Katalog

Prezervatifte ilk adım 'Tezgâh altı'ndan kurtuluş İlk kez 1984 yılında "ithal izni"ne kavuşan prezervatif, o güne kadar Kızılay aracılığıyla dağıîılır ya da "kaçak" satılırdı. 1986 yılından bu yana da TSE garantisi taşıyan ithal prezervatlfler artık eczane tezgâhlarının üstünde rahatça satılıyor. Handan Şenköken İZMİR Unyada gittikçe yaygınlaşan A1DS korkusu cinsel yaşama gölge düşürmeye başladıktan sonra, cn eski gebelikten korunma yollarından biri olan prezervatif bu sayede yeniden gözde olmaya başladı. Aslında doğum kontrol yöntemleri arasında güvenirlik açısından son sıralarda yer alan prezervatifin AIDS konusunda önemi birçok ülkede tartışılıyor. Yine de iki yıl öncesine dek sürekli düşüşte bulunan prezervatif endüstrisinin yaygınlaşmaya başjadığı gözleniyor. önce ABDMe başlamak üzere, diğer Batılı ülkelerde de prezervatif satışlarında artış sağlamak ve kullanılmasım desteklemek amacıyla ceşitli yollar deneniyor. AIDS tehdidinin çok büyük boyutlarda olması, diğer kaygıları bastırması yüzünden birçok insan prezervatiften medet umuyor. Daha geniş kitlelerin kullanmasını sağlamak amacıyla reklamlar yapılırken, ABD'de kiliselerde rahipler halka, ttalya'da genelkurmay askerlere dağıtıyor, Fransa'da kahvelerde bile satılıyor. tlk olarak M.ö. 1500 yılında Yunan Knossos Kralı Minos tarafından kullanıldığı bilinen bu en uzun geçmişe sahip doğum kontrol aracı, gunümüzden 400 yıl kadar önce de, Italyan doktor Gabrielle Fallopio tarafından dezenfekte edilmiş küçük torbacıklar biçiminde kullanılmış. 17. yüzyılda cinsel hastalıkların yoğunlaşması karşısında tngiliz doktor Con(om tarafından korunmanın yanı sıra, hastalıkların önlennıesi amacıyla da kullanılmış. Günümüzde çeşitlendirilmiş biçimleriyle, deı*işik renkleri ve işlevleriyle birçok marka pre/ervatif satışa sunuluyor. Ülkemizde yıllardır Kızılay'ın dağıttığı prezervatiflerin yanı sıra, çeşitli ülkelerden gelen prezervatiflerden sonra 1984 yılında ilk kez yasal olarak bir şirket tarafından prezervatif ithal edildi. Artık eczane tezgâhlarının üzerinde rahatça satılabilen prezervatifler, 1986 yılından bu yana da TSE garantisi taşıyorlar. AIDS konusunda yayın yapmaya henüz ha Fransız Libtmtion gozetesi, 1986'nın temmuz aytnda "Prezervatif Gundemde" bafüğı altında yaytmladığı bir özel bolumun girifinde bu fotoğrafı kuüanıyor ve "Bir yıldan beri, alçakgonuUu prezervatiflerimiz, saygıdeğer AFNOR'un (Fransız Standartlar Enstitusu) ilgisini çekmeyi basardüar" diyordu. (Fotoğmf: JEANCLAUDE COUTAUSSE) zır olmayan TRT'de ne zaman AIDS'e karşı halkı uyancı ruteükte programlar ve prezervatif satışlarını destekleyen reklamlar yapılacak, bilemiyoruz, ama cinsel tabuların bir türlü yıkılamadığı toplumumuzda, bu yolda yapılan reklamlara fazla yüz verilmediği bir gerçek. Biz bu konuda Türkiye'de yasal olarak, "TSE" garantili prezervatif ithal eden tek şirketin yöneticilerinden AJİ Karagülle ile görüştük. 1983 yılına dek ithalatı söz konusu olmayan prezervatif, ithalatı serbest mallar arasına katılınca Kartaş A..Ş., Batı Alman ürünü "AMOR" prezervatif rırmasının Türkiye mümessilliğini üstlenmiş. Yani ithalattaki liberasyonla birlikte, ülkemize yasal yoldan prezervatif ithali başlamış. Ali Karagülle, tzmir'de ev cihazları pazarlayan bir şirketin yöneticisi. ODTÜ ldari llimler Fakültesi Işletmecilik Bölümü'nde okurken, Cumhuriyet gazetesinde okuduğu bir yazıyla ilgil; olarak tez hazırlamak istenmiş. Konu, nüfus planlaması bağlamında prezervatif konusu imiş. Karagülle, daha sonraki gelişmeleri şöyle aktarıyor: "Yaıı oldukça ilgi çekiciydi ve bu konuyu incelemeye karar verdlm. Tez konumuz, herhangi bir ürünü alıp, bunun piyasada ne ölçude pazarlanabilecegi, fabrika kurulmasının rantabl olup olmayacagını inceleraekti. Ancak yaptığım araşbrmalar sonunda Türkiye'de prezervatif üretiminin pek ranUbl bir konu olmadıgı ortaya çıkınca bir başka konu seçtim kendime. Derken 1983 yılında ithalaUn libere edilmesiyle aklıma prezervatif ithalatı yapmak geldi." Ali Karagülle, gerçekte Türkiye'de, "prezervatif kullanma alışkanlıgının olmadıgı" görüşünde. Bunu da Türk erkeklerinin doğum kontrolu için bu yöntemi pek fazla tercih etmemelerine, "korunmayı bep kadından beklemelerine" bağlıyor. "Bu bir alışkanlık meselesidlr" diyor ve bu alışkanlıklardan insanların kolay kolay fedakârlık yapamayacakları inancını yineliyor. Bütün Türkiye'ye dağıtım yaptıklarını belirten Ali Karagülle, geçen yıl TSE'nin koşullarının beklediklerindcn ancak 150 bin marklık ıthalat yaptıklarını, prezervatifin "çok cazip bir satış potansiyeli" olmadığını söylüyor. Ürünunüzü pazarUunak amacıyla reklam kampanyası yaptımz ntı, nasıl bir ilgi gördü? Biz prezervatif ithal etmeye basladığımızda bu AIDS konusu gundemde değildi. Türkiye'de bu malın pek öyle cazip bir sürümü olduğu söylenemez. Birtakım alışkanlıklar söz konusu tabii. Fakat AIDS konusu gündeme girince hani, önemsenmeyecek kadar bir hareketlilik oldu diyebilirim, ama belki bu hareketlilik AIDS'ten değildir, bizim markamızın yaygınlaşmasından, pazarlama faaliyetlerimizden kaynaklanmış olabilir. Gazetelere birçok ilan verdik, ancak yürütülen reklam kampanyası doğum kontrolu ağırlıklıydı. "TSE" garantisi taşıyan ürününüzün diğer örneklerinden farklılığı nelerdir? Biz geçen yıl çok fazla ithalat yapamadık. TSE'nin standartlarımn belirlenmesini beklegün TUrkiye'de tek standarda uyan mal diyebilirim. TSE, boyutlarla ve kullanılan malzeme ile ilgili olarak birtakım koşullar arıyor. Yapılış özellikleri, ağırhğı, sızdırmazlığı, eskitmeye, basınca ve sürtmeye dayanıklılığı gibi. öncelikle tabii kauçuktan olmalı. Sonra birtakım çckme, kopma gibi deneyler yapılıyor. Yapılan ölçümlere göre, çıkan sonuçlarda bizim malımızın TSE'nin istediği asgari rakamların 23 misli üzerinde çekme dayanıklılığı ve kopma uzamasına sahip olduğu görüldü. Pazarladığmız üriinün değişik işievler ta dik. Şu anda bizim malımız standartlı mal. Bu 12