Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAFTADAN HAFTAYA Mehmed Kemal Seçimler hiç değişmedi Genel seçımlerın bınndeydı Bır partı başkanı ıle gezıye çıkmıştım Yolumuz Tekırdağ'a duştu Kapalı bir salonda partı başkanı konuşuyor Durmadan söyluyor, her derde deva buluyordu Tekırdağ ve çevresı ayçıçeğı bölgesıdır Ayçıçeğıne kımı gundöndü der, kımı de sadece çıçek Koyluler ayçıçeğı taban fıyatını az buluyorlar, partı başkanına yakınıyorlar Hemen yanıtı hazır ' Iktidarda değlllz, hele bir iktldara geçellm, ayçfçeği taban fiyatlarını Istedlğinlz düzeye getireceğiz." Uretıcıler memnun, 'yaşa varol' dıye alkışlıyorlar Konuşma bıttı Gazetecılere bır haber Yol uzerındekı çıçekyağı fabrıkasında yemek var Başkan orada yıyecek, gazetecılerı fabrıkaya beklıyorlar Bu ne perhız, bu ne lahana turşusu1 Partı başkanı bıraz önce çıçek fiyatlarını arttıracağım dıye söz verdı Şımdı çıçeklerı uretıcıden ucuza alan fabrıkacının salonunda yemek yıyor Gıtmedım Foto muhabırı arkadaşla alandakı cızbız koftecısınde yedık Nıye gıtmedığımı soranlara da, Oemln çlçek taban fiyatlarını arttıracağım söyledi, şimdl fabrlkacının sofrasında yemek ylyor,' dedım Gazeteye de haberı öyle yazdım Başlık da şoyle çıktı ".... Partl başkanı konuşurken çlçek fiyatlarını arttıracağım söyledi. Ardından yemeğı, çiçeklerl ucuza kapatan fabrlkacının sofrasında yedı." Haber yayımlandığında partı başkanı gezı boyunca bana yuz vermedı Halk çabuk mu unutur acaba? O bölgede, seçimler sonucu, ıkı partı de eşıt mılletvekılt çıkardı Demek çıçek parasından yakınma boşuna Genel seçımlerın bırınde ıdı Iktıdar partısı başkanı ıle f<ars'a gıtmıştık Buraya ılk kez bır başbakan gelıyordu Kent ıçın çok önemlıydı Akşamustu toprak bır pıste uçakla ındık Arabalarla beledıyeye gıdıyoruz Iktıdar partısı başkanı kendını karşılayan kalabalıktan memnun, selam vere vere gıdıyor öyle ya, butun kent ve çevresı neredeyse buraya doluşmuş Halk yaşa varol dıye bağırıyor, başkan durmadan elıyle selam verıyor Beledıyeye yaklaşıyoruz Herkesın yakasında bır rozet var Ama, karanhktan ne rozetı olduğunu gorduğumuz yok Bırı başkana doğru yanaştı Başkan bır baktı kı, herkesın goğsunde karşıt partının rozetı var Başbakanı karşıhyorlar ama, rozetı ötekı partıden takıyorlar Çunku Kars'ta uzun yıllar seçımı hep muhalefet partısı kazanmıştı Bunu yenmek uzere oraya değın gelen başbakanı buyuk bir kalabalık karşılıyor Fakat onlar rozetı takmakla, sevgılerını sunuyorlar, oylannı vermeyeceklerını belırtıyorlardı Bu manzarayı gören başbakan bır çocuk gıbı kustu, suratını astı Beledıyeye vardığımızda balkonda konuşması ıçın yer ayrılmıştı Orada bır gorundu, sonra kayboldu Bakanlar konuşmacı oldu Bırı konuşup ınıyor, ötekı çıkıyordu Oysa kent halkının ısteğı, başbakanın konuşması ıdı Geçmış gun, genel ıstek ustune bır ıkı soz söyledi ama, tadı yok Havanın kararmasını bahane ederek balkondan ayrıldı O yıllarda, Seçım Yasası'na göre havı karardıktan sonra konuşma yasaktı Başka ıllerde bu yasağa uymayan başbakan Kars'ta uymuştu Gene bır olay Orduevınde verılen yemeğın sonuna doğru kızgınlığı geçen başbakan bır konuşma yaptı SovyetTurk sınırında ıdık Sovyetler'le aramız şekerrenktı Bırden coşan başbakan aşağı yukarı şöyle konuştu "TurkSovyet sınırında bulunuyoruz. Burada Sovyet komşumuza seslenlyorum. Bu sımr her iki ulke halkı Için de bir dostluk ve barış sınırı olsun. Biz boyle duşunuyor, böyle dlliyoruz. Yakın komşumuzun da böyle duşundüğünden ve böyle diledlğinden kuşku duymuyorum." Daha bırkaç dostluk ve komşuluk sozlerı Seçım gezısının doğrultusu değışmıştı Notlar aldık, bu haberı vereceğız Ama nasıl? O yıllarda KarsErzurum arasında bır tek telefon bağlantısı var Onu da hukumet ve Anadolu Ajansı kapatmış Ne yapacağız? Ya Erzurum'a ya da Trabzon'a gıtmek gerekıyor O da olmazsa haberı ertesı gun vermek var Bır astsubay ortaya çıktı da bızı NATO telefon hattından göruşturdu Haber onemlı demıştık, o da dınlemıştı zaten Aradan aylar geçtı Bır gun askerı mahkemeden bır çağrı 'Kimden ızın aldınız da hattı kullandınız?' dıye soruyorlardı Çunku bu hattı ancak askerler kullanabılırmış, sıvıller değıl Astsubayın adını vermedık Soruşturma da bır sure sonra durduruldu C SAİRLER ŞİİRLER Ustüne Şiirin gizi Yureğımız arar yureğınl Sevmek ıçın bırının Yaklaştıkça Ferhat kuş değılUçan kuşkudur gonlunden Şırın'ın Şıırını oluşturan şaır Sıler tomurcuklarını terının Buruk bır tat kalır gerıye çunkuYazılınca kaybolur gızı şıırın MUSTAFA YILDIZ Orhan Veli'nin bütün şiirleri Orhan Veli'nin "Butun Şıırlen" 23 kez yayımlayanın notuyla "ınamlamayacak kadar çok sayıdakı yanlışlarından arındırılmış olarak" yenıden basıldı Ikı bolumden oluşan kıtabın bırıncı bölumunde Orhan Veli'nin "Garıp, Vazgeçemedığım, Destan Gıbı, Yenısı, Karşı" kıtaplarıyla olumunden once ve sonra yayımladığı, ama kıtaplarına gırmeyen şıırlen yer alıyor İkıncı bolum ıse şu başlıkları taşıyor "Dergılerde yayımladığı, ama kıtaplarına almadığı eskı bıcımlı şıırlen, sağlığında yayımladığı eskı bıcımlı şıırlen, dergılerde yayımladığı, ama kıtaplarına almadığj yenı bıçımlı şıırlen, sağlığında yayımladığı yenı bıçımlı şıırlen " Orhan Veli'nin şıırını yenıden tanımak ıcın özenlı baskısının guzellığının de tadına vararak şıırseverler ıçın bulunmaz bır fırsat Onsözde de belırtıldığı gıbı "Turk şıırıne yepyenı bır hava getırmış olan, yaşama sevıncıyle dolu, otuz altı yaşında ölen bır şaırın" Butun Şıırlerı" şıırımızın 40 yılda nereden nereye geldığını göstermesı yanında ozgun bır şaırımızın kımlığının gostergesı olarak da kıtaplıklarda değerlı yerını alacaktır Orhan Veli'nin ' Ustune" başlıklı şıırı, sağlığında yayımlamadığı ysni bıçımlı şıırlerden Velı, şıırı 1939 yılının mart ayında yazmış, ılk kez de Vatan'da 16 Aralık 1952'de yayımlanmış n Kuşlar geçer bulutun ustunden, Yağmur yağar bulutun ustune Kuşlar geçer trenın ustunden, Yağmur yağar trenın ustune Kuşlar geçer gecenın ustunden, Yağmur yağar gecenın ustune Ve ay gelır, kuşlar nereye gıderse Guneş doğar yağmurun ustune Orhan Vell n u nı Zulüm değdi... Nıcedır gecelen Bu şehrın sokakları ağlar Kepenklerı ındırılmış dukkânların Gunduzden kalan renklerı ve cıvıltıları Hınzırca saklamaları gıbı Sezdırmeden Yağmurun sesı sanırsınız bazen Dost ve sırdaş bır ana gıbı Yaşını kaldırımlara akıtır Ayak seslerımız sınmedı mı o kaldırımlara^ Kardeş bayraklanmızla golgelenmedı mı sokaklar Bu şehrın damarlannda sevdalarımız akar Kestıler kaç kez Kan oldu ölum oldu Zulum değdı Kabuk tutmadı yaralar Evet, bu şehır ağlıyor gecelen Kendı haykırışlarıyla yorulmuş Bır suskunluk anıtı gıbı Çöreklenen hüzün Bır dağda sonerken gunun ışığı Bır huzun çoreklenır ta ortasına Eskı fotoğraflarda kalmış gunubırlık sevınçlerın Belleklerden sızmaya başlayan yanık turkuler Sel olur acıların pınarında Yarım dokunuşlar gelır usunun penceresıne Bır dağda sonerken gunun ışığı NİHAT KUMSER Yaralı ve geceyarısı Kızım sutten kesılmedın daha guzel kara gozlu kızım gun geçtıkçe bıraz daha guzel kara gozlu kızım FAİK DOĞAN Bır guvercın çalarsa kapını Yaralı ve geceyarısı Oğlundur anacığım Dışarda bırakma onu Av yasağı kalkalı Peşımızdedır avcı TURGAY DEĞİRMENCİ Yenı yetmehğın zedelenmemış gururuyla goğe ınat yukselen Yanıp sönen bınbır turlu yeşılıne duşmuş bır çığ tanecığı gıbı Bu şehır ağlıyor beslıyor sesını HASAN AKGUÇ Sutun gövdelı koknarların 20