Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
bürolarının her gün önlerine getirdiği bir yığın "sorun çözücü teklifler"in en doğru olanını seçmek için çaba sarf ediyor. Istanbul'u da ilgilcndiren ve yetkililerimize örnek olabilecek bu ilginç tekliflerden bazıları, dünyanın bazı büyük kentlerinde uygulamaya konmuş. Fransızlar bunlardan kendi bünyelerine uygun olanı bulmaya çalışırken, lstanbul'un gerçeklerine ters düşen ya da uyanlann da bulunduğu bu önJemleri gözden geçirmek üzere, gclin sizlerle birlikte "trafikte sorunlu" kentler üzerinde, kuşbakışı bir geziye çıkalım. olduğu gibi, park etmeyi sınırlayint" Bu teklif de, araçları çoğaltmak ve yeni yollar açmak isteyen tstanbul Belediye yetkililerinin pek hoşuna gitmiyor. Kent merkezinde çok az yeni yol açılabilirkcn, park yerleri çoğaltıbyor. Kent içinde sürat yollan Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı Pompıdou, "Parii'l otumobile adapte etmek" istiyo.du. Paris'te hâlâ yeraltı yollan, köprüler, Phris'in göbeğınde sürat yollarını arttırmak gibi projeler üzerinde çahşanlar var. Hatta mimar Serge Mehil, Seine nehrine batırılmış dubalar üzerine bir oto yol daha öneriyor. Ancak Fransız uzmanlar, "Bunlar yeni teklifier degil. 1965 düzenlemeslnde, uydu kentlerden Paris'in göbegine kadar girecek dev döner yollar öngörülmuştü. Bunlar kentin yüzünü çirkinleştireceği gibi, yaşamın da cehennemi bir hal almasına yoi açar. Bu nedenle bu projelerden 1970'te vazgeçildi. Paris ve çevresinde 3.5 mllyon otomobil var bunlann her biri 20 metre kare yer kaplıyor. OtomobUlerin hepsini Paris'e tokabilmek için, Paris'in yuzde 90'ını yıkıp dumdUz etmek gerek. Elupres yollar ve 'uydukent' projelerinden sonra bu gerçeği kabul etmek gerek. Ne kadar yol açdırsa araba sayısı da o kadar artıyor. Bu bir, 'BetonTıkanıklık' kısır dongusu. Paris gibi bir larihi kenti, yeni bir Los Angeles haline getiremeyiz" dıye kestırıp atıyor. Singapur: Kente paralı glrlş Singapur'un iş merkezinde trafık, 'kente paralı giriş kapdan' yöntemiyle düzenleniyor. Kente zonınlu giris noktalan saptanmış; otoların ön camlaıına yapıştırılan gUnlük veya aylık giriş kuponları denetleniyor. Hong Kong'da ise daha 'cakalı' bir yöntemle elektronik plakalı otomobillerı, kaldınm kenanna yerleştirilen aygıtlar denetliyor. Otolann geçişlerinde, plakaJannı denetleyen bu aygıtlar, ay sonunda siirücü kente kaç giriş yaptıysa hesaplayıp, faturasını çıkartıyor. Hong Kong'da yetkıliler, daha sonra bu sistemden cayıp, otolardan otomobil fiyatlarına yakın vergi almaya başlamış. Böylece 2 yılda kent içine girip park eden araç sayısı yüzde 20 azalmı$. Fransızlar bu öneri için, "Fransa sana Los Angeles kentini sarmalayan otoyol agindan bir kesit: Istanbul'da bu tur yolların bedeli, kentin yarısının yıkımı. 'okullar olmasa MİUi Egitim'l ne güzel idare ederdim' diyen eskl bir bakana yakışır bir i$ olur. Bunu şlmdilik hiç düşünmüyoruz" diyor. Tokyo'da uygulanan bir politika da "Parkın yoksa, oton da yok!" sistemi... Japon başkentinde, ancak özel bir parkı olan ya da kiralayanın otomobil kullanma hakkı var. Paris'te her iki aileden birinin arabası var ve Fransızlar bu çözümü pek sevimli bulmuyorlar. Istanbul'da ise, htnalann altına park yeri yapılması yönetmelikle şart koşulmasına karşın, park yeri olan inşaat bulmak çok zor. Üstelik, Başkan Dalan bile, "Araba sayısı Batı'ya oranla bizde çok düşük. O sayılara ulaşmak refah getirir" derken bunu uygulamak çok güç. herhalde Istanbul'da da bunun uygulanışı gerçekten amacından çok uzaklasmış bir sistem getirecektir. Kent, "hücrelere" bölünmüş değil, aksine 500 metre uzaktaki bir noktaya ulaşmak için kilometrelerce yol katetmek gibi komik durumlara düşülüyor ve trafik daha da kilitleniyor: Sirkeci'den Unkapanı'na gitmek için, Karaköy'den Haliç'i ve iki köprüyü dolaşmak gibi... Yine Paris'te, sürücülerin çoğu, boş bulduklan özel otobüs yollanna dalarak hızlı seyahat ettikleri için, yetkililerin aklına, tercihli otobüs yollannı kaldırmak fikri gelmiş. Oysa Paris Otobüs tşletmesi Başkanı, "Otobüslerimiz, yolcunun yuzde 25'inl taşımasına karsın yollann yüzde 4'ttnu kaplıyor, ama bir IdsUlkptomobil 50 kisiyi tasıyan otobttıten daha çok yer kaplıyor" diyor. Istanbul'da yolcunun yüzde 35'ini taşıyan ve trafık yüzünden saatte ancak ortalama 14 kilometre hız yapabilen otobüslerin elinden bu yolları almak, bizim yetkililerimizin de katıldığı gibi felç yaratmaktan başka bir işe yaramaz. Paris'te, her Uç kişiden biri, arabasını park edecek yer anyor. tstanbul'da ise, park aramayan yok gibi. tstanbul'da büyük bir park seferberliğine girişildiği sıralarda, Fransa'daki uzmanlar kendi yetkililerini şöyle üyanyor: "Yollan yeteıi kadar çogaltmadu park yerlerlni arttırarak daha çok otomobili trafiğe çekmls olursunuz. Bu da felâket demektlr. Traflk için, tant aksine, Londra'da Londra'nın yeni umıdı. 