sultan Abdiilmecit (18391861) döneminde, saray çevresi ve üst tabakalardaki yaşam biçiminin değişimine paralel olarak, kadınların giysileri de farklılaşmış; Batı'nın giyim kuşam tarzı etkilerini göstermeye başlamış... Işte, Sadberk Hanım Müzesi'ndeki kimi giysilerde, bu etkileşimin ilk ve ileri adımlarını açıkça görmek mumkün. Paris'in ünlü Grand Palais'sindeki i "Muhteşem Süleyman SergisP'nde üç ay boyunca, "sefer tahtı"nı, altın savaş miğferlerini, resmi geçit zırhı ve kıyafetlerini izleyebilecek olan Fransızlar, Printemps mağazasındaki "Anadolu Kentlerindeki Saray Kadınları ve Takıları Sergisi"nde de değişik giysi ve takıların yanı sıra bir de "hamam giysileri" düzenlemesi görebilme olanağına sahipler... Şimdi biz de gelin isterseniz, Abdiilaziz dönemindeki konak hamamları giysi ve takımlarını, "Üç Nesil Üç Hayat" adlı yapıtında Refik Halit Karay'ın nasıl anlattığına bir göz atalım: "Konak hamamlarının kurnaları ve musluk taşları yekpare ve pek saltanatlıdır; konak sahiplerinin hamam takımları ise son derece itinalı, sırma ve ipek işlemeli, sakız gibi beyaz, lavanta çiçeği kokulu ve kupkurudur; tas gümüşten, nalınlar sedefli ve kadınların saçlanna bağlayacakları tülbent, ya pul pul altınlar dizili yahut mercanla çevrilidir. Ayrıca misafirlere mahsus bir sürü yedek silecek bohçaları, peştemalından kesesine kadar hazır durur... Mamafih bunlar da derece derecedir; onüne konulacak şahsm içtimai seviyesine göre... Seviyeyi kahya kadın tayin eder ve bohçacıyı da yine o seviye itibarda tutularak ya bizzat kendisi götürür yahut iş zenci halayığa kadar düşer..." "Sadberk Hanım Müzesi"nden Paris'e giden giysiler arasında, daha çok, 19. yüzyıla ait bindallı elbiselerin, "üç etek'Merin yanı sıra, gümüş kemer ve gümüş boyunluklardan oluşan takılar da yer alıyor. Bakın yine aynı kitapta, Refik Halit Karay, bir İconağa misafir giden kadınların yaşmak ya da feracelerini çıkardıktan sonra gözüken giysileri nasıl anlatıyor: "Zenginlerin ve modaya uygunların ferace altına giydikleri elbiseler o devirde (Abdiilaziz dönemi) Avrupa'da giyilmesi âdet olan ağır tuvaletlerin benzerleriydi. Beli dar, belden aşağısı kabarık, uzun, geniş, yerlere sürünen elbiseler... Etekler iki, üç sıra püsküller, danteller, apliklerle gayet yüklüdür; belde çok enli bir kuşak vardır ki lam arkada kocaman bir fiyng şekline girer, uçları aşağı sarkar. Göğüs beğır açıktır; bununla beraber bir kısım elbiseler de vardır ki ceketi, eteğinin üzerinden dizlere kadar indiği gibi göğüs kısmı örtülüdür; kollar kabartma değil, düşüktür. Kabarık kol bu tarihten on beş sene kadar sonra başlayacak: Abdülhamit devrinin ortalannda..." Bir zamanlar, örneğin 17. yüzyılda, Fransa'da tiyatro oyunlanna girecek kadar 'moda' olan Osmanlı kadın giysileri, işte bu 'hava' ve 'endam' içinde, bugünlerde yine Paris'te arzı endam ediyorlar. Ûçetek tarzında Işlemelı bır entarı (19 yüzyıl) Sadberk Hanım Müzesi'ndeki bu gıysının boynunda, sıkı saran bır gümuş gerdanlık, belınde ıse genış ve ağır bır gümüş kemer yer alıyor 17 ve daha öncekı yüzyıllarda, entariye yalnızca kemer takılırdı Oysa 18. yüzyıldan ıtıbaren kuşak da moda oldu. İlk özel müze: Sadberk Hanım 'ahbl Koç'un eşı Sadberk Hanımın 1973 yılındakı ölumünün ardından, vasıyetı uzerıne gerçekleştırılen "Sadberk Hanım Müzesi", bugun de 'Türkiye'nln ilk özel müzesi' ünvanını koruyor Bunyesinde oluşturduğu bır fonla, istanbul'un Büyükdere semtındekı Azaryan Yalısı'nı (19 yüzyıl) onararak müzeyı kuran Vehbi Koç Vakfı, Sadberkh Hanım Muzesı lcra Kurulu'nun başına da Sadberk Koç'un ortanca kızı Sevgi Gönül'u getırdı. İlk başka yalnızca Sadberk Hanım'ın şahsı koleksıyonlarından oluşan müze, birkaç yıl sonra Azaryan Yalısı'na bıtışık bır başka bınada, Hüseyin Kocabaş'ın, uzun bir bırikim sonucu oluşmuş koleksıyonunu da bunyesıne kattı. Hüseyin Kocabaş'ın 1983'tekı ölumünün ardından varıslerı tarafından satışa çıkarılan Vehbı Koç Vakfı tarafından satın alınan bu koleksıyon, M.Ö 6. bınden 19. yüzyıia kadar uzanan bır dönemi kapsayan arkeolojik yapıtları içeriyor. U V Sadberk Hanım Muzesı 'nde yer alan hamam takımları koleksıyonundan seçılmış parçalar Hamam tası, havlular, sabun, kese , ayna, tarak ve nalınlar (19. yüzyıl). 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle