05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

M EKTUPLARDAN Osman Senemoğlu Orhan Kemal Birçok sanatçımızm yaşamöykuleri karşılaştmldığında, hemen guze çarpan ortak yanlar, ürUnterinin yasaklanması, sUrgüne yollanma ve hapis cezastna çarptınlmadır. Bu ortak yazgının dışında gene sanatçılarımızın büyük çoğunluğu, sanat anlayışlarmdan ve diinya görüşlerinden ödün vermeksizin, değişik işlerde çalışarak ekmek paralarını çıkarmak zorunda kalmışlardır. Gerçek adı Raşıt öğütçü olan Orhan Kemal'de de bu Ozelliklerin çoğunu görme olanağı var: Onun sürgün yaşamı, yazarlık uğraşına girişmesinden çok önceleri, babası avukat Abdülkadir Kemali Bey'in 1930 yılında Ahali Ftrkası'nı kurması ve bunun sonucunda başgösteren olaylarla başlar. Ailece Suriye'ye göç ettiklerinde, geleceğin Orhan Kemal'i, küçük Raşit de ortaokulun son stnıfından ayrümak zorunda kalır. 1914 yılında doğduğu Adana'ya Suriye sürgüntinden döndüğünde, işçilik, dokumacıhk, ambar memurluğu, kâtiplik vb. uğraşlarla geçimini sağlar. Orhan Kemal, büyük sıkınlılar, özellikle de geçim sıkıntısı içinde geçen yaşammı, 1950'den başlayarak yalnızca kalemiyle kazandı. Ne var ki, bu konuda gösterdiği insan tistü çaba yıpranmasına ve yazarlığmın en olgun döneminde, 1970 yılında ölmesine neden oldu. Orhan Kemal'den Kemal Sülker'&v 19.12.1947 • Kemal kardeşim; Hakikaten bizi merakta bırakmıştın. Bir ay için gittin/2> aradan bir ay daha geçti. Aklımıza türlü türlü şeyler geldi hani... Neyse, şimdi ferahladık. • Şu romanın ismini değiştir Allah aşkına... (ölü Şehir) pek sinirime dokunuyor. ölümü sevmiyorum hiç... Hiçbir şehir ölü değildir. Neyi kastettiğini tahmin ediyorum ama, olsun, (ölü Şehrin Insanları) hoş değil. Mesela üstad(3> ne demişti: (Uyandırılmış Toprak). Senin (ölü Şehir)Ie kastetmek istediğin şeyi (Uyandırılmış Toprak) tabiriyle ne güzel anlatıyor. Meselâ (Uyuklayan Şehrin Insanları) yahut bir başka isim. Senin şu romanı bir merak ediyorum ki, sorma. • XX. Asır Dergisi oraya çokça geliyor her halde. Buraya gelmedi. Bana bir tane göndermişlerdi, kayboldu. İmkânı varsa bana ondan iki veya üç adet yollasan... Çok makbule geçerdi. • Sıkıyönetim kalktı. Buna Kadir<4> için sevindim. Zavallı... Lakin bilmem, nasıl gider, orada ne yapar? Benim niyetim yok değil, fakat hemen değil. Vaziyeti kollamak lazım. Fasit daireye düşebiliriz. Karann güzel. Yedek subaydan önce tekrar hukuka kapağı atsan ve yarım işi tamamlasan... Mesele diploma meselesi. Yoksa, (kültür) ba'bında bırak. Mahzuru var mı? • Ben iyi çalışıyorum. Daha da verimli olabilirim. Yani monoton bir zaman bulsam, uzun çalışmak için içimde müthiş bir arzu var. Romanlar yoruyor. Arada hikâyeler de... Hele hikâyeler... Mevzular insanın ayaklarına dolaşıyor. (Sabahattin Ali)'nin son kitabını<5) gördün mü? Onun hikâyeleri hakkında uzun uzun şeyler yazabilirim, ama, bu bana düşmez. Onunla beni ayıran en kuvvetli taraf öyle sanıyorum insanları veriş ayrılığında. Ben insanları psikolojileriyle, yani derinlemesine vermeyi hedef tutmuşum. O, sadece anlatıyor ve bu yüzden galiba, insanları ikinci planda kalıyor, vak'a hâkim oluyor... Bir başka tarafımız da benim (sınıf) şuuruna daha dikkat edişim. Bu kitabındaki hikâyelerinden birkaçını gözlerim yaşararak okudum. Ama onları ben yazsaydım başka türlü yazardım, bu da başka bahis. • Çok şükür iyiler... Ellerinden öperler. Nuriye'nin selamları. Annenin ellerinden öperim. Kardeşine selamlar. Benim oraya gelmeme pck deimkân yok. Bu sadece (para) ba'bında. Bir de belki şu sırada bizim derneğin^ fazla işleri dolayısıyla. Her ne hâl ise... İstanbuFda veya bir başka yerde görüşürüz. Gözlerini öperim kardeşim Kemal Sülker 1919 yılında Antakya'da dogan Kemal Sülker, önce gazetecilik alanmdaki çalışmalarıyla tanınır ama bir süre sonra işçi sorunları ve sendikacılıkla da uğraşmaya başlar. tkinci Dünya Savaşı yıllarında, Ibn Gazetesi'nde çatışırken sıkıyönetim tarafından Konya'ya, ardından da Tokat'a sürülUr. Dört yıl sürer bu ceza. tstanbul'a döndükten sonra, Kemal Sülker işçi sorunlarıyla daha yoğun bir biçimde ilgilenmeye başlar. Bu alandakı çalışmalarımn ürünlerini Gece Postası Gazetesi'nde haztrladığı işçi sayfası aracılığtyla kamuoyuna ulaştmr. 1956 yılında, yeniden Tan'da, bu kez yazı işleri müdürti olarak çalışır ve bu görevini 1957 yılına dek sürdürur. 12 Şubat 1967 tarihinde Devrimci İşçi Sendikalart Konfederasyonu kurulunca, Kemal Sülker de örgütün genel sekreterlik görevini üst/endi, 1971 yılında genel sekreterlikten ayrıldı. DlSK'teki yoğun çalışmalarımn yani sıra, Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali gibi yazarlarımızla ilgili inceleme ve araştırmalarını da yazın dünyamıza kazandıran K. Sülker, özellikle Nâzım Hikmet'in yaşamına ilişkin önemli iki başvuru kaynağının (Nazım Hikmet'in Gerçek Yaşamı, Nazım Hikmet'in Sahte Dostlan) yaratıasıdır. 9 (1) Kemal Sulker, arşıvındeki bu mektubun yani sıra, ılerıde yayımlayacağımız Nâzım Hıkmet'ın, Zekerıya Sertel'ın ve Halikarnas Dalıkçısı'nın mektuplarını da bize vermiştir. Kendısine, hem mektuplar, hem de yaptığı açıklamalar ıçın teşekkur ederiz. (2) Tokat'a (3) Nâzım Kikmet. (4) A Kadır de, 19431947 yılları arasında Istanbul dışına sürülmüştür. (5) 1947'de yayımlanan Sırça Köşk. (6) O ytllarda, Orhan Kemal Verem Savaş Derneği'nde kâtıp olarak çalışmaktaydı. 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle