Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S Ö Y L E Ş İ Ece Ayhan Fahîr Aksoy ile daldan dala ... Ve yunuslar ve ayıbalığı CE AYHAN Osmanlı tarihte kapanırken, Avrupa'da yaptırılmış bembeyaz bır gemı, Dolmabahçe Sarayı'nın önlerine getirilmiştir; daha adsız. Serin iktidar balkonundan Sultan öküz Resat (ve altın'ı), vaktiyle (Cemal Süreya'nın kullanışlarıyla bizim ressam Saba Melikesi Emel ve suluboya da öyledir) kaymaklar gibi bembeyaz annesinı anımsar ve güzleri doluyor ve "Adı Giilcemal olsun!" diyor. Benim babam 193233 ytlları arası, Datça'dan Küre'ye Mal Müdürü olarak atanmıştır. lnebolu'dan Istanbul'a gelirken, annemın söylediğine göre, ben Gülcernal'in koltuklanna uyurken bıraz işemişim galiba. Fahir Aksoy Ne rastlantı! Benim babam da o yıllarda lnebolu'da kaymakamdı! Ben Istanbul'da öğrencıyım. 193233 yıllarında iki kez iiç bacalı Gulcemal vapuruyla Inebolu'ya gitmiştim. tç dekora«yon olağanüstuydü. Düdüğünün sesi hâlâ kulağımdadır. Ece Ayhan Sizi, aşagı yukarı otuz yıla yakın bir zamandır, bir kaptan gibi ve olarak parlak duğmeli lacivert bir ceketle goruruın hep. Fahlr Aksoy Çocu'duğumda, büyüyünce kaptan olmak istemışimdir hep. Bu ısteğimin giysilerime yansımış olabileceğini bilemem. lnsanın yaşamında kimi şeyleri açık E lamak olanaksızdır. Ece Ayhan Şu 'Bogaziçt' için ne düşünürsün? Yani "sıgır geçidi?" 1973'te Boğaziçi köprusunün açıhşında Amerikalardan gelmiş bir kadın da kiraladığı bir 'boğa'yı ve yine kiraladığı bir kamyonun üzerinde üç kez Boğaziçi köprüsünden geçirmişti! Kendi de şoförün yanında! Fahir Aksey Mitolojide Zeus'un kıskanç karısı Hera'nın arkasına taktığı at sineğinden kurtulabilmek için lo'nun inek biçiminde Avrupa'dan Asya'ya yüzerek geçmesine bir gönderme mi bu acaba? Şimdı Boğaziçi'nin birçok yeri çöplük. Yakın tarihte Boğaziçi lstanbul'un şahdamarıydı. Yunuslar bile oyun olsun diye vapurlarla yarışırlardı. Ece Ayhan Peki deniz, denizler için ne dersin? Hani ben onlar için Yort Savul şiirini yazmıştım? Fahlr Aksoy Haritadaki deniz için iyi şeyler duşunürdüm. Ta ki Armutlu'da Behıce Boran ve Nevzat Hatko'yla balık avına gıttiğimizde bir mağarada karşımıza ayıbalığı çıkana dek. Ece Ayhan Orhan Veli? Fahlr Aksoy Yüzlerce anım var. tşte birı: 'Yaprak' yeni çıkmaya başlamıştı. Orhan Veli, Kürdün Meyhanesi'nin karışsındakı Büyük Postane'de bır posta kutusu tutmuştu, derginın bütün mektupları, yazıları, paraları oraya gelırdı. Hiç unutmam: Orhan'la be nim ktrk paraya kurşun sıktığımız günlerden bırındeyız. Kürdun Meyhanesi'nde, sirkeden biraz daha iyice olan şarabımızı içiyor ve arada bir posta kutusuna para gelip gelmediğine bakıyorduk. Boyuna gidıp bakıyorduk. Ece Ayhan Sait Faik? Fahir Aksoy Nedense, Sait Faık'i en son Mösyö Lambo'nun Meyhanesi'nde Peyami Sefa ıle "Bilim mi öndedır yoksa sanat m ı ? " konusundakı kapışmaları olayıyla anımsıyorum. Sanattan yana olan Sait Faik kükreyen bir aslan gibiydi... Ece Ayhan Ikimizin arasuıda 1961de geçen Goynuk hikfiyesinin gerçeği ile Orhan Kemal'in Mufettişler Müfetlişi' romanı arasındaki ilişkiler nedir? Fahlr Aksoy Senın (Bolu'nun bir ilçesı, ormanlık) Göynuk kaymakamı olduğun bir sıra ziyaretine geldiğımde, meğer sen kendi kafandan izin alıp Istanbul'a gitmişsin. O günlerde ilçeyi teftiş için müfettiş geleceğı söylentilerı çıktığından beni o müfettiş sanmışlar. Bir yandan benden gızli olarak dönmen için sana Istanbul'a tel çekmişler, bir yandan da bana senın köylerde dolaştığını söylüyorlardı. Kasabada herkes bana saygıyla selam veriyordu. Yargıçlar, orman mühendisleri, jandarma komutanı, Ziraat Bankası nıudurü, vs. hep beni ziyarete gelmişlerdi. Hükümet konağı, sokaklar şakır şakır yıkanıyordu. Geceleri de beledıye (sen aynı zamanda Belediye Başkanı idın) cumhuriyet bayramlarında olduğu gibi, ışıklarla donatılmıştı falan... Bu konu Istanbul'dakı sanatçı dostlara da anlatılınca 'hoş bir öyku' uyduruldu, abartıldı, gülüşuldu. Hatta Orhan Kemal bana, Anadolu'yu müfettiş adı altında dolaşarı ve var olmayan gazetelere reklam toplayan kişılerden söz etmiştı. Ece Ayhan M r . Hdydların yanında, bence sen laşdelen suyuyla yıkanmış kalırsın. 1 Ressam Fahir Aksoy