Katalog

Görkemin dayanılmaz yalnızlığı Dalida'nın 54 yıllık hayat macerası, Yaris'te Montmartre'daki evinde bir mayıs günü noktalandı. Yoksul, çigan kızı, sonunda her istediğini elde etmişti, ama kalbinin yalnızlığına bir çare bulamamıştı. Şimdi, sevinci anlatan şarkılar artık sahipsiz kaldı. Bambino, ağlama bebeğim... Gözlerinde bir hüzün var... Bir derdin varsa içine atma... Git annene anlat... Anneler böylo günler içindir... Sezen Cumhur Önal dını ve sesini yıllarca önce bütün dünyaya bu sözlerle duyurdu Dalida... Artık dönen plaklarda, çalan ezgilerde onun sesi vardı... Onun sevinci, neşesi vardı... Acısı ve derdi vardı... Coşar ve coştururdu... Yalnızlığını unutmak, derdini paylaşmak isteyen, onu dirılerdi... Hayatın güzelliğini anlatan şarkılar söylerdi... "Gondolier", "Les Gitanes", " I I Silenzio", " I Found My Love in Portofino" ve diğerleri... Ünlu Piaf'ın ünlü şarkısını nasıl dagüzel yorumlamıştı... " L a Vien Rose"u söylerken, hayatı tozpembe gören bir insanın duygularını dile getirmişti... Oysa hayatın güzelliğini söyleyen insanın hayat macerası bir pamuk ipliğine bağlıymış... Butün gö/ alıcı görüntüsüne karşılık, yalnızlık, mutsuzluk ve bıkkınlık içinde geçen bir macera... ftalya'da Serrastrata'da baslayan bir macera bu... Hayata ttalya'da başladı... Serrastrata'da dünyaya gözlerini açtı... Babası ona kendi annesinin adını verdi: Yolanda... Zayıf ve çirkin bir kızdı... Ustelik sinirli... Erkek gibi büyüdü... Erkek gibi giyinip, erkek arkadaşlarla oynamayı daima kız arkadaşlarına tercih etti... 16 yaşına kadar erkek kardeşleri Bruno ve Orlando ile futbol oynamak en büyük zevkiydi... Ailesini geçindirmek için bü yükguçlüklerekatlanan yoksul kemancı Gigliati, sonunda çareyi Mısır'a göç etmekte buldu... Arap barlarında çalışırken, çocukları da buyümüştü... Küçük Yolanda, daha iyi giyinmek, yemek ve yaşamak içir» her gece yeni hayallerle yatıyor, yeni umutlarla uyanıyordu... O günlerini anlatırken şöyle demişti: "Babam çok sinirli bir insandı... Biraz büyuyünce neden onun her seye sinirlendigini anladım. Bir lck nedeni vardı: Parasızlık... O yuzden bir gazetede ilanını okuduğum bir yarışmayu, annemden gizli gidip yazıldım... Hiç guzel olmadıgımı biliyordum, ama sansımı denemek istedim... Güzellik yarışması aptalca bir yarışmaydı, ama parasızlık bu... Birinci seçildim ve 100.000 frank kazandım... Annem ögrendigi zaman beni bir guzel tokatladı... Yarı çıplak, halkın karşısına çıkmam onu çok üzmüştu... Sonradan yapdklarımdan dolayı beni affetti..." Dalida artık eski plaklarda ve ezgilerde A Dalida, şarkıcılığının yanı sıra fılmmlerde de oynamıştı Son olarak Mısırlı yönetmen Yusuf Şahın'ın "6. Gün" adlı fılmınde oynamıştı Başarılıydı, unlüydü, zengındı. ama mutsuz ve yalnızdı sı için yeterli miydi... Maurice'Ie evlendiler... Müzikte yeni boyutlarla birlikte ün kazanan Dalida'nın en büyük hatası Lucien Maurice'ten ayrılmak oldu... Artık doruklardaydı... "Hava Nagile", "Tou( L'amour", "Les Enfanls du Priee" ve "Danse de Zorba" gibi şarkıları dillerde geziyordu... Turneler, konserler, ödüller ve alkışlarla süslenen bir hayat onun başını döndürdu... Dalida ile birkaç defa birlikte olmak fırsatını buldum... İlk defa lstanbul'da karşılaştık... 1963 yılında yurdumuza gelmişti... Taksim Belediye Gazinosu'nda (Şimdiki Sheraton Oteli'nin olduğu verde) konsere çıkmıştı. Ertesi günü Hilton'daki odasında, fstanbul ll Radyosu'na yaptığım "Plaklar Arasında" adlı program için sorduğum soruları yanıtladı... Sinirli ve huzursuzdu... Bütün gece uyumamıştı... Ama çok şık giyinmişti... Hırçınlığının nedenini şöyle anlattı: "l«.lanbul'u öleden beri merak ederdim... Nihayet şimdi geldim... Mulluyum tabii... Konser de güzel geçti... Fakal bir eksiği vardı... Birkaç kelime Tiirkçe öğrenip mikrofondan konuşmak isterdim..." Bunu duyunca, "Si/ üzülmeyin" dcdim, "onu radyo mikrofonundan yapanz, daha güzel olur..." Gerçekten de ona bazı Türkçe kelimeleri öğretmiştim o gün... Onu yıpratan olaylar içinde Luigi Teneo'nun intiharı da var... Ünlü Italyan sanatçısıyla birlikte San Remo yarışmasına katıldılar. Tek düşünceleri birinci seçilmekti. " M i Sono Innomorato di T e " ve " O h Capilo Che Ti A m o " gibi besteleriyle ünlü Tenco, huzursuz, huysuz bir insandı... Dalida şarkıyı söyleyip, jüri kararını açıkladıktan sonra, kaybettiklerini öğrenince beyninden vurulmuşa döndü... Odasına kapanıp hayatına son verdi... Bu, Dalida'nın günlerce hasta yatmasına neden oldu... Adeta insanlardan kaçtı... Zengindi, ünlüydü, bütün dünya ona hayrandı... Sesi, şarkıları, müzikli şovları ayrı bir özellik taşıyordu... tlk bakışta kusursuz bir hayatı vardı... Oysa bugöz alıcı hayatın içinde ne kadar muisuz oldugunu bir tek kendisi biliyordu... Sonunda bekleyen kötü kader kapısını çaldı... 54 yıllık hayat macerası Paris'te Montmartre'da Orchampt Sokağı'ndaki evinde bir mayıs günü noktalandı... Yoksul çigan kızı Yolanda Gigliatti, sonunda her istediğini elde etmişti... Ama kalbinin yalnızlığına bir çare bulamamıştı... Hayatın güzelliğini şarkılarda anlatırken, hayattan bıkmıştı... lki salırlık bir veda mektubuyla her şeyi açıkladı: "Artık bu hayat çekilmez oldu... Beni affedin... Sizi seviyorum..." Sevgiyi, sevinci anlatan şarkılar artık sahipsiz kaldı... DaIida'yı şimdi eski plaklarda, uzakta kalan ezgilerde, unutulmuş sevgilerde anıyoruz... LJ Filmcilerin dikkatini çekip perdeyc geçer Yolanda Gigliati... Ufak tefek roller derken, jeneriğint adını yazdırdığı ilk film: "Tutankamon'un Maskesi..." Bunu diğerleri izledi. Yavaş yavaş gelişen buyüyen kızın hülyaları da buyümekte... Ün kazanmak, para sahibi olmak, her istediğini alabilmek vegönlünce yaşamak... Bu arzuların ardında, uzak, yabancı bir şehir, Paris vardır... Herkes aynı şeyi söyler: "Senin yerin Paris'tir... Ancak orada aradıgını bulabilirsin." Paris... Ressamları, şairleri, sinema yıldızları, güzel sesli şarkıcıları, şık giyinen insanları, şohret fabrikatörleri ile dev bir çarkın adı... Yalnızlık ve parasızlık el ele verip bu şöhret ve servet avcısını ışıklı, alkışlı bir yola itrniştir... Artık her plak Iistesinin başında, her konser turnesinin içinde ve her müzik ödulunün yanında yeni bir isim var: Dalida... Onu Olympia'da dinleyen Lucien Maurice, bu uzun boylu, uzun saçlı kadına âşık olur... Ozel bir radyonun müduru olan Maurice'in bu aşkı genc kadının hayatının yönünu değiştirir... Yeni bir ısimle yeni bir hayata atılan Yolanda Gigliati'nin, sonunda düşleri gerçekleşir... Ama bu mutlu olnıa 14