Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Seçkinler neyi seçer? Markalar efsanesinin yarattığı sorunlar Bugünün "endüstrimodası" marka fetişizminin tamtam seslerini 'alt tabakalara doğru' yayarken "seçkinler" de yeni marka ve yaratımların peşine düşmekte. ingiltere vellahtı Prens Charles ve eşi Pranses Dlana: Seçkinler de lastlk çlzme glyer; ama tabli ki Diana'nın ayaklarındakl Welllngton marka. Bir statü: Eşyada mutlak farklılık Giorgio Faccioli'nin 17. yiızyıldan kalma evinde, her şey kendi arasında, gayet hoş bir uyum ve mükemmeliyet içinde: Mobilyalar dan tablo ve biblolara, her detayd 'geleneksel' bir öğe hissediliyor. Bir "marka" çılgınlığının çok ötesinde, belli bir \kültür oirikiminden süzülen uyum söz konusu. Ancak bu bütünün içinde, öne çıkan bazı "markalı" eşyalar da yok değil! Ama markadan markaya da fark vai tabii... Faccioli'nin 'ılgılendığı' markalar, "ortalama" kentliler arasında hızla yayılan belirli markalar değil; bu Urünler, tek oluşları ve mutlak farklılıklanyla dikkat çekiyor. Bir Timberland ayakkabı, bir Burberry's yağmurluğu, bir, çift Wellington çizme, bir Cartier çakmak, bir Rolex saat, çağımızın modern "kült eşya'Marını oluşturuyorlar. Ingilizlerin deyişiyle, bu "cult object'Mer, moda dünyasında ve sosyal yaşamda, birer statü simgesi. Tarih boyunca yeşitli süs eşyalarının sosyal sınıfların isteklerine göre biçimlendiği düşünülürse "kült eşya", sıradan üretimin dışında, mutlak farklılıkları olan 'tek' ürün özellikleriyle dikkati çekiyor. j Slgarayla haşır neşir olanlar, blrçok pahalı çakmak markası 8ayabilirler; ancak "Zlppo' adı, "çakmakta snoblzm "in simgesl. oda dünyasında doğum, ölüm ve yeniden eskiye donüş gibi "süreçler" daima olağanüstü bir hızla yaşamrken, 30 yıllık " R İ U Saddler" ürünleri ile seçkin çcvrelerin beğenilerine seslenen Giorgio Faccloli, Italya'da Bologna kenti sırtlarında, 17. yüzyıldan kalma villasının çalışma odasında, karmaşık düşünceleri kafasından kovup yeni tasarımlar ılretmeye devam ediyor... Faccioli, 20. yüzyılı, seçkin entelektüellerin biçimlendirip ondan sonra da peşinden koştukları "efsaneler"in en hızlı biçimde değişime uğradığı bir çağ olarak nitelendiriyor. "Bu öyle bir çağ ki" dıyor, "Ortadan kalkan mitlerin yerini alan diğerleri, anında bellriyor..." "Moda"da miıler nasıl ortaya çıkıyor, nasıl yok oluyor? Kriz dönemlcrine gebe bir dünyada, acaba modahangi kultürel gelişme modellerine daha 'yakın' olacak? Kalabalık bir alıcı kitlesi bııhman maltara 30 yıldır imzasını atan Giorgio Faccioli, yaratıcılığın, seçkin aydınların 'mani' ve 'mlt'leriyle beslenirken, modanın, sanatın gizem dolu bir halkası olma yolunda, giderek daha kararlı adınılar atacağını belirtiyor. Ve Giorgio Faccioli sonuçta, "kişlsel zevklerin 'genel'i eikiledigini" savuınıyor. Giorgio Faccioli de "Rit/"den giyindiğini; ama Timberhtnd ya da Clarks gibi markulan kullanmaya yanaşnıadığını söylüyor. M Seçkinler ve kitlenin seçimleri Amerıkan kamuoyunun pek meraklı oldu. ğu sosyolojik çözümlemeler, modern "külj eşya"nın kullanımında, seçkinci anlayısınj belirli bir "snop" bakış açısının, "çizgi dışı1 olma" özeninin, bu eşyaların kullanımında belirleyici öge olduğunu yansıtıyor. Ancak, "kitle" olmadan seçkinler de olamayacağına göre, snop mantığı, eşya seçiminde kendini sürekli olarak yenilemek zorunda. Çünkü bugünün "enduslrimodası", cicili bicili amblemlerini, markalarını kitlelerin tüketimine açma durumunda. Dolayısıyla "marka fetişizmi"nin tamtam sesleri 'alt tabakalara doğru' yayılırken seçkinlerin giyim ku$am ve yaşam tarzı da kalabalıklaşan bir kitleyi etkiliyor. "Snopluk" kitlesel bir boyut kazanır ve adeta seçkinlerin elinden kalabalığa geçen "eşya", kabuk değiştirip kitlenin günlük yaşamının mütevazı boyutlarına alışmaya çalışırken, seçkinler de yeni eşyalarda, yeni marka ve yaratımların peşine düşüyorlar. Bu konuda, Giorgio Faccioli, "secim" olayının Uzerinden durmanın en saftlıklı yol olacağını söylüyor. Seçim, alınacak nesnenin niteliğiyle, alıcının düşüncesindeki 'stil'in karsılıklı ilişkisi sonucu beliren bir olgu... "Sportlf bir kişi Jçin," diyor G. Faccioli, "Lacosle gomkkler rahat blrer giyıddir. Ama tlmsaJu bir ayı ya da kaplumbağaAM «yırmastDi bilmeyen birinin. L.ıcoste m r k ı tisort giyme hakkı ulmaın:ılı .." D tasarımcısı Oiorgio Faccloll, "Clarks" ayakkabılannın alçıdan bir heykellyle. Yarattıklarryla kendl seçimleri arasında bellr» bir uyum var.