Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
s AĞLIK Erdal Atabek Neden ille de tanıdık doktor? rince yardımcı olamıyorlardı. lşte psikolog Ruth Nichel (Khosrovyar) bu konuyla ilgilenmiş, Türkiyeli hastaların davranışlarının Alman doktor ve diğer uzmanlarca anlaşılmadığını görmüştü. Hasta ile doktor arasında davranış farkı olunca da ortak bir iletişim kurulamıyor, bu da hastalığın çözümü için gereken başarıyı engellıyordu. Kendisi 19791985 yılları arasında Türkiye'de bulunmuştu. 1985'ten beri yenıden Almanya'da çalışıyordu. Çok iyi Türkçe konuşan Ruth Nichel'in bizim kültürumuze özgü davranışları oldukça iyi tanıdığını gördüm, ama o bunu yeterli bulmuyor, bilmediklerini daha iyi anlamak için Türk uzmanların desteğini istiyordu. Birkaç ay önce bir hastane benden yardım istedi. Hastanede bir Türk diyabetik (şeker hastası) yatıyordu. Bu hasta, hastanede çalışan Alman personeline karşı düşmanca davranıyordu. Hastanın kan şekeri 500 mg. civarında idı, fakat hasta her tür tedaviyi reddediyor ve hastaneden taburcu olmak istiyordu. uth Nichel'Ie lzmir'de yapılan Psikiatri ve Nörolojik Bilimler Kongresi'nde tanışmıştım. Almanya'da, Düsseldorfta çalışan bir psikologdu. Oradaki Türkiyeli hastaların davranışlarını daha iyi öğrenebilmek için gelmişti. Çalıştığı "Psikolojik Danışma Merkezi"ne başvuran Türk hastaların sorunlarının çözümü konusunda çok başarılı sonuçlar alınamadığını görmüştü. Almanya'da yaşayan çok sayıdaki Türk'ün ruhsal sorunlan vardı. Bu konuda çalışan Alman ruh sağlığı uzmanları ve psikologlar hastalara yete R Kongreye bir de bıldıri sunan Ruth Nichel1 in bildirisinden ilginç bir bölüm şöyle: "Türkiye'nin günlük yasamına bakıldığı zaman şu konvensiyon göze çarpar: llişki kurmak isteyen kışiler çok ender olarak doğrudan doğruya asıl konuşulacak konuya geçıyorlar. flk önce başka konulardan söz ediyorlar. Bunlardan çok sık görüleni ilişki kuran kişi karşısındakinin nereli olduğunu sorarak onunla ortak noktalar bulmaya çalışır. Kendim TUrk hastalarımla daha iyi bir ilişki kurabilmek için özellikle ilk görüşmede bu alışkanlıklardan bilinçli olarak faydalanıyorum. Odasına gırdiğim zaman hasta bana da düşmanca baktı. Benim ilk sorum, "nerelisinlz" oldu. Sonra konuşmaya başladık ve şu ortaya çıktı: Kadın, Trabzon, Maçka'nın bir köyünden geliyordu. Onun komşu köyünü ben iyi tanıyordum, çünkü Türkiye'dekı en iyi dostlarımdan birisi ben ona ağabey derim o köydendi ve bu yüzden ben de birkaç defa bu köye gitmiştim. Hastaya bunu anlattığımda, hastanın bu bahsettiğim ağabeyimin ailesi ile tanıştığı ortaya çıktı. Böylece yakınhğa benzeyen bir ilişki kurduktan sonra hastanın davranışı değişti. Bugün bu hastaneye gelen Türk şeker hastalarının içinde, hastane personeliyle en uyumlu ve bilinçli işbirliği yapan bu kadın oldu. Hastanın bu davranışının değişmesini Türk kultüründe önemli olan ve identite (ozdeşim) geliştiren 'nerelisiniz' sorusuyla ve aramızda ortak noktalar bulmayla başlattım" Psikolog Ruth Nichel'in gerçekten bizim için de çok öğretici olan gözlemleri, sadece Almanya'dakı Türkler için değil, buradaki hastalarımız için de önemli. Karşımıza gelen hastayla yakın bir ilişki kuramadığımız zaman aramızda beliren yabancılık sadece ruhsal bozukluklar için değil, her tür hastahk için önem taşıyor. Gerek hastahğın tanısı, gerekse tedavisi için önce hastanın hekimine güvenmesi gerekiyor. Bir hastanın ille de tanıdık bir doktoru ya da güvendiği birisinin, bir tanıdığının bildiği doktoru araması, ona gitmesi benzer davranışlar değil mi? Türkiyede yaşadığımız sorunların başında bu gelmiyor mu? Hasta olan birinin gideceği hastanede ille de bir tanıdık araması boşuna mı? Burada da hasta, bir tanıdıkla ilişki kurduğu doktora giderek güvensizliği ortadan kaldırmak istiyor. Kendi sorunlarımızı bir yabancuıın gözüyle görmeye hepimizin gereksinmesi var. D İsyeç'ten Türkiye'ye diş sağlığı tockholm'de çeşltli konularda (kadın sorunu, edebıyat, gençlık sorunlan) konuşmalar yapmak üzere benı davet eden Türkiyeli Kadınlar Derneği'nın başkanı Sayın Yasanur Parlak, dış hekımı Orada dış hekımı olarak çalışmıyor, çünkü buradan aldığı diplomanın geçerlı olması için orada ek eğıtlm yapması gerekiyor. Ama Yaşanur Parlak gene de bir dış sağlığı merkezinde "koruyucu diş sağlığı bolümü"nde çalışıyor Isveç'te en büyuk önemın "koruyucu sağlık hızmetı"ne verlldığını anlattı: "Burada Mğtığı korumak an buyük amaç. Slatom bunun ilzerlna kurulmua. Sürekll eğlüm, poriyodk kontroltor hop Inaanlan sağlıklı tutabilmek için. Horke» en az altı ayda bir dfş •ağlığı merkezlne gsllyor, dlşlarine fluor fırçalamaaı yapıyoruz. Bu Işlem, dişlertn çürümaslnl önlüyor. Şeker y*m*nin zararian anlatılryor, dlatorin düzenll fırçalanmaaı üz«rind» duruhıyor. Burada diş tadavfslyte llglll latarin çoflu dalarln bakımıyta, küçük çürtimaleıin zamanında onanmıyla llglll. Diş çeMml çok nadlr. HerkM diş aağbgıyla çok llgili, •n küçük rartatsızlıkta diş tedavl m«rfcazine gellyor. Türklyedediş heklmlerlnlnçıkardığı dargl varsa okumak latlyorum, hem da buradaki uygulamaları yazabllltim." Diş hekimlerinln süreklı çıkardığı dergınin olduğunu söylüyorum. Buradaki çalışmaları, yeni yontemleri, uygulamaları yazması da çok iyi olacak Zaman darlığı nedenıyle boyle bir merkezı gezemedım Fakat sıstemin iyi kurulduğu anlaşılıyor En önemli sorun daeğıtımın, kultürün tbmehne "sağlığın korunmaaı"nı yerleştırebılmek. Bizdeki "ancak haatalandıktan sonra doktora gltmek" anlayışı, rıastalıklann lylleşmeslndekı gecıkmenın en büyük nedenı değil mi? Yapılan bütün araştırmalar, Türkiye'de dış bakımının çok kotü, yeiersız olduğunu, dış çürümesi oranının yüksek olduğunu gösterıyor Hele de hiçbir şlkâyetı olmadan, dışı birkaç kez ağrıyıp kişıyl canından bezdırmeden diş hekimine gitmek akia blle gelmlyor. Gerçekten de çok önemli bir konu.... S Savaş psikozları filmlerınden olan "ilk Vietnam'da gerıllanın AmerıR ambo'nun ilksavaşmış birıçinde kendınıKan", ka'dakı