1988 yazınJan itıbaren Tha.nes nehnnde ışleyecek katamaran 'ıpi tekneler, kenne duzenlı bir toplu taşımacılık ağı daha yaratacak \. İtalya'da "hücre" sistemi sayfada. bıtmez tükenmez bir Istanbul manzarasr Trafık. trkanıklıe, Paris trafiflinın "candamarı" kumanda odası Kentın belli başlı .ajjını ızleyen kameraların önünde, harlta uzennde 'tıkanıklık' koyonu. Parıs polısı "duruma hâkım", ama yıne de çuzum yok! yilnde otomobil sektörünün payı büyük, banliyölerde oturan Parisliler bunu kabul etmez" diyorlar. lstanbulluların, kendilerine gerçek anlamda bir toplu taşımacılık sistemi kurutmadan böyle bir kısıtlama getirilmesini tıpkı Parisliler gibi, "paralılar için bir ayırım" olarak algılayacaklannı tahmin edebilmek zor değil... Fransa'daki yaynın kanıya göre, geliri ne olursa olsun, sürücüleri tek yön uygulaması ile dolaşmaya zorlamak, özel arabayı bırakıp toplu taşıma araçlarına binmeye zorlar. ttalya'da Bologna, tsveç'te Götebourg gibi kentler, bu sistemle çeşitli "hücrelere" bölünmüş. Bu hücreler içinde, rahatlıkla araba kullanılabiliyor; ama bir diğerınc geçmek için, tüm kenti dolaşmak gerek. Yalnız otobüsler "hücreler" arasında doğru geçiş yapabiliyor. Parisliler buna yanaşmıyor; Am? daha metrosu dahi yapılamamış bir İstanbul'un Belediye Ba>kanı, "Fransa'nın 20 yıl önce vazgeçtiği" projeye bakmadan, "BeşiktaşSamatya kentiçi sürat yolunu açmaya hazırlanıyor, hem de Fransa'da denenmiş uydukentlerden Paris'in göbeğıne giren oto yolların 10 yıl içinde nasıl tıkandığına bakmadan... "Trafikte sorunlu" bellibaşlı dünya metropoüeri üzerinde yaptığunız bu kuşbakışı gezinin hem bizlerin gunlük "trafik muhabbetleri" mize hem de yetkililerin trafiğe ve İstanbul'un trafik sorunlarına bakışlarına bir fayda sağlıyabileceği umudunu besliyoruz. "Rahat trafikli" günler dileğiyle... D Atlna: Tekçift plaka Atina'da hava kirliliği had safhaya çıktıgında, yetkıliler bir gün tek, bir gün çift plakalı araçların trafiğe çıkmasına izin veriyor. Paris'te bunun, sürücüleri gruplaşmaya veya toplu taşımacılık araçlarını yeğlemeye iteceği düşünülüyor. Ama bazı uzmanlar, bu çözümün acil durumlar için olduğunu ve hilesinin de bulunduğunu ileri surerek, "En iyfsi bu hallere düsmemek" diyor. İETT otobüsleri dışında, metrosuz bir İstanbul'un Belediyc Başkanı Dalan ise, "Bu konu, Rakamlarta İstanbul trafiği 1 9 8 0 yılı kayıtlarına göre, Turkıye nüfusunun yüzde 11'i (55 milyon) Istanbul'da yaşıyor. Türkıye'dekı motorlu taşıtların yuzde 24.6'sı, otomobillenn ise yüzde 35'i Istanbul'da... Turkıye ortalamasında, bin kışıye 29 araç duşerken, Istanbul'da bu sayı 673'e yukselıyor Oenel olarak taşıt rakamları doğıl de, yalnızca otomobil sayısı göz onüne alındığında, Türkiye çapında bın kışıye 158 otomobil duşerken, bu rakam Istanbul'da 50'ye ulaşmakta. Istanbul'da trafiğe kayıtlı motorlu araç sayısı, 1950'de 8 bin, 1960'ta 37 bın, 1970'te 108 bın, 1980de 319 bın. Bugun ise bu rakam, 350 bıne ulaşmış durumda • bu hız çok düşük.. Trafiğe kayıtlı araçlar içinde Istanbul'dakı ozel otomobillerln oranı yuzde 70'e ulaşırken, bunlann günlük taşımadakı toplam payı, yalnızca yüzde 21 Oysa Istanbul'dakı toplam taşıt sayısının yüzde 5'inı oluşturan dolmuş, taksi ve mınıbuslerın yolcu taşımadakı payları yüzde 33'e ulaşıyor. İETT otobuslerıyle halk otobüsleri Istanbul'dakı araç sayısının yuzde 1'ını oluşturmalanna rağmen, yolcu taşıma oranında, yüzde 30'luk bir paya sahipler. Istanbul trafiğindeki taşıtların yüzde 70'ını oto mobıller oluşluruyor Kent ıçı ulaşımınm yüzde 54'unün özel otomobil, dolmuş, taksı ve minibüs gibi küçük taşıtlarla yapıldığı istanbul1 da, taşıt trafığinin hızı, çok şeritli merkez dışı yollaMa biraz daha yüksek, merkezlerde ise 13