Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
)lu, Tokat'ı dünyaya tanıtmak için ıı başlatmış, Tokat'la ilgili bir de ıcısı da "Biz Tokatlıyız," diyen Tokat halkı. IAK YETER" işine sahip çıkıyor lüyonım bunlan." Nuri Amca'nın gösterdiği ilgi ve kararlılık şaşırtıyor beni. Safça soruyorum, "Amca, hanın sahibi sen misin?" "Yoo, sahibi degilim Tokatlıyım, yetmiyor mu" diyor. Böylesine bir sahıp çıkma örneği, benı daha da çok şaşırtıyor. Yazmacılar Ve sıra nıhayet yazmacılara geldi. Müzenin biraz ilerisinde Boyahane sokağına gırip beş dakikalık bir yolu yürüyoruz. Karşımıza bir 18. yüzyıl yapısı, Gazioğlu Hanı çıkıyor. Hanın bir adı da Yazmacılar Hanı. Dış yüzü yazmalarla kaplı olan hanın içine giriyoruz. Başka bir dünyada, başka bir zamandayız. Mekân, yazmalar kadar ilginç. lkı katlı handa, 12 atölyede toplam 36 yazmacı (usta, kalfa, çırak) çalışıyor. Avludaki kara dipli koca kazanlarda kumaşlar boyanıyor, kare havuzlarda yazmalar yıkanıyor ve kurusun diye ust katın ahşap askılarına asılıyor. lnsanın başı üstünde, yeşil, siyah, bortfo renkli yüzlerce yazma asılı. Karanhk küçUk odalarda ustalar, ıhlamur ağacından kalıplarla desen basıyorlar. Bazı atölyelerde ise serigrafi kalıpları hazırlanıyor. Eğer Tokat'ın el baskısı yazmalarını görmek istiyorsanız acele edin. 600 yıllık geçmişi olan Tokat yazmacılığı bitmek uzere. Yazmacı ustaları artık dayanamıyor, işi fabrikasyona dökmüşler ve yazmalarını serigrafiyle basmaya başlamışlar. Kim ne diyebilir ki? Bunca ilgisizliğe, bunca sıkıntılı yıllara yine de iyi dayanmışlar. Tokat valisinin sanatın yok olmaması için bazı girişimlerde bulunduğunu cğreniyoruz. Umarız bu girişimler, yalnızca turistik serigrafi yazmalarının uretimini öngörmüyordur. Arkeolojik kalıntılar ve müze Bölgenin arkeolojik ve etnografik eserlen, 13. yüzyıldan kalmış bir Selçuk medresesi olan Gök Medrese'de sergilenıyor. Tokat Muzesi'nde Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı dönemlerine ait yaklaşık 8000 eser bulunuyor. Ayrıca müze, çeşitli dönemlere aıt 30.000 sikkeden oluşan zengin sikke koleksiyonuna da sahip. Maşat höyük kazılarından gelen Hitit dönemi buluntuları, müzenin en değerli parçaları arasında yer almakta. Tokat ve Amasya'nın Şer'iye sicilleri, fetva ve beratlar da müzenin arşivinde korunmakta. Müze tarafından Tokat'ın Artova ilçesi Sulusaray köyünde yapılan sondaj kazılarında, Pontus krallığının önemli kentlerinden biri olan Sebastopolis'in kalıntıları ortaya çıkarılmış. Antik kent şimdi gün ışığına çıkarılmayı bekliyor. Sulusaray kazıları hiç şüphesiz Tokat'ın tarihsel zenginliğine zenginlik katacaktır. Göremediğimiz yerler için, "bir dahaki sefere" diyerek aynlıyoruz Tokat'tan. Bir dahaki sefer, Tokat kebabından do 600 yıllık geçmişi olan Tokat yazmaları, Tokat'ın külliyeler sokağı ve çarşısı diye nitelenen Sulu sokaQında geleneksel el sanatlannın az bulunan örnekleri üretiliyor. çok kervansarayı ayakta durmakta: Sulu Han, Paşa Han, Horozoğlu Hanı, Deve Hanı, Taş Han, Gazioğlu ya da Yazmacılar Hanı. Bu hanların arasında en heybetlisi Taş Han ya da diğer adıyla Voyvoda Hanı'dır. Kesme taştan inşa edilmiş iki katlı hanın yapım tarihi 1631'dir. Fransız gezgini ve tüccarı Tavernier, 1632'de Tokat'tan geçerken Taş Han'ı görur ve "çok güzel yeni bir kervansarayı yapılmıştır" diye yazar. (•••) Hanın kapısında bizi yaşlı bir amca karşılıyor. Nuri Amca, han konusunda bilgi veriyor. Hanın Ust katında 49, alt katında 43 odası olduğunu, her odasında bir ocak bulunduğunu, çeşitli dönemlerde onarıldığım anlatıyor. Han, şimdi öğrenci yurdu olarak kullanılıyormuş. Nuri Amca'ya valinin hanla ilgili otel projesinden söz ediyoruz. "Olmaz" diyor. "En iyisi burayı guzel bir çarşı yapmaktır, otel olursa iyi degerlendirilmis olmaz. Ben bUiıim, buranın en iyi zamanı, hal pazar olarak çalışlıgı zamandı. Vali Bey'in yanına çıkıp soyya doya yiyebilmek için, güzel beyaz şarabından bol bol içebilmek için ve mermer döşeli Ali Paşa hamamında bir hamam sefası çekebilmek için uzun bir süre ayırmalıyız Tokat'a. D Nollar: <*) Vali Yazıcıoğlu 'nun sözünü ettiği, sermayesinin % 95 7 özel idareye aıt olan Tokat Otelcilik ve Turizm A.Ş., Tokat tarihini tamtan Türkçe ve tngilızce olarak hazırlanmış fotoğraflı, haritalı, 187 sayfalık bir kitap ile 32 sayfalık küçük, fakat yararlı bir tanıtma broşüni yayımlamıştır. Kıtabın ve broşürUn hazırlanmasında Ersal Yavi'nin büyük katkıları olmuştur. (**) Stefanos Yerasimos, "Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye" Gözlem Yayınları, 1980, s. 349. (***) J.B. Tavernier, "Lessix voyages en Turquıe et en Perse" Yeni basım, Paris 1981, s. 52. ımüze kalmış güzel sokaklarından biri. 17