Katalog

H A F T A D A N H A F T A Y A Mehmed Kemal Bu haberi nereden aldın?.. Çok çok eskılere gıtmeye gerek yok, bundan ellı yıl once gazetecılık nasıldı? Kımı genç arkadaşlar bunu sorarlar Dılımız donduğunce anlatırız, ama gene de arada bırtazelemek gerekıyor Tek partı dönemınde başkentte bır tane gazete çıkardı, başka gazetentn çıkmasına da ızın vermezlerdı Bırıcık gazete, partı organı Ulus'tu Ulus'un ılk çıktığı yıllardakı adı Hakımiyeti Milllye. Dılde sadeleşme akımı başlayınca adı "Ulus" oidu r Tek partıden demokrasıye geçeceğımız yıllarda, Ulus'un yavrusu sayılan bır gazete daha yayımlandı Akşam Haberleri... Adı ustunde, oğleden sonra çıkan bır akşam gazetesıydı Tabloıt dedıklerı kısa boylu, dar, bır gazetenın ıkıye katlanmışıydı Ozgurlukler bıraz daha yaygınlaşmaya başladığında, gozupek olanlar gazete çıkarmaya davrandılar Başkent dıye bır gazete yayımlandı Ardından Sabahattın Sonmez'ın çıkardığı Dikkat gorundu Sonra Dıkkat'le Başkent bırleştıler Kuvvet gazetesı çıktı Kuvvet, nedense bır anlaşmazlığa kurban gıttı, ortaklar ayrıldılar, Kudret doğdu Daha sonra basımevı ve parası olanlar bırkaç gazete daha çıkarmak deneyıne başvurdularsa da tutmadı Çok sonra Cavit Oral'ın çıkardığı Hurses gazetesı bır sure yaşadı Cavıt Oral'ın gazetecılık deneyı vardı Kardeşı Nihat Oral'la bırlıkte Adana'da bır gazete çıkarmışlar, yaşatmışlardı Haber alıp verme ışlerı de pek duzgun değıldı Eğer hukumet bır haberın yayımlanmasını ıstemıyorsa onu bıldıren gazetecıyı ertesı gun sıkıştırırdı Basın Yayın Genel Mudurlüğü, gazetelerın uzerınde bır "sıkıyonetım" gıbıydı Her turlu haberi o verır, o alırdı Genel mudurluk, bır tur sansur aracıydı O donemın muhabırlerınden Emin Karakuş'un başından geçen bır haber olayını anlatmak ıstıyorum Karakuş, benzın sıkıntısından oturu hukumetın taksılerı tek çıft numaralarla aralıklı çalıştıracağını duymuş Bunu da gazetesıne bıldırmış Sen mısın yazan ve bıldıren1 Ertesı gun Genel Mudur Selim Sarper'ın karşısında soluğu almış "Taksilerle ilgili haberi nereden aldın?" "Akşam eşimle birlıkte sınemaya gıtmiştik. Taksi ile eve dönerken şofor soyledi." "Niye araştırıp doğru mu, yanlış mı diye sormadın?" "Yalan mı yazmışım?" "Doğru olabilir, ama Resmi Gazete'de çıkmadan nasıl yazarsın?" "Bunu hiç duşünmedim efendim. Eğer gerçek değilse yarın hemen duzelteyim." "Haber doğru olabilir; ama senin kimden aldığın bizim için onemli." "Dedim ya, bir şoforden duydum ve yazdım." "Şoföru tanıyor musun?" "Hayır tanımıyorum." "Sen yalan soyluyorsun. Haberi şoforden değil Başbakanlık'ta bir görevliden aldın, gizliyorsun." Sorular, yanıtlar surer gıder Sonunda Başbakan'ın ofkesı geçer, muhabırın ustune varmaz Selım Sarper de Başbakan'ın ofkesı geçtığıne gore yumuşar Iş tatlıya bağlanır Bır de, devlet buyuklerının gezısı danışılmadan yazılmazdı Çunku buyuklerı korumak ıçın gezılerının geçış yerlerı saklanırdı Dıyelım kı Ismet Paşa bır yere gıdecek, yazmak ıçın gazetecıler Basın Yayın'dan ızın alırlardı "Cumhurbaşkam Hazretleri yarın İstanbul'u teşrif edecek" denırdı Başkentten başlar Istanbul'a değın yol boyu, sılahlı askerlerce tutulurdu Her bolge kendıne gore guvenlık onlemlerı alırdı Bır kezınde, gıdış haber verılmeden yazıldığı ıçın, gazeteyı suresız kapatmışladı Resmı Gazete'yı bıle ııınsız alamazdı muhabırler Bır kart verılır, bu kartta adı yazılı olan Resmı Gazete'yı alırdı Bugunun gazetecılığı ıle karşılastırıldığında, durum daha lyı anlaşılır sanırım D S A I R