24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

H A F T A N I N K O N U Ğ U Muzır Yasası, üzücii ve olumsuz Galliner, "Muzır Neşriyat Yasası'nın, Türkiye'nin dış dünyada demokratik bir ülke olarak tanınmasına katkıda bulunabileceğini sanmıyorum " diyor. Uluslararası Basın Enstitüsü Direktörü Peter Galliner, Muzır Neşriyat Yasası'nın basın özgürlüğünü zedeleyebileceğini düşünüyor 19 Eylül 1920 günü Berlin'de doğan Peter Galliner, 194245 yılları arasmda Londra'da Reuters Haber Ajansı'nda gazeteciliğe başladı. 194447 yılları arasmda yazarlık yaptığını söyleyen Galliner 194760 yılları arasmda yine Londra'da Financial Times gazetesinin dış ilişkiler sorumlusu olarak görev yaptı. 196064 yılları arasmda Berlin'de Ullstein Basın Grubu'nda 6570 yılları arasmda da Londra'da 'British Printing Company'de yöneticilik yapan Galliner, 1975 yılından bu yana, IPI (Uluslararası Basın Enstitüsü) Direktörü olarak görev yapıyor. Almanya ve İspanya hükümetlerinden liyakat nişanı aldığı belirtilen Galliner in hobileri, okumak ve müzik dinlemek... Ragıp Duran LONDRA PI adı Türkiye'nin yabancısı değil "Uluslararası Basın EnstitUsU"dUnya çapında faaliyet gösteren basın kuruluşlanndan biri. Temel amacı "Basın özgürlüğünün" savunulması. IPI, bu amacı itibarıyla Türkiye ile biraz da "zorunlu olarak" düzenli ilişkide olduğu için, özelliklt Babıali ve Ankara'da hükümet çevrelerinde adı sanı bilinen bir kuruluş. IPI'nın Türkiye ile ikinci özel ilişkisi Ahmel Emin Yalman'Ia başlayıp, Abdi tpekçi'yle süren, bugün de gazetemizin Genel Yayın Müdürü Hasan Ceraal'in devam ettirdıği mesleki nitelikli kişisel ilişkiler. Yalman, IPI'nın 12 kurucusundan biri ve örgütün ilk Türk Uyesi... Sansüre karşı mucadelesi nedeniyle IPI'nın saygı ve takdirini kazanmış bir gazeteci. Ayrıca dünyada yılın gazetecisı unvanına layik görülmüş. Abdi tpekçi ise IPI'nın başkan yardımcılığını yaptığı gibi, Türkıye'de genç gazetecilerin yetişmesi ve gazetecilerin uluslararası deneyimlerinin artması için basın dünyasına IPI aracılığı ile çeşitli hizmetler vermiş bir basın adamı. IPI'nın yönetim kurulunda hali hazırda Türkiye'yi Hasan Cemal temsil ediyor. IPI, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Gazeteciler Sendikası türünden bir kitle örgütü değil. Türkiye'deki üye sayısı 20'yi aşmıyor. 38 ülkeden gelen genel yayın müdürleri, yazı işlerı mUdürleri ya da bizdeki sıfatıyla "servis şefleri" olan editörler ancak üye olabiliyor IPI'ya. Uyelik kişisel temelde. Uye olabilmek için de her aday, mevcut üyelerden ikisinin yazılı desteğini almak durumunda. örgUtün bu yapısı belirli ölçüde, amaçlarını ve eylem stratejisini de ortaya çıkarıyor. IPI, tıpkı Uluslararası Af örgütü gibi, hukümetlerle basın arasındaki anlaşmazlıklann, basın lehine çözülmesine çalışıyor. Londra'nın merkezinde, üniversiteler semtindeki küçük bir büro, IPI'nın Londra sekreteryasını oluşturuyor. IPI'nın genel merkezı ıse Isvıçre VValdegg'de. IPI'nın müdürü Peter Galliner muhasebeci bıyıkları, fizik profesörü gözlükleriyle, ağır ağır konuşan bir Hollandalı. Galliner önce ayrıntılı olarak enstitünün faalıyetlerinden söz etti. Abdi îpekci'den, "Rahmetli dostum, kıymetli gazeteci" olarak söz etti. Batılı gözlüklerle de olsa (hem de muhasebeci modelinden) Türkiye'deki basın hayatını bilen bir yetkili. Basının, gazeteciliğin Türkiye'ye Batılılar tarafından getirilmiş olduğunu hatırlatacak kadar da pay çıkartma meraklası. Konu, önce 198083 döneminden açıldı: "Bu dönemin meslektaşlarınız için ne dcnlı güç oldugunu biliyorum. IPI, 3 yıllık bir dönem ıçinde mektup, telgraf ve çeşitli yöntemlerle basına getirilen kısıtlamaları, Dıcık, Akbal gibi gazetecilerin mahkum edilmesini, başyazarınız Nadir Nadi'nin mahkemelere çıkarılmasını Türk hükümeti nezdinde sert bir şekilde protesto etti. Ayrıca IPI üyesi arkadaşlarımızdan, özellikle Türk olmayan üyelerımızden, Türkiye'de basın üzerindeki baskılardan günü güne haberdar olduk. Üç yıl ıçinde, iki kez ülkenizi ziyaret etti IPI heyetlerı. Sıkıyönetim döneminde çıkarılan Basın Yasası'nı çevırttirip ayrıntılı bir şekılde ınceledik. Kesinlikle karşı çıktığımız bölümler hakkındaki çekincelerimizi resmi yetkililere bildirdik. IPI'nın Türkiye hükümeti nezdinde gerçekleştirdiği bu gınşimlerin yanı sıra, Türkiye'de basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar konusunda, uluslararası kamuoyunu çeşitli basın ve iletişim kurumlarını dayanışma sağlamak amacıyla haberdar ettik." Galliner, Türkiye'de gerek askeri gerckse sivil makamların basını genellikle baskı altında tutmaya çaba gösterdiklerini belirtirken, "Biz basına dışandan yapılan her turlu müdahaleye karsıyıı" dedi. "Peki, sizln uluslararası bir kuruluş olarak, Londra ya da Zurih uzerinden gerçeklestirdiginiz çabalar o zaman nasıl bir sonuç vermişti?" sorusuna Galliner şöyle bir yanıt getirdi: "Türk hükümeti yetkilileri, basına yöneten her türlü baskı konusundaki bilgi taleplerimizi genellikle yazılı olarak karsıladı. Kınamalanmızın esas amacı ise gazetecilerin, yazarların mahkeme ya da cezaevlerinde yalnız olmadığını sergilemekti." Galliner, önündeki dosyayı karıştırırken, 1983 sonrası döneme ilişkin görüşlerine geçti. Sivil hükümetin kurulmasından sonra, özellikle de sıkıyönetimin birçok ılde kaldırılma I 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle