Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"Görtepe" "Kalçnder" "Altınkum",' Kocataş" ve "Sarayburnu' gemılerı, yıllarca Pendık Tersanesı'nde bekledıkten sonra yenı hayaöarına doğru palamar çözdüler İlk vapurların son seferleri Rahşan Kırca skıden, Rumelı tarafında Yeniköy, Anadolu tarafında Kanlıca'nın üst kısımları, sankı bılinmeyen yerlerdendi. özellikle Kavaklar'ı gören pek enderdi Halta memleketin tehlikclı bır bölgesı gıbi Beykoz ve Kadıkoy taraflarında sürgün olarak oturmaya mecbur tutulanlar vardı!' VakanUvıs Lutfi Efendi, Bogazıçi'nın ses Türkiye Denizcilik İşletmeleri'nin filo dışı bıraktığı son Şirketi Hayriye gemileri, tersanelerde yeni sahiplerini bekliyor "E sizliğinı böyle anlatmış. Ancak 29 Mart 1851 tarıhlı 445 numaralı Takvimi Vekayi Gazetesi'nde çıkan şu ilan da bu sessızlığe ses getırmış: "Boğaziçi'ne gidip gelecek kimselerin kolay ve emnıyetlı bır şckılde yolculuk etmelerı ıçın, padişahın yüksek emirleri ile, Osmanlı tersanesi vapurlanndan bir vapur tahsıs ediltniştir. Bu vapur, akşam uzeri saat sckız sularında tstanbul'dan uğrayacağı yerlere giderek gecc Islinye'de kalacak, sabahleyın saat yedı sularında Istınye'den hareket edip yıne sırasıyla geldiğı yerlere uğrayıp tstanbul'a dönecektır. tstanbul'dan Kandilli'ye gidecekler; bır efendi sadece tek uşağı ıle giderse aylık abonman ücretı olarak 250 kuruş. Boyacıköy, tstinye ve Kanlıca'ya gıdecek olursa 300 kuruş verecektır. Eğer bir usaktan fazla götürüp getirmek ısteyen olursa Kandilli'ye kadar her uşak için 120, Boyacıköy, lstınye ve Kanlıca'ya kadar her uşak ıçın 140 kuruş daha verecektır.." Boğaziçi'nde bu şekilde vapur işlemeye ba$laması ve böylece bölgede "hayat belırtisı" görülmesi, bir şırket kurulması fikrini ılham ediyor ve o günlerden günumüze uzanan sürevte, Boğaziçi'nin büyüleyıcı güzellığıne tanık oluyorduk. Ancak bu arada Boğazıçf nı çırkinleştirenlere de mani olamıyorduk... O günlerde bılınmeyen yerler olarak merak uyandıran, şimdılerde ise doyumsuz güzellığine rağmen, bozguna uğratılmış yamaçları için isyan edemeden duramadığımız Boğazi 14