sıvil hayatın guçluklerı kaybedıp ortalığı bırbırine katmasını anlatıyordu. Viatnam'da savaşmış askerlerın Içıne duştüğü ruhsal sorunlan "AvcıTha Deer Hunter" fılmınde de, ünlü "ApokalipsKıyamet" fılmınde de. "Platoon" fılmınde de gördük Bunalımlar, ölumle Iç ıçe yaşamanın yarattığı korkular, öldurülen kadınların, çocukların ruyalarda buyuyen gözleri, bu askerlerın ıçıne düştüğu "Vıetnam sendromu"nun belırtilerıydı General Patton'ın II Dünya Savaşı sırasında hastaneye yatan bir erı "korkaklıkla, savaştan kaçmakla auçlayarak" attığı bir tokat da büyuk olay olmuş, General bütün askerlerını toplayarak özür dilemek zorunda kalmıştı. BugOn de yüzbınlerce asker Körfez'de bırbirıne karşı düşmanlıkla dolu, ellerı sllahların tetiklerinde yaşıyor Savaş çıkmasa bıle sonrasına sarkacak nıce bunalımın tohumları atılıyor Hele de modern sılahların konuşacağı yenı bir savaş yaşanırsa bu olayın sonrası, yıllar boyu yaşanacak nice hastahğın nedenı olacaktır Dileyelım kı bütün bunlar yaşanmasın rTZTJ SfiGLIK ve GÜZELLIK REHBERI PROKTOLOGIE ÇANAJANS Aylık Tıp Dcrgisi MERKEZ TEDAVİ KÜNİĞI 151 00 44 FAX: 151 41 55 HEMOROİDFİSTÜL VARİSLERİN INFAROT, IĞNE İLE TEDAVİSİ Op. Dr. Hayatl F. KOCAL Bankalarla anlaşma vardır Rumeli Cd. Ogan Ap. No. 16/2 Nlşantaşı S. Doktorlara Sabun. Antiseptik. Cilt, sac ve kadın hastalıklarında. 2. SİĞİL İlacı İL33 eczanelere verdik. Nümune ve bilgi için Tel: 91585 96 88 Fransadan İthal l.NOBACTER Valan Cad No.82/1 80340 ÇaQlayanIST Tel. 130 1717 Fax 1342262 ) ) ) ) Polıklınık Dis Kliniği Röntgen Tıbbı Tahlıl Laboratuvarı Ultrasonografı 24 SAAT AÇIKT1R Â obt^rdduate Mtdıclne'den #Türk Tıp bıhm adımlarınin özgün ylzılan • 100 sıyfi kıi)( k;ğıdı rcnlli aflet bJllılı Yıllık 12 uyııbonc 50 000TL Öğre ncıler ıçta 30 000TL DOĞA Bitkisel Urünler.Tıiçbir katkı maddesl kullanmadan hazırladuı llfll beslnlef. bitkl karısımları, şekerlı/sekersız reçeller, sağlık kokteyllerı. şjfalı çaylar. banyotemlzlik vefcozmetikurunlerl He evınızın sağlık kılerinı oluşturuyor DOĞA urunlen İle evinizde ve yaşamınızdakl doğal sağlık kılerlnl kurun Sağlıklı yaşayın DOĞA BİTKİSEL ÜBÛNif» u , DOĞA SAĞLIK KİLERLERİ DOGA SANAYİBITKI5EL UÜUNLEB v e TİC A.Ş. Çelklepe, Kale Cd No 11 j g j . ^ ^ ^ PiMan(S, M«ros Ulus &ja<Jye Knıltopıak/ Ş ŞOtle Bebek Etk* Nova Baran/ Korora Akenl/ Mobil Bayıamojlu/ YKM Şışlı/ üdıl Markel Gtelepe/ M*aıı itokft Kiarnı^/ Mego/ özçırMk Markeı Umranlye/ Ça^tas MarkM, 80650 4 LEVENT ISTANBUL Sıraselvıler/ lltr Eaanest Taksjm/ Mural Eczaneeı Karaköy/ Uluk tuam'j Yeşlkty/ Kıp Bsvoğlu/ Stoıa 73. Ktuml IL TEL 179 52 90 GO Regelta Marına ANK Bosı ÇİISS/ MMnmt ÇıNıa/ G a M la Ojul Eczantl, İZMIR Mgros Boslaritf Akdenız Eczansa ADANA. S«rv«l Gıday ESKİŞEHİR Vedko/ TRABZON Damla Eaanası/ BURSA Teaxy OENİZLİ Seyran Gıda/ KEŞAN Çırpan Eaaneui/ B ÇEKMECE Inangl Markeı/ ANTALYÂ Uçuç BAcMk/ KIBRS Hayal Eczan/tn . Tel: 141 35 89 1320120 Kuçukayaiofy» Cad No 70 D2 Sulunahmel IstanbulTel 52762 69 5122262 25