22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Karadeniz sahillerine 65 kilometre uzaklıktaki şirin Kuzeybatı Anadolu kasabası Safranbolu'ya yolunuz düştüğünde, Nezihe Aycan'ın 350 yıllık evini mutlaka ziyaret edin. Nezihe Hanım size çeyiz sandığını açacaktır. Blnnur Ezer Nezihe Hanım'ın çeyizi Safranbolu'nun en eski evinde vlm Safranbolu'nun en eski evldlr, elli senedir ben bakıyorum bu 350 senelik hazineye" diyordu Nezihe Aycan, antika çeyiz sandığından çıkarttığı ninesinin işli bindallısını göstcrirken. Osmanlı dönemi inşası olup 17. yüzyıldan kalma taş ve ahşap karışımı bu evin bir odası, hayrct verici gizli bölümlerden oluşuyordu. Nezihe Hanım, duvarın içine ustaca inşa edilmiş kurnayı ve yüklükleri göstermek için el oyması kapaklan açıyordu. Senelerdir saklamış olduğu işlemeli hamam havlulan, altın işlemeli örtüleri, ham ipek çarşafları gösterirken servetinin farkına o an varmışçasına heyecanlanıp çeyiz güsteren Osmanlı gelinleri gibi birini çıkarıp öbürünü giyiyordu. Nezihe Hanım, "Evin dışındaki degirmeni de restore ettirecegim, buraya çok gelen glden turisl oluyor" dedı bızı uğurlarken. El sallamak için geriye baktıgımızda canlı sandığımız içi doldurulmuş büyük akbaba, balkonun demirlerinden bize bakıyordu. Safranbolu, tarihi adıyla "Flaviopolis" sokakları, yüzyılların gizemli havasını bftgün de yansıtmaktaydı. Bir kısmı restore edilmiş, cumbalı, tahta kepenkli, kabartma eski yazılarla bezenmiş duvarlı, renkli camlı, çoğu ıkı üç katlı evlerin dantel perdeleri arasından meraklı gözler dar sokaklardan geçen turistlere bakıyordu. tnsanın içinde bu evlerin içinde bir an olsun yaşamak isteği doğuyordu. Dirseğinı yeşile boyanmış pencere pervazına dayayan yaşlı kadın, gülümsüyor ve fotoğrafını çekmeye çalışan arkadaşımızı fark edince eli hemen beyaz yemenisine uzanıyordu. "Kız bak, adam kendlnln resminl de çekiyo!" diye kıkırdayıp yanındaki kız kardeşini diısekleyen sarı saçh küçük kız daracık, egimli sokaklarda peşimizden koşturuyordu. 1937'lerde Karabük'te kurulan demir ve çelik sanayii, bölgede nüfus artışına neden olmuş ve dolayısıyla 9 km. ötesindeki Safranbolu'nun eski mimarisinin yanı sıra, günümüzıln beton binalarının yapımına yol açmıştı. Zaman zaman karşımıza çıkan bu çağdaş çirkinlikleri göz ardı edip 80'lik Mehmet Pulcu'yu aramaya çıkıyoruz. Kendisini bulup bizi Osmanlı döneminden kalma kervansarayın kapılarını açmasını rica ediyoruz. "Bu agır kapıların anahtan bundan 60 sene önce bana tnüm cdildi. Buranın bekçlti fiil E Nezihe Aycan'ın 350 yıllık Safranbolu evinın yan cephesı ve bahçesı o günden beri benlm" diyor Mehmet Dede, yüzyılhk kervansarayın kapısının anahtarını şıngırdatarak çevirirken. Bir zamanlar mallarla ve tüccarlarla dolup taşan Cinli Saray'ın içini şimdi derin bir ses, sizlik kaplamış ve harap görüntüsu garip bir şekilde adıyla uyumlu olduğundan bizi ürkütmüştü. Mehmet Dede övünerek elinde tuttuğu eşi görülmemiş ve Makıne. Kimya'nın bile benzerini yapamadığı 3 parçalı koca anahtan ve kilidini resimleyebılmemiz ıçın bir o yana bir bu yana çevıre çevire poz veriyordu. Mehmet Dede'ye teşekkür edip kasabanın şimdiki çarşısına irpyor ve dükkân sahiplerıne "safran" bulup bulamayacagımızı soruyoruz. Safranın halen bir köyde yapıldığını ve çok pahalı olduğunu söylüyor bize bir baharatçı, ama az ilcrısindeki bir pastanede turistlerin küçük paketler halinde bu nadide bahardan aldığını görüyoruz. "Dikkat et oglum, aman dokülmesin!" diyor pastane sahıbı kesekâğıtlan dolduran çırağına. Havanın berrak ve güneşli oluşundan kendimizi şanslı sayarak Safranbolu'yu çevreleyen dik yamaçlara tırmanıyoruz. Karadeniz sahillennden 65 km. ıçeride yerlesik olan Safranbolu, Pers ve Yunan dönemlerine tanık olmuş ve hatta Roma ve Bizans dönemlerinı de görmüş, geçirmiştir. Safranbolu'nun kültürel mirası ulusal ve uluslararası çevrelerde yakın bir zamanda çok tartışılır olmuş ve özellikle tarihi eserleri koruma çalışmaları başladıktan sonra, Safranbolu, dünya kamuoyunun ilgisini çekmıştır. Osmanlı döneminde Safranbolu'nun sanatkârların yerel nüfusa mal imal ettiği ışlek bir "pazar" olduğu, tarih uzmanlarınca söylenmektedir. Kasabanın kültürel ve ekonomik yapısından mimari çok etkilenmiş, adeta evler Safranbolu'nun karakteristik bir özelliği olmuş ve hatta Cumhurıyet kurulduktan sonra da bu özellığinı korumuştur Dileğimiz, koruma ve restorasyon çalışmalarının hem Safranbolu'da hem de Ulkemizin diğer tarihi yörelerinde, aynı başarı ile devamıdır. D Nezihe Aycan'ın evındekı tanhı odalardan bırı Odayı çepeçevre saran sedirler bembeyaz örtulerıyle ınsana ferahlık verıyor "Cınli Saray"ın bekçısı Mehmet Pulcu, kilit ve anantarı gösterıyor Neahe Hanım çeyızındekj gıysı ve kumaşları göstermeyı pek sevıyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle