Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C ımılıııri>4 f IM IU.I ııiıı nrıiKigiiıılı k (t E n İ y i F i I m" d a I ı n ı n a d a yI a r ı I 3 os< MCIOIO 1 AltlSIHASI Armağanlı 'OscarLoto' Yarışması'nın dordüncü haftasında, size "Umut ve Zafer" fılmının tanıtımını yaparken, yarışmamızın şartlarını bir kez daha hatırlatalım ıstedik 60 Oscar Ödulleri'ne aday beş film, beş yönetmen, beş erkek oyuncu, beş kadın oyuncu arasından hangilerinin kazanacağını bu dört dalda da doğru tahmın eden ve yarışma kuponlarını bıze zamariında gönderen 10 okurumuz, AFA YAYINLARI'nın "Sinema Dızısı"ni oluşturan dokuzar kitaplık armağan paketlerıne sahıp olacaklar Oscar Odüllerı 11 Nisan 1988 günü açıklanacağından, yarışmamıza katılmak için son sureyı 8 Nısan 1988 gunu olarak belırledik. 28 şubat tarihli 105. sayımızda yayımladığımız ılk kuponu ya da 3 nisan tarihli sayımızda yayımlayacağımız son kuponu dolduryp bize gönderirken, adınızı, soyadınızı ve adresiniz lutien kupon kâğıdındaki bölüme okunaklı olarak yazınız. Yarışmaya katılacak tum sinemasever okurlarımıza şimdiden başarılar dilerız! Çocuk gözüyle savaş yıllarını anlatan film: 'Umut ve Zafer' Ikinci Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında 9 yaşında bir Londralı olan yönetmen John Boorman, "anımsadığı kadarıyla" kendi semtinde yaşanan olayları aktarmış beyazperdeye. lannıla konuştum. Düşman saldırıları altın daki Londra'da çocuklarını büyütmek için büyük fedakârlıklara katlananlarla görüştüm. Çocuklar için ilginç bir dönemdi. Se vinç ile korku, gizem ile gerçek aynı anda yaşandı. Bazen dersten kurtulmak aınacıyla, hava akını olsun diye dua cderdim. Sirenler çaldığında neşe ile sığınağa kaçardım. • Filmin oyuncu kadrosunu tiyatro ağırlıklı sanatçılardan oluşturmanızın amacı neydi? • Filme belgesel bir hava vermek istiyordum. 'Star' kullansaydım, ister istemez konu, klasik bir maceraya dönüşecekti. Oyuncu kadrosunu tngiliz tiyatrosunun önde gelen sanatçılarından kurduk. BiU'in dedesi rolünU üstlenen Ian Bannen, otuz beş yıllık sahne sanatçısı. Keza Sarah Miles da 1963'ten bu yana tiyatro ile sinemayı bir arada sürdürüyor. Kadrodaki tüm sanatçılar son derece doğal bir oyun sergilediler. Beni en çok düşündüren, Bill'i oynayacak çocuğu bulmaktı: Sebaslian RiceEdwards beni hiç uzmedı. • "Hope and Glory "ye yarıbelgesel bir film diyebilir miyiz? • Çekirne hazırlanırken, 2. DUnya Savaşı'yla ilgili birçok belgesel ve haber filmi izledim. Fotoğrafları inceledim. Belleğimde kalan çeşitli sembollerle tarihsel gerçeği bir araya getirdim. Filmde siyahbeyaz bölümler de kullandım. Yakın geçmişteki bir savaşı 'masal gibi' anlatamazdım. Özellikle, mekân oluştururken gerçeğe uymaya dikkat ettim. "Umut ve Zafer'de 194O'lı yılların Londra'sı lara garıp bir zevk vermektedır Duşman uçaklarından atılan bombalar. çocuk Savaş. aılelerın duzenını bozar Ama 5 yaşındakı Sue (Geraldıne Muır) ve 9 yaşındakı Bill (Sebastıen RiceEdwards)ıçın kuralları ters yuz eden bır oyundur bu maya geçen John Boorman 1972'deki Deliverance'dan (Kurtuluş) on beş yıl sonra, kendi çocukluğunu anlattığı Hope and Glory ile ikinci kez Oscar'a aday oldu. Point Blank (Dönüşü Olmayan Nokta), Hell In The Pasific (Cehennemde tki Kişi), Leo The Last (Son Leo 1970 Cannes Film Festivali, "En lyi Yönetmen" ödülü), Zardoz (Taş Tann), Excalibur ve The Emerauld Forest (Zümrüt Ormanı) filmleriyle tanıdığımız JohnBoorman, 7. Uluslararası İstanbul Sinema Giinleri'nde gösterilecek son yapıtı Hope and Glory'nin öyküsünü şöyle anlatıyor: • Hope and Glory'deki tüm olayları yaşadınız mı? • Fllmde 2. Dünya Savaşı'nda bir semtte yaşanan olayları, anımsadığım kadarıyla işledim. Senaryoyu tarihsel kaynaklarla besledim. O günleri beraber yaşadığım arkadaş yıllık Oscar ödülleri tarihinde, ilk kez bu yıl (1987 yılı değeılendirmesinde), "En lyi Yönetmen" dalında Amerikalılar aday çıkaramadılar. Italyan Bernardo Bertolucci, Kanadalı Norman Jevvison, tsveçli Lasse Hâllstrom ve iki tngiliz, John Boorman ile Adrian Lyne'nın "Amerikan Sinema Akademisi" ödülüne ortak olmaları, milliyetçi Amerikalıları kızdırdı. özellikle yirmi yıldan bu yana Hollyvvood'da film yapan John Boorman'm Ingiltere'de çektiği festivallik film "Hope and Glory" (Umut ve Zafer) ile aday gösterilmesi, Akademi'nin, "Amerikalı yönetmen ve yapımcıların kayrıldığı" dedikodularına son vermek istediği şeklinde yorumlandı. 57 yaşındaki lngiliz yönetmen John Boorman'ın filmi, 6 dalda Oscar heykelciğine aday oldu. Boorman "En tyi Yönetmen" ve "F,n tyi özgiin Senaryo" dallarında aday seçilirken, teknik ekibinden Philippe Rousselot", En lyi Görüntü Yönetmeni", Anthony Pratt ve Joan Woolard da "En tyi Sanat Yönetmeni" dalında aday gösterildiler. "Hope and Glory," 2. Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında 9 yaşında olan John Boorman'ın, o gunlerin Londrası'nı çocuk gözüyle beyazperdeye yansıttığı başarılı bir film: Yıl 1939, anne (Sarah Miles) baba (Davld Hayman), anılarını anlatan 9 yaşındaki Bill, (Sebastian RiceF,dwards) 16 yaşındaki ablası Dawn ve beş yaşındaki Sue'dan oluşan Rohan ailesi, Londra'nın banliyösünde, Rosehill Avenue'deki bir evde yaşamaktadır. Ingiliz Başbakammn radyoda ülkenin savaşa girdiğini açıklamasından bir süre sonra Lond M ra'ya nazi bombaları yağmaya başlar. Aile zor günler geçirmektedir. Baba askere gitmiştir. Küçük Bill o gttnleri, arkadaşlarını, ailesinin yaşantısını en küçük aynntılara kadar gözlemektedir. Rohan ailesinin düzeni bozulmuştur. Ablası Dawn, Kanadalı bir askerden hamile kalınca evlendirilir. Anne, eski flörtünü unutamamıştır. Bill, küçük kardeşi Sue ile köyde oturan dedesinin yanına gönderilir. Sonbahar gelince, tekrar Londra'ya dönüp bombalar altında okula gitmeye başlar. Çocuklar için savaş, büyüklerin baskısını hafifleten, kuralları tersyüz eden 'güzel' bir oyundur. Öüşmaıı uçaklarından atılan bombalar çocuklara korku ile karışık garip bir zevk verir. Bombardımandan sonra kullanılamayacak hale gelen okulun önünde, Bill'nin söyledikleri çok ilginçtir: "Teşekkürler Adolf!" Televizyon program yapımcılığından sine • "Deliverance", "Excalibur"un vahşi atlıları, "The Emerauld Forest "tan sonra sevecen, yumuşak bir otobiyografı çektiniz. Film tüm eleştirmenlerden ve sinemaseverlerden olumlu not atdt. Boorman sinemasmda yeni bir süreç mi başlıyor? • Konudan çok, sincmanın görsel boyutunda ileri gitmeyi deniyorum. Son yapıtımda ilk kez komedi ile dramı bir arada vermeye çalışmam, sınemaseverleri etkiledi. Sanırım benden yenilik yapmam isteniyor. Aslında sinema anlayışımda bir değişiklik yok. Hope and Glory'de konu daha yumuşak, o kadar. Benim gibi, savaşı çocukluk anısı olarak bellekierinde yaşatan orta yaşlı seyirci grubu, fllme büyük ilgi gösterdi. Gençler de trajediyi kâh gülerek kâh düşünerek izlediler. Bir tngiliz filminin Amerika'da tutulmasına sevindim. • Neden Hollyv/ood'da çalışıyorsunuz? • Amerika'nın olanaklarını ülkemde bulamadığım için Hollywood'da çalışıyorum. Büyük bütçeierle çektiğiniz filmler yaratıcılığınızı ortaya çıkartıyor. Yapıtlanmız diğer ülkelere rahatça pazarlanıyor. tngiltere'deki film piyasasını da tanıdığım için, bazı konuları ülkemde çekmeyi deniyorum. Hope and Glory'yi çekerken Londra'daki havayı Hollyvvood'da kuramazdım. Bazı teknik aksaklıklara karşın çok başarılı olduk. n Film için eleştirmenler ne dediler? h, savaş ne güzel!.. İngiltere'de sosyal sınıflar arasındaki duvarları yıkan, afacan ögrencileresürpriztatillersunan savaş, usta Boorman'ın anlatımıylaeğlenceye dönüşmüş. Çocuk psikolojisi çok iyi incelenerek çekilen film Oscar adaylığına yakışmayacak kadar başarılı bır yapıt." Tullio Kezich (Panorama) Armerika'daşöhreteulaşan sinemadâhilerinden John Boorman, Ingiltere'yedönerek yıllarca unutulmayacak bir film yapmış " Fabio Santlnl (Ciak Si Gira) on dönemde pek moda olan çocukluk heyecanlarının işlendiği Amarcord' tipi bir film de Boorman'dan 'Hope and Glory', görsel açıdan son derece zengin bir çalışma." (Ciao2001) "A Derleyen: Cumhur Canbazoğlu