L E R Ülkemin Şiir Atlası SIIRLER Sana Yolculuksuz Şiirler Abdulkadir Bulut, 1943 yılında • Anamur'un Akıne Koyu'nde doğdu 8 Ağustos 1985'te Sılıfke'den Anamur'a gıderken genç yaşında bır trafık kazasında öldu Şııre 1960'ta başlamıştı Mıllıyet Sanat Dergısı'nce açılan "1974'un En Başarılı Genç Şaırı" yarışmasında aldığı dereceyle ununu duyurmuştu 1976'da çıkan "Sen Tek Başına Değllsin" adlı ılk kıtabını daha sonraları şunlar ızlemıştı Acılar Yurdumdur, Kahveci Guzeli, Yakımlar, Gozyaşları d& Çiçek Açar ve Yurdumun Şiir Defteri. Cemal Sureya şoyle tanımlıyor Bulut'un şıırını "Her şeyı bir turku kıvamında, bir türkü tadında eritiyor. Yerel görunümlere, durumlara dayanıyor. Oradan soylu imgeler yaratıyor. Kasabalı bir Lorca. Her şiirinde şiir var." Hilmi Yavuz ıse şunları yazıyor Bulut ıçın "Anamurlu bir Turkmendi o ve hep öyle kaldı. Ustellk her şeyi yerel olana Indirgeyerek, yerelle evrensel olan arasında sanki hiçbir ayrım yokmuş gibi yazarak." Abdulkadir Bulut'un daha önce yayımlanan yedı şıır kıtabına ek olarak sağlığında yazıp da yayımlamadığı ıkı kıtabı "Dlrenlş Gunleri" ve "Ulkemin Şiir Atlası" ile bırlıkte, "Ulkemin Şiir Atlası" adıyla yayımlandı "Bana Bir Gurbet Adı Gonder" adlı şıırı, Abdulkadir Bulut'un son yazdığı şıırlerden Ilk kez "Ulkemin Şıır Atlası"nda yayımlanıyor Genç yaşta yıtırdığımız, şıırını gelıştıren bır şaırın "Butun Şıırlerı"nı topluca okumak, değışık tatlar verecektır • sonsuzluk, senın olumsuzluğun bır hayata ve fışkın veren bır şııre olduğu kadar kızıma da yetecek adı sen olan sessızlığın gorunmeyen yanı, yanı hayal, ıncınen bacağıyla oyundan kovulan adı henuz konmamış o çocuk dondu kırgınuysal bır sadâya kızım da yanında yolculuğu sen olan Bana Bir Gurbet Adı Gönder Bana bır gurbet adı gönder Her yolda bır yurume ısteğı Bır de anımsamak ıçın sevdıklerımı Sarışın kızların gozlerı gıbı açılan Bır harnup çıçeğı Bana bır gurbet adı gönder Içınden çıkamadığım çok şey var Kuşların ağzını açarak ölmesı Tutarak kokladığım her sarı çıçeğın Sonunda sıyah bır tohuma dönuşmesı Bana bır gurbet adı gönder Ilk kez oturup ağladığtm yerden Yenı yakılmış bır ağıt sozu ıçınde Bır de söğut yaprağı koy yanına Belkı sulara olan hasretlığımı gıderir Bana bır gurbet adı gönder Çoktandır kımsenın yuzune bakamıyorum Uyuyup kalıyorum oturduğum her yerde Unutma bana bır gurbet adı gonder Şu gunlerde ABDULKADİR BULUT ah zaman' olumune kolay dayanılan' değıl mı kı sığamaz sensız sonsuzluğun ıçıneoyleyse bu şıır ve her şıır bır anımsamanın gızını ele verecektır zamanı senı ve kızımı taşıyan HAKAN BİNTEPE Bu Irmağın Akışı köpruden geçırır merdıvenlerden çıkarır benı zonguldak'ta bır ev kapısı kapalı şımdı kaç yıl onceydı ah penceresıne konan kuşlar bahçe bahçedekı ıncır ağacı konuşsalarkan ağlayan sevgı bacada duman buruşmuş bır anı kapı nereden bılecek ıçerıye gıren bakışımı değışmış kıracı merdıvenlerden ındırır köpruden geçırır benı zonguldak'ta bır ev yıllardan berı İBRAHİM YILDIZ Zonguldak'ta Bir Ev Mor bır sevda pınarıdır Elımı elıne veren duş Bırden Boluğunden aynlmış Bır turnayım senın gözlennde Ne yana uçayım Ne yana savurur Ruzgâra versem kanatlarımı En guzel yerınde çekıp bır fotoğrafını Saklamak ıstıyorum zamandan Oysa yaşanmamış her kınntısı Guzel bır duş sonrası burukluğunda Acı veren zaman Yııvasını yıkan bır kuştun göçerken Aşar geçer yoluna durulduğunda Sessızlığıne uyandım gecenın Sen yoksun ben yoksunum Tedırgınım bu ırmağın akışında BOZAN YAMAN 26