24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

H A F T A N I N KO N U ĞU "Dünya Konut Yılı" çalışmalarını yürüten Ayşe Kudat: 'Konutta, söz sahibi kadın olmalı' Birleşmiş Milletler'in Habitat Kuruluşu'nda görevli Ayşe Kudat, kuruluşa üye ülkelerin konut sorununda üç temel unsur üzerinde birleştiklerini belirtiyor: Halk katılımı, ucuz malzeme ve kadın emeğinin her alanda işin içine çekilmesi. 1944 Ankara doğumlu olan Ayşe Kudat, ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi'nde ekonomi öğrenimi yaptı. Daha sonra Oxford'da lisansüstü öğrenimini •tamamlayan Kudat, 1970 yılında Harvard Üniversitesi'nde sosyal bilimler doktoru oldu. MIT (Massachusetts Institue of Technology)'de de politik bilim çalışmaları yaptıktan sonra 1972 yılında Berlin Bilim Merkezi'nin Sosyal Araştırma Enstitüsü yönetmeni oldu. 1977 yılında Türkiye 'ye gerı dönen Ayşe Kudat, Türkiye Kalkınma Vakfı'na girdi. Aynı yıl doçent olarak ODTÜ'de göreve başladı. 1979 yılında Danimarka hükümeti adına Dünya Bankası ve diğer yardım kuruluşlarının finanse ettiği Konya ulaştırma projelerini yürütmekle görevlendirildi. 1981 yılında BM'ye katıldı. 198485 Dünya Konferansı Koordinatörluğü'nü yaptıktan sonra, 1986 yılında BM Habitat kuruluşuna geri dönerek bu kez Dünya Konut Yılı ile ilgili çalışmalarını sürdürmeye başladı. Nuri Dikeç irleşmiş Milletler "Habitat Kurulu«u"nda üst düzey uzmanı olarak çalışmakta olan Ayşe Kudat, "Dünya Konut Yılı"yla ilgili çalışmalar yapmak üzere bir süredir Türkiye'de bulunuyor. Geçen yıllarda "Dünya Kadın YüY'nın koordinatörü olarak gerçekleştırdiği başanlı çalışmalarıyla tanıdığımız Kudat, bu kez de Konut Yılı'yla ilgili, tüm ülkelerdeki üst düzey politikacı ve yöneticileri kapsayan bir eğitim programı yürütüyor. Daha önceki deneyim ve çalışmalarının ışığında, konut konusunda "kadın faktoru"nü ön plana çıkararak önemli bir eylemi gerçekleştirmede... tan'daki bir gözlemimi aktarayım isterseniz. Birçok ınşaat alanında kumdan harca, tuğladan demire tum malzemenin taşınmasını kadınlar yüklenmiş. Erkeklere ise, sadece getirilen malzemeyi yerlerine yerleştirmek kalıyordu ve aynı kadının, değil konutun yapımında, içinde de hiç söz hakkı olmadığı bir gerçek. Tüm yükün taşınması kadının sırtına yüklenmişken tuğlaların dizilmesi, iç bölümlerin tanzimi gibi işlerin erkekler tarafından pianlanıp yapılması ve bunun "ağır iş" sayılnıası çok garibime gitmişti. Bunun benzer örneklerini eskiden Anadolu'da da görmek mümkündü sanırım. Şimdi şunu ortaya koymakta yarar var. Konutun gerçek anlamda kullanıcısı kadın olduğuna göre, onun yapımında söz sahibi olması kaçımlmaz bir koşul. Konuyla ilgili Habitat Kongresl'nde tüm ülkeler üç unsur üzerinde bırleşmişlerdir: Halkın katılımı, ınşaatta pahalı malzemenin yerine ucuzunu koymak ve her alanda kadın emeğini işin içine çekmek. B çalışmalar sonucu bugün aynı sektörün ekonomik kalkınma için son derece önemli ve gerekli olduğu ortaya çıkmıştır. Konut üretimi için pek çok malzemenin üretilmesı, büyük bir iş potansiyelinin doğması ve de rasyonel kaynak kullanılması gibi olgular bu önemi kısaca açıklar sanırım. Konut sağlama açısından, hükümetlerin gücü yeterli değildir. Bu konuda ancak yol ve yön gösterici olabilirler. • Halkm yönlendirilmesi derken neleri kastediyorsunuz? • Yapılan çalışmalar ve araştırmalar göstermiştir ki, özellikle toplu konutlarda, orada yaşayacak olanların doğrudan üretime katılmalan önemli bir adım olacaktır. Kurulacak bir konut birliğinde yaşayacakların planlamada, çevre düzeni ve donanımında kalılmaları sağlanmalı. Yoksa bugün bizde de geçerli olan yalnızca finans katılımı değil. • Sayın Ayşe Kudat, önce "Dünya Konut Yılı"nı kısaca tanımlayıp neler yapıldtğını anlatır mısınız? • BM'ye bağlı tüm dünya ülkeleri, bu yıl içerisinde konutla ilgili bir olayı, bir eylemi gerçekleştirmek durumundadırlar. Bu büyük bir potansiyeli harekete geçirmek ıçin bir 'ışık' ya da bir 'start' olarak da görülebilir. Son yıllara kadar tüm dünyada " k o n u t " , lüks bir olgu olarak görülüyordu. Bu olgu artık hızla değişmekte. Yapılan araştırmalar ve • Evet, Sayın Kudat sizin önemli uğraşılarınızdan biri olan "kadın"m konut sektörıindeki yeri? • Bu konuyu açmadan önce, size Hindis • Şu anda Türkiye'de bulunmamız sanırım aynı konuyla ilgili... • Tüm dünyayı ilgilendiren böylesine önemli bir konudan ülkemizin soyutlanması düşunülemez. Yukarıda sözunü ettiğim Habitat Kongresi'ne katılan Türk heyeti çalışmalar bitiminde Türkiye'ye gelerek konuyla ilgili seminer ve konferanslar düzenlememi istediklerinde, severek kabul ettim. Yalnız böyle bir çağrının gerçekleşmeyeceği konusunda ciddi kuşkularım vardı. Eğer anımsarsanız, sizinle daha evvel yaptığımız bir sohbette "Dünya Kadın Yılı"na Türkiye'nin ilgisiz tutumundan söz etmiştim. Bu kez de her ne kadar konut konusu önemle ele alınmakta ise de, işin içine "kadın parmağı" girdiğinden ciddi bir beklentim yoktu. Fakat kısa süre sonra aldığım davet beni hem şaşırttı, hem de sevindirdı Turkiye Müteahhitler Birliği ıle Turkiye Muşavir Mühendis ve Mimarlar Birligi'nin organizasyonunu yaptığı seminerler vermek üzere Türkiye'ye geldim. Edindiğim izlenimleri kısaca şöyle anlatayım: Türkiye'de gereğinden fazla büyük konut edinme eğilimi var. Halkın küçük ve yeterli konut için egitilmesi şart. Benim kanımca, en son söz sahibi olan burjuva kesimindeki kadının bu konuda uyandırılması ve egitilmesi çok önemli. Seminerler sonunda gördüm ki, toplumun konut sektöründeki 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle