23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ının ardından basına yönelik baskı olaylarıın sayıca azaldığını, ancak genel olarak yeni tasın Yasası'nın demokratik ülkelerde benzeri örülmeyen kısıtlamalar içerdiğini söyledi. jalliner'in üzerinde önetnle durduğu bir kou da Muzır Neşriyat Yasası: "Bu mesele hakkında ne yazık ki oldukça .ötümser görüşlere sahibim. Eskiye oranla bir ahatlama olduğu açık. Ne var ki, demin de »elirttiğim Basın Yasası olsun ve kimi mevkideki resmi yetkililer olsun, basın özgürlüğüıun gerçek anlamıyla uygulanmasını engelli'orlar. Geçen yılın başında, bazı yaymların oplatıldığını, bazı yayınların Türkiye'ye girnesinin yasaklandığını, yazı işleri müdürleri /c yazarlar hakkında hâlâ davalar açıldığını iğrendim. Basın Yasası'nda da, adeta "daini sansür kurulu" görevi yapabilecek nitelikte curumlann bulunması, gelecek açısından tehikeli. Başbakan özal'a da sürekli olarak ya«p kaygılarımızı dile getiriyoruz. lşte bakın, ju, geçen yıl mart ayında yazdığım mektubun ıcopyası. Muzır Neşriyat Yasası'nın son dere:e üzücü ve olumşuz bir adım olduğunu belirttik. Muzır Neşriyat Yasası'nın Türkiye'nin dış dünyada demokratik bir ülke olarak tanınmasına katkıda bulunabileceğini sanmıyorum." Galliner, Muzır Neşriyat Yasası'na benzer yasaların aslında Batı ülkelerinde de olduğunu belirtti. Ancak Türkiye'deki yasanın içeriğinin "muglak" olduğunu söyledi ve "Bu yasa, keyfi uygulamalara kapı açan bir şekilde ele alınabilir. O zaman sonuç çok vahim olur" dedi. lngiltere'de son zamanlarda güncel olan basıniktidarterördevlet güvenliği ilişkileri konusundaki bir soruya daşöyle yanıt verdi: "Siyasi iktidarlar, genel olarak, terör ya da devlet güvenliği konuları dahil, hiçbir konuda editörlere neyi yazıp neyi yazmayacakları biçiminde bir baskı yapmamalıdırlar. Editörler, her ulkenin yasalarına zaten uymak zorundadırlar ve mesleki ilkelerine bağlı olan gazeteciler de ulkenin yasalarına aykırı faaliyetlerde bulunmazlar. Gazeteler, gazeteciler, terör ya da devlet güvenliği konularında, tekrar ediyorum, yasalara saygılı kalmak koşuluyla, okurlara en ayrıntılı ve en inandırıcı bilgileri sağlamakla yükumlüdür. Bu nedenle herhangi bir konuda, siyasi iktidann basına bir sınırlama getirmesi, basının da bunu kabul etmesi düşunülemez. Gazeteler şimdiye kadar, birkaç kural dışı olay hariç, bu konuda sorumlu davranmışlardır. Biz mesela, İngiltere'de BBC, terör gerekçesiyle, Kuzey trlanda ile ilgili bir televizyon belgeselini yayından kaldırdığında, bu sınırlamayı sert bir şekilde kınamıştık." IPI, son olarak BBC'nin Zircon casus uydusu ile ilgili bir televizyon belgesini yayımdan kaldırması karşısında, konu devlet sırları yasasıyla ilgili olduğu için, ilk başta herhangi bir açıklama yapmamış; ancak polis daha sonra, bir şafak vakti BBC'nin Glasgovv'daki merkezini basıp konuyla ilgili film ve belgelere el koyunca, olayı tçişleri Bakanhğı nezdinde protesto etmişti. Peter Galliner, sonuç olarak, "Gazetelerin ilgilenip yayın konusu yapacakları olaylar yasa yoluyla saptanamaz. Boyle bir konu sınıflandırılması, konu lisleleri düşunülemez" görüşünu savundu. lngiltere'de son iki yıl içinde Today ve İndependent'dan sonra, 24 şubat günü Londra'da da London Daily News adlı yeni bir gazetenin çıkması, yeni elektronik ve bilgisayarlı teknolojiyle basın hürriyeti arasındaki ilişkileri deşmemize fırsat oldu. Galliner'in bu konudaki görüşleri şöyle: "Yeni teknoloji, gazetecilerin çahşmalarını kolaylaştırıyor, ayrıca da hızlandırıyor. Bu teknoloji sayesinde okura daha çabuk, daha 7engin, belki de daha kaliteli bir gazete sunmak olanağı var. Yeni gazetelerin çıkması da okurun seçim yelpazesini arttırır. Çoğulculuk açısından olumlu bir gelişme. Bu nedenle yeni teknoloji basın hurriyetine olumlu katkılarda bulunuyor." Galliner, yeni teknolojinin getirdiği 6 bin işçinin işten çıkarılması türünden sendikal sorunların ise IPI'nın ilgi ve faaliyet alanına girmediğini söyledi... D FOTOROMAN Şevket Bey, sizi burada görmek ne güzel!.. OKURDAN Yemek köşesi güzel... Seçkın ve ilginç konulanyla hafta sonlanmızın zevkli geçmesıni sağhyor Cumhurıyet Dergi. Çevirdiğimiz her sayfa gözlenmizin önüne ayrı bir dünyanın kapılannı açıyor. Çıkan bazı eleştihlere karşın gerçekten övülmeye değer yolda olduğunuz, yayımlanan mektuplardan da kolayca anlaşılmaktadır. "Yemek" köşenizi çok orijinal buluyorum. Güneş Schneider bize, her seferinde, dört başı mamur, bir şölen sunuyor. Bu şöleni sunarken de sihirli atına bindirip antikten günümüze kadar, büyük bir titizlikle, tüm çağları ve ülkeleri dolaştırıyor; konuyla ilgili her kapının ipini çekiyor. Enteresanlığı yaratan kaynağı bulmaktaki güçlüğü takdir etmemek elde değil. Yalnız, "yemek" başhğını taşıyan bu bölümden daha fazla yararlanmak için hepsi birbirinden değişik ve güzel tariflerin çoğaltılmasını beklıyoruz. AYHAN BÜYUKUNAL istanbul Ellnlze sağlık Cumhuriyet Dergi'nln Ikinci yaşına basmasıyla başlayan yeni sayfa düzeni oldukça rahat. Okunurluğu artırıyor gibi görünüyor. Giderek daha da güzelleşeceğini sanıyorum. Renkli sayfa sayılarının artması Ja çok iyl oldu. Işlediğiniz o güzel konuları daha fazla renkli resimle izlemek daha güzel olacak. Daha İyl dergilerde buluşmak üzere... LEYLA OEM/R Mataty* Ben burada yokum zaten... Betül Mardln ve Dormen' Bir nık&h törenı anısı Bir insan ancak böyle tanıtılır Betül Mardin'i Iş yaşamıyla ilgili olan herkes tanır. Fakat öyle sanıyorum ki, belli çevrelerin dışında pek az kişi, Betül Mardin'in Haldun Dormen'le olan evlillk ilişkisinin acı tatlı taraflannı ve Haldun Dormen'in "unutulmaz pembe güller" jestini biliyordur. Röportaj, çalışan kadının evlilik sorunları açısından da ilgi çekici. Bildik isimlerin böyle bilinmeyen yönlerinl anlatan güzel röportajları her zaman beklıyoruz. HATİCE ERTOP Itfnbul Naçiz bedenimi sadece ICFTU Yönetim Kurulu üyesi olarak getirdim buraya Benim rekonım daha iyidir Uzun zamandır size yazmayı düşünüyordum. Bugüne dek olanak bulamadım. Derginln 51. sayısında çıkan bir yazıdan sonra bu mektubu yazmaya karar verdim. Derginin "Lunapark" sayfasında "Gereksiz Rekorlar" bölümünde Karen Jenkins'ın gereksiz rekou ilgimi çekti. Karen Jenkins dört yıl boyunca okulunu tek gün aksatmamış. Bu konu beni de çok yakından ilgllendiriyor. Ben ilkokul, ortaokul ve lise yaşamımda toplam 2 gün devamsızlık yaptım. Yani 11 yılda 2 gun. Sınıfta da hiç kalmadığıma göre varın hesabını siz yapın ve benim rekorumu iade edln. İki devamsızlığım arasında beş yıldan fazla zaman var. Selam, saygı ve başarılar. OÜVEN SHP panelinde tnönü'nün misafırleri DtSK Genel Başkanı Abdultah üaşıurk ve Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz. (Foıoğraflar.ERDOĞANKÖSEOĞLU)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle