Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Orhan Kemal'e mektup var anayi ve Teknoloji Bakanı Cahlt Aral, radyasyon tartıamalannın başından beri kendlni bu konuda uzman llan etti ve birbirini tutmaz açıklamalarla herkesin kafasını iyice karıştırdı. Aral, son olarak TV'de yaptığı açıklamalarda, çaydaki radyasyonun zararlı olmadığını savunurken, günde 20 bardak çay içen bir kişinln bile Dünya Sağlık örgütü (VVHO)'nün öngördüğü rakamın altında radyasyon almış olacağını söylüyordu. "Uzman" bakanımız her nedense radyasyonun vücuttaki birikimlni bu hesaba katmayı unutuyordu. Neyse, bizim söz etmek istediğimiz, bakan beyln radyasyon konusundaki uzmanlığı değil, edebi konulardaki cehaletl. Hafta içinde gazetemize bir mektup geldi. Zarfın üstünde "Sanayi ve Tlcaret Bakanlığı özel Kalem Müdürlüğü" başlığından sonra adres olarak şu yazılıydı: "Sayın Orhan Kemal, Cumhurlyet Gazeteal Türkocağı Cad. No: 39/41 Cağaloğlulatanbul." Zarfın içlnden de bir mektup çıktı. "Sayın Orhan Kemal," diye başlayan mektup, "Radyaayon hakkında özet bllgller ve bu konuda TBMM'de yaptığımız konuemalarda arzettlğlm huaualan muhtevl şekllde hazırianmış broşürü tetklklerinlze aunanm" diye tamamlıyor ve altında "CahK Aral" sözcüğü, bakanın fiyakah bir imzası ile yer alıyordu. Sayın bakanın mektup yazdığı Orhan Kemal, Türk edebiyatının bu önemli ustası, 'küçük Insan'ın yaşamını, sorunlarını, büyük bir lezzetle aktaran yazar, ardında pek çok öykü ve roman bırakarak 1970 yılında yaşama gözlerini yummuştu. Evet, Orhan Kamal'i tanımayan Cahit Aral, radyasyonu tanıdığını iddia ederek hazırlattığı broşürleri gönderiyordu. Zannedersek, bu broşürü gazetemiz yazarı Mehmed Kemal'e i göndermek istemişti Sayın bakan herhalde "O da Kemal, bu da Kemal," diye düşünmüş olmalıydı Belki bir adet de Muatafa Kemal'e göndermiştir, •, kimbilir? D Sanayi ve Tlcaret Bakanı Cahlt Aral '* % S Türkiye'nin bir komşu ülkeye benzemesi endişesi duyanlar var. Dinine sahip olanların o rejime uyması mümkün değildir. Onlar Şii, biz Sünniyiz. TURGUT ÖZAL Başbakan Biz Iran'ın, lslam Devrimi ihraç etmesinden korkmayalım. İRAN'DA OÖREVLİ BİR KAYNAK Baştürk ve SHP Abdullah Baftüıfü Dansöz Elruz'la görüntüleyebilmak Iştahını epayce kabarttt gazetocilarin Meclis Cumhurbaşkanı'nın "Irtica tehlikesi" sözü üzerine araştırma yapmayacak da ne zaman yapacaktır. HASAIM CELAL GÜtEI. Pevleı Bakanı ve Hukılmeı sözcUul Hazır giyimciler seçime hazırlanıyor H azır giyim ve konfeksiyon sanayicileri, bu günlerde toplantı üzerlne toplantı düzenliyor, kendi aralarında tartışıyor, görüşüyor, anlaşıyor, darılıyor ve barışıyorlar. Bu yoğun faaliyetin nedeni ise seçimler. Yanlış anlaşılmasın, i98B'de yapılacak genel secimlerden söz etmiyoruz. 5 şubatta yapılacak Hazır Glylm ve Konfekaiyon Ihracatçılan Blrllğl saçimlerl söz konusu. Hazır Glylm Sanayicileri Derneğl ile ihracatçı Blrliğl arasında geçen yıl çekişmeli bir seçim yaşanmış ve dernek yöneticileri bırlik seçimlerinde etkin olmak istemişler, ancak sonuca ulaşamamışlardı. Bu kez yapılan toplantılarda yine İhracatçı Birlikleri seçimlerinde izlenecek politikalar oluşturulmaya çalışıldı. Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Turgut Yılmaz, önceleri yine Bırlik Başkanı Sırrı Gültekln'ın değiştırılmesi ve kendi kontrollerinde bir yönetim oluşturulması için ısrarlıydı. Ancak APS'nin sahibi ve yöneticisi Osman Benzeş, birlik ile dernek arasında süregelen çekişmenin yumuşatılması için yoğun çaba harcadı. Osman Benzeş'e, ihracatçı iki kuruluş arasındaki çekişmeyi sona erdirmek İçin bu kadar yoğun çalışmasının nedenini sorduk, şunları anlattı: "Hazır glylm ve konfekaiyon Ihracatı İle uğraaan flrmaların temel meaeleal, ne yapıp ederlz de yurtdıaına daha fazla mal aatıp daha çok dövlz kazanınz diye düeünmek ve çabalamaktır. Bu çalıamamn Içlnde, eğer blz dışarıya karaı aavaş verlrken bunu unutur da kendi Içlmlzde savaamaya başlaraak, yaptığımız hedef şaaırtma olur. Bunun İçin kuruluşlar araaında çekleme yerlne eanek bir yaklaşımla aynı hedefe yönlendlrllmenln dogru olacağını düşünüyorum. Bunu tüm arkadaşlarıma anlatmaya çalıştım." Bu da birbiri ile kapışan ihracatçılar arasında sağduyunun sesi. C latanbul il urgutü, geçen hafta sonu, yemekli, müzikli, eglenceli bir toplantı düzenledi. Pera Palas'takl yemekte SHP'liler, üç salonu tıklım tıklım doldurarak tüm eleştirilere karşın, tabanlarının oldukça kalabalık olduğunu gösterdiler. Gecenin hoş sürprizleri arasında Polonya show grubunun gösterileri ve dansöz Efruz da yer alıyordu. Polonya grubunun, mayoları giderek incelen ve küçülen kızlarının gösterileri, zaman zaman salonda bulunanları heyecanlandırdı. Bu arada gazeteciler de geceye konuk olarak katılan DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk ile Polonyalı mini mayolu kızların ve dansöz Efruz'un birlikte resmini çekme telaşına düştüler. Gösteri sırasında salona bir girip bir çıkan mini mayolu kızlara Baştürk'ü işaret ediyorlar ve yanına giderek gösteri yapmalannı rıca edıyorlardı. Sonra da dansöz Efruz'a aynı ricalarda bulundular. Sanatçılar da gazetecilerin isteklerini kırmayarak sık sık Baştürk'ün etrafına dolaşıp çeşitlı pozlar verdiler. Abdullah Baştürk, bize göre oldukça sıkıntılı bir durumda kalmıştı. Sesini çıkarmasa bir İki gün sonra sağcı basınca, çevresinde mini mayolu kızlarla çıkacak fotoğraflarının altına neler yazılabileceğini düşünüyor, itiraz etse tatsızlığa neden olacağını hesaplıyordu. Sonunda ses çıkarmamayı yeğledi. Aslında bu olay siyasilerın başına çok sık geldiği için, önlemleri bulunmuştu. Parti genel başkanları böyle bir gecede bulundukları zaman, yanlarına yaklaşmak isteyen dansöz ve şarkıcılar, parti örgütünün görevlileri tarafından ustaca engelleniyordu. Hatta genel başkanlar masanın başına değil de iç taraflara oturtuluyordu. Baştürk, böyle durumlarla sık sık karşılaşmaya alışık olmadığı için biraz oyuna gelmişti. Ancak olayı çok da önemsemedı Şimdiye dek öyle çok saldırı göğüslemeye alışmıştı ki, bu yönde gelecek bir eleştiri, devede kulak kalırdı. C Meclis araştırma önerisine hükümet olarak red oyu verilmesini istiyoruz. HASAN CELAL GÜZEL Devleı Bakanı ve Hükumeı sözcustl Hasan Celal Güzel de evinden kaçmış bir çocuk şaşkınlığı içinde. HÜSAMETTİN CİNDORUK DYP Cenel Başktını trtica bir tehlike değil, selamet ve emniyetin ta kendisidir. CEMALETTİN KAPI.AN "Karu \e\"lı Adunu eskı Muflmıı Türkiye'de reklamcılık, ne kadar futbol varsa o . kadar var. SÜHEYI. GÜRBAŞKAN Islunbul Reklam sahıhı irket Kurtarma Yasası, bugünlerde çeşitli yönleri ile tartışılıyor ve her kafadan bir ses çıkıyor. ı Kimisi şırketlerin kurtarılmasının doğru olacağını, kımısı bu olayın bankalara yarayacağını söylüyor. Kimi de şirkat kurtarmaya karşı çıkıyor. Şirketlerın bankalara olan borçlarının, bankaların ıştirakı olarak sayılması formulü için bir uzman bize, "Bu olay aelında şlrketlerl değil, patronları kurtarmaktır," dedi ve şunları anlattı: "Büyük holdlngler ve patronlar, bankalardan ödeyemeyeceklerl kadar büyük krediler aldıktan aonra yeni krediler talep ettlklari zaman, bankalar bu büyük patronlardan bir aey latedller: Şahal kafaletlerlnl. Büyük patronlann hepal de yenl krediler alabllmek İçin şahai kefaletleıini verdiler. Yanl şlrketlerinln Içlnl boaaltıp kendi mal variıklannı gellftlrlrken kazandıklan vllla, han, hamam glbl tüm mal varlıkları İle borçlanna kefll oldular. Şlmdl yenl yaaa İle şlrketleıin bankalara olan borçlan bankaların bu alrketlere latlrakl glbl değerlendlrlllnce ne olacak? Şlrketlerin banka borçlan, bankanın aermayeal olacağı İçin borç ortadan kalkacak. Borç ortadan kalkınca da kefllln kefaletl ve borcundan aahal mal varlığı İle aorumluluğu da aona ermlf olacak. Boytece, alrketler değil, daha önce kefll olarak Imzayı baetırmıe olan patronlar kurtutacak. S Patronlar kurtuluyor Çağdaş metreslik ilişkisinde karşılıklı bir kuilanma söz konusu. DENİZ COŞKUNER Meksika'da gecekondularda yaşayanlardan çarşı esnafına, hatta polislerine kadar bize benziyorlar SEMRA ÖZAI. T.K.G.V. Başkanı Ah... Ne kadar ayrı dünyaların insanlarıyız. RAUh TAMER Koji' yuzurt İhraç ettiğimiz şeker kadar ithalat planlanmıştır. CAHİTARAI Sanayi ve Tıcarel Bakanı Bcn şimdi sizi kime şikâyet edcyim. AHMET VARDAR yiHU'lııteıu ' 'A lo SttİHth''/